Merhabalar, sevgili Samsunspor taraftarları. Bu haftaki köşe yazımın başlığında sizlerinde gördüğü ve okuduğu gibi "Vira Bismillah!" dedim. Bu anlamlı cümleyi çoğunlukla sizlerinde benim gibi iki yerde duyduğunuzu düşünüyorum. 1.si "Kara Murat Denizler Hakimi" sinemasında bir yeri fethederken yola çıktığında söylerdi. 2.si ise balıkçılarımızın meşhur sözüdür.
Evet, ilk yarı bittikten sonra ilk defa takımımızı yeni transferleriyle yıllar önce her maçta arkayı dörtlettiğimiz Fenerbahçe karşısında seyretme imkanını yakaladık. İnanın, bazı eksikler olmasına rağmen takımımızın yapmış olduğu mücadeleden dolayı memnun kaldım. Sezonun ilk yarısı tamamlandıktan sonra devre arasında takımdan gönderilen 7 futbolcunun ardından onların yerine transfer edilecek olan futbolcular gerçekten taraftarlarımız tarafından çok merak uyandırmakla kalmayıp aynı zamanda büyük bir heyecan yaratmıştı.
Takımımıza alınacak olan futbolcuları 2. yarı öncesi kim diye merak ederken gazetelerde yazdığı gibi ve futbol şube sorumlusu Sn. Suat Çakır'ın açıklamasıyla Gençlerbirliği'nden Billy Mehmet, Diyarbakırspor'dan Ufuk ve Musa Büyük, Manisaspor'dan Dilaver ile Denizlispor'dan İzzet'i alan yönetim kurulumuz tabir-i caizse yapmış oldukları işlerle benim gibi tüm taraftarlarımızında bazen haklı yada haksız eleştirileri karşısında sessiz kalan transfer komitesi bu transferler ile transferde "Bombaları Patlattılar!".
Sevgili Samsunlular ve Samsunsporlular, gece gündüz demeden, fakir edebiyatı yapmadan, yeri geliyor evlerinden, ailelerinden uzak, evlerine ekmek götürdükleri çalıştıkları iş yerlerine aylarca uğramadan ortaklarına yada müdürlerine teslim ederek Samsunsporumuz'un daha iyi yerlere gelmesi ve Süper Lig'e çıkması için çırpınan başta Sn. Başkan Erkut Tutu olmak üzere Sn. Ömer Çoruh'a, Sn. Suat Çakır'a, Sn. Cahit Kaya'ya ve Haluk Tan'a kısacası günlerdir Samsun'da, İstanbul'da, Ankara'da, Antalya'da takımı şampiyonluğa taşıyacak olan futbolcuların transferini gerçekleştirmek için yeri geldiğinde 24 saat uykusuz kalan teknik ekibine rahat ve huzurlu bir kamp ortamı sunan futbolcularla yakından ilgilenen ve şu an ismini hatırlayamadığım yöneticilerimize de çok teşekkür ediyorum. Fakat onlar için asıl teşekkürümü sezon sonu şampiyon olduktan sonra söylemek istiyorum.
Şimdi gelelim Sn. Kalpar'a. Evet "Sevigli Hocam" artık hiçbir mazeretiniz ve elmanın içinde kurt da kalmadı. Neredeyse takımın yarısını değiştirdiniz. Artık kaprislerinizi bir kenara bırakıp bu davada tek adam olmaktan vazgeçmenizi ve bu işin bir ekip işi olduğunu size bir kez daha hatırlatmak isterim. Çünkü bu taraftar sizden tek bir şey istiyor, elinizde un var, şeker var, yağ var. Size de tek bir iş kalıyor. Bunu helvaya dönüştürmek. Yani "Şampiyonluk" istiyoruz. Burayı iyi okuyun Sn. Hocam! Tekrar ediyorum. Ş.A.M.P.İ.Y.O.N.L.U.K !!! Kısacası bu şehir, bu büyük taraftar, siyasiler, iş adamları, esnaflar, dolmuşçular vs. yani herkes bu davaya inanıyor ve sizden de bu davaya sonuna kadar inanmanızı istiyor.
Buradan yazıma son verirken Samsunsporumuz'un başarısı için başta Sn. Vekillerimiz Fatih Öztürk'e, Suat Kılıç'a ve daima yanımızda olan Metro yönetim kurulu başkanı olan Sn. Galip Özürk'e ve emeği geçen herkese bir Samsunlu ve Samsunsporlu olarak şükranlarımı sunuyorum.