VERMEMİŞ MABUT NEYLESİN KÖR MAHMUT
Doğrusunu isterseniz ben de bugün hikayeden, geyikler yazmayı düşünüyordum. vicdanım el vermedi. Köşe yazısı yazmış olmak için yazı yazılmaz. Topluma bir şeyler vermek ve bilgilendirmek için yazılır. Birileri gibi ülke gündemini ilgilendiren konularda yazı yazmayı tercih etmek benim adetim değil, hele hele ilimizde onca sorun varken, hiç değil.
Diğer illerde yaşanan olaylarla ilgili o illerin yöneticilerini tebrik etmek benim işim asla olamaz. Elbette ki gazeteci doğru olan şeyleri takdir edecek, ancak ulaşamayacağı yerlerle ilgili yorumda bulunup kendisini gülünç duruma düşürmeyecektir.
Ulusal Basın kuruluşlarının yazarlarının yapması gereken işleri yapmaya kalkanlara ne denir ?Siz takdir edin. Ben bu tür insanların dağarcıklarında bir şey olmadığından sadece yer doldurmak adına köşe yazdıklarını düşündüğümden vermemiş mabut, neylesin kör Mahmut diyorum.
Bir insan hangi işi yaparsa yapsın sürekli olarak kendisini geliştirip yenilemek zorundadır. Aksi halde mesleğinde başarılı olma şansını yakalayamaz. Bir doktor tıp dünyasında olup biten yenilikleri takip etmez ise başarılı olamayacağı gibi bir hukuk adamı yeni çıkan yasaları takip etmediği sürece başarılı olamaz. Gazetecilik mesleğinde bulunan insanlar da sürekli okuyup kendilerini geliştirmez iseler onlar da mesleklerinde başarılı olamazlar.
Yanımda çalışan arkadaşların büyük bir kısmı internetten okunma oranlarımızı görürler. Köşe yazılarımın okunma oranının yüksekliğini gören arkadaşlar Nasıl bu kadar çok okunuyorsun diye sorduklarında onlara olayları çok sıkı takip edip doğruları yazdığımız ve sürekli kendimizi yenilemeye çalıştığımız için çok okunduğumuzu söylüyorum.
Yerel gazetecilik her yönüyle çok zor bir iştir. Gerek ekonomik açıdan, gerek kültürel açıdan, gerekse siyasal açıdan her yönüyle sıkıntılı meslektir. Yerel gazetecilik adı üzerinde yerele hitap etmek zorunda olduğunuz bir sanattır. Yaşadığınız şehirdeki siyasetçilerin, bürokratların ve iş adamlarının işine gelmeyen haberler yapmanız halinde her türlü sıkıntıyı çekersiniz. Yok, şehirdeki dengeleri gözeterek habercilik yaparsanız en ufak bir sıkıntı çekmeyeceğiniz gibi , ekonomik açıdan da ciddi destek alırsınız. Şehrimizde bazı iş adamlarından ve kamu kurumlarından aldıkları ekonomik destek nedeniyle yüksek miktarda gazeteyi bedava dağıtılan gazeteler var. Bu gazetelerin bir kısmı kamu kurumlarının desteği ile dağıtıldığı için sürekli o kurumların yarı resmi yayın organları gibi yayın yaptıklarından okunmuyorlar. Ancak bazı ciddi gazetelerin bedava dağıtım yapması sırf kendilerini lider göstermeye çalışmaları ve etkin olmak adına yaptıkları bir çalışma olduğunu bu toplum biliyor.
Gelelim asıl konumuza, diyeceksiniz ki bu kadar uzun giriş kısmı fazla değil mi? Elbette ki doğru ancak bazı gerçekleri görmezlikten gelmek benim kişiliğime uygun olmadığından bu izahatı vermek zorunda kaldım. Siyasete meraklı olan bazı bürokratlar o kadar basit ve bayağı insanların oyuncağı haline geliyorlar ki anlatamam. Geçtiğimiz genel seçimde aday olmak isteyen bir bürokrat siyaset sevdası yüzünden başında bulunduğu kurumu bazı üç kağıtçılara öyle peşkeş çekmiş ki aklınız şaşar. İşin daha da vahim tarafı bu bürokrat o kadar saf ve o kadar kolay kanmaya müsait bir kişiymiş ki, aklınız şaşar. Başında bulunduğu kurumdan çok yüklü miktarda iş verdiği üç kağıtçı ona demiş ki: Seni Ankara'da falan bakan ile görüştüreceğim, o bakan, başbakana çok yakındır. Seni listenin seçilebileceğin yerine rahatlıkla koyacak. Bizim zavallı bürokrat da o üç kağıtçıya aldanıp buradan kalmış onunla birlikte Ankara'ya gitmiş, buluşacakları Bakan'ın katına çıktıklarında değil. Bakan dan randevu almak bir yana özel kalemi ile dahi görüşme fırsatı bulamadan geriye dönmek zorunda kalmışlar. Sorarım size böyle bir insandan değil siyasetçi, yönetici olabilir mi?
Bu insanlar başlarında bulundukları kurumları sırf kendi istikballeri için kullanmaya çalışmalarına ben delleniyorum. Kamuda görev alan insanların işgal ettikleri makamları kamu yararına değil de kendi gelecekleri için kullanmaları gerçekten üzücü bir durum. Kaldı ki bu insanlar üniversite okuyorlar, kamuda yıllarca yöneticilik yapıyorlar ama siyasetin nasıl ve kimlerle yapılacağını bilmeyecek kadar aciz duruma düşüyorlar.
Bu durum ne yazık ki, ülkemizde siyaset yapan insanların ne noktada olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Keşke siyaset yapacak insanlar seçilirken, biraz daha itina ile seçilmiş olsalar da bu kadar saçma sapan işlerle uğraşmış olmasalar. Umarım önümüzdeki dönemde bu hassasiyetlere dikkat edilir de yenilenme sürecine giren siyasetçiler daha sağlıklı kişilerden oluşur. Gerek siyasette, gerek ticarette gerekse bizim meslekte vermemiş mabud neylesin kör Mahmut türü kişilerden kurtulmak ümidiyle..
Kalın sağlıcakla