Vicdan'ı Beklerken..!

Nihat Kahvecioğlu

                                                   Vicdan'ı Beklerken..!

            Geçenlerde hava limanında eşimle arabanın içinde, Antalya'dan gelecek yolcu uçağını bekliyorduk. Yolcumuz, eşimin teyzesinin torunu VİCDAN,herkesin seslendiği gibi kısaca VİÇOŞ'tu. Eşinin işleri yoğun olduğundan tek geliyordu. Görüşmeyeli uzun yıllar olmuştu, merakla bekliyordum.Yaşına göre  uzun boylu, çıtı pıtı, oldukça sempatik ve bir o kadar da güzel o küçük kız VİCDAN, acaba ne kadar değişmişti..!

            Hafif ses tonuyla dinlediğimiz radyodan, bizden önce vicdanını dinlemeye başlayan sayın CHP'e milletvekili Muharrem İNCE'nin sesi duyuluyordu. Nihayet karalama politikalarından vazgeçmişti. CHP'li milletvekillerinden vicdanı olupta, vicdanının sesini duyabilenler, dokuzuncu mağlubiyetin sonunda vicdanının sesine uyup, gerçekleri haykırıyorlardı. Biz VİCDAN'ımıza hoş geldin yapıp  sesini duyamadan, onlar vicdanının sesini duyup, dinlemişti bile..!

            Radyodaki konuşma devam ediyordu. Muharrem İNCE "Bir daha , bir daha, bir daha... kaç kez yenildiğimizin hesabını yapmazken, yüzde elli iki oy alarak seçilen Cumhurbaşkanının niye yüzde altmış oy alamadığını ileri sürüp tartışıyoruz. Daha kaç kez yenilip kaybedeceğiz...''

            Sayın vekilim ancamı aklınız başınıza geldi. Dokuz canlı kediler gibi sizde dokuz canlı  çıktınız. Ama daha da çıkacak canınız kalmadı.Eğer akıllanmazsanız, bundan sonraki mağlubiyet, sonunuz olacaktır...

            Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir şey yok.Hangi seçim olursa olsun, seçimin sonucunda kaybeden taraf ; Kazanan için şu oyu aldı, bu oyu alamadı diye kritik ve eleştiri yapmaz. Ben niye kaybettim der ve sonuçları masaya objektif bir gözle serer ki, bir sonraki seçimde de aynı hatalar yapılmasın.Ama nerdeeee?
           Taraf olduğum için ister istemez bulunduğum ortamlarda ve mekanlarda seçim sonuçları gündeme geldiğinde, bende mecburen müdahil oluyorum. Kaybedenler şimdide bir laf üretti ve buna sarıldılar, biz "ELİT" tabakayız.        

            Haydaaa..!Ne elit şeymişsiniz beeee..! Züğürt tesellisi bu olsa gerek..!

            ''Fasulye gibi kendini nimetten sayan'' sayın elitçilerin birkaç söylemini sizinle paylaşayım.Mesela AK PARTİye  oy verenler; ''Köylü, varoşlarda yaşayan kesim ve kültür bakımından zayıf  olanlar."mış. Yesinler sizin elitliğinizi. Ben değil, ünlü düşünür FUZULİnin sözü size cevap olsun;''Mey biter saki kalır.Her renk solar haki kalır.İlim insanın cehlini alsa da hamurunda varsa eşeklik;baki kalır.''Umarım tercüme etmeye gerek yoktur.Kaybedende siz, ukalalık yapanda siz. Saygı duyacaksınız, saygı..!

           Sayın elit kesim, size sesleniyorum. Arabalarınızın tamponlarına  ATATÜRK ismini ve imzasını yapıştırmakla, Atatürkçü olunmaz. Şöyle bilgi kaynaklarını bir karıştırayım dedim. Bulduklarım;ATATÜRK"Köylü milletin efendisidir.''ATASÖZÜMÜZDE"Kedi uzanamadığı (yetişemediği/erişemediği) ciğere mundar (pis) dermiş''diye söylemişler.

            Hani siz ATATÜRK'cüydünüz ve ilkelerinede sonuna kadar sahip çıkıyordunuz.Ne oldu? İşte biz, arabamızın tamponlarına yapıştırmayız ama ATATÜRK'ün sözüne saygı duyup değer verir,"Köylü ve varoşlarda yaşayanlar" bizim efendimizdir deriz. İşte bütün mesele bu ''Tampon ve İcraat". Tabii anlayabilene..!

            Bunları düşünürken uçak inmiş yolcumuz kapıdan gözükmüştü.Onların vicdanını bilemem ama bizim VİCDAN'ımız, hala çok güzel ve alımlıydı.

           Her şey gönlünüzce olsun.SEVGİLERİMLE.

                                                                                   BAŞKAN'dan/Nihat KAHVECİOĞLU

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.