Virüs tedavisinde antibiyotik kullanımı

KTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Köksal: "Virüsleri antibiyotikle tedavi etmeye kalkışmak tamamen yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Oysa antibiyotikler sadece ve sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır"

Bakterilerin tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin, bazı hekimlerce özellikle virüslerden kaynaklanan solunum yolu enfeksiyonlarında gereksiz yere kullanılabildiği, bu durumun hem sağlık açısından hem de maddi olarak olumsuz sonuçlar doğurduğu belirtildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "akılcı" antibiyotik kullanımını herkesin bilmesi gerektiğini söyledi.

Antibiyotik deyince sanki sadece insanların tedavisinde kullanılıyormuş gibi düşünüldüğünü, ancak durumun böyle olmadığını ifade eden Köksal, "Antibiyotikler bütün çevrede kullanılıyor, hayvan yemlerine katılıyorlar, tarım sektöründe kullanılıyor, hatta denizlerde balık çiftliklerine dahi yemler içerisine tonlarca antibiyotik konuluyor. Bu yönden baktığımızda hatalı, gereksiz antibiyotik kullanımının ciddi bir çevre kirlenmesine yol açtığını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Özellikle kış mevsiminde soğuk algınlığının başlamasıyla antibiyotiklerin gereksiz kullanımının daha da artığını vurgulayan Köksal, "Mikroorganizmalar, o mini canlılar soylarını bir şekilde devam ettirmek durumundalar. Biz antibiyotikleri ne kadar hatalı kullanırsak karşımızda o kadar canavarlaşmış mikroorganizmalar buluruz. Bu sorunu hem hastanede yatan hastalarda hem de toplum kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi biçimde görmekteyiz" dedi.

En çok hata solunum yolu enfeksiyonlarında yapılıyor

Solunum yolu enfeksiyonlarının antibiyotik kullanımı bakımından çok önemli olduğuna dikkati çeken Köksal, şöyle devam etti: "Ülkemizde ve dünyada antibiyotik kullanımında en çok hata yapılan alan solunum yolu enfeksiyonları. Bu enfeksiyonları üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları olarak ikiye ayırıyoruz. Hatanın en çok yapıldığı alan üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Bu rahatsızlıkların yaklaşık yüzde 70 ile 85'ini virüsler yapmaktadır, doktora giden hastaların reçetelerinin yüzde 80-90'ında antibiyotik olduğunu görüyoruz. Bunlar istatistiksel rakamlar. O zaman biz demek ki virüsleri antibiyotiklerle tedavi etmeye kalkıyoruz. Virüsleri antibiyotikle tedavi edilmeye kalkışmak tamamen yanlış bilgiden kaynaklanıyor. Oysa antibiyotikler sadece ve sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır."

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olan bakterilerin oranının yüzde 15 ile 30 arasında değiştiğini anlatan Köksal, "Çocuklarda biraz daha artar, okul yaş grubunda. Tonsilit dediğimiz hadiseyi yapar. Erişkinlerde yüzde 15'e kadar düşer bakterilerin oranı. O zaman biz sadece solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerle bakterileri tedavi edebileceğimize göre reçeteleme oranımız da yüzde 15-30 olmalı. O zaman 4'te 3'ünü yanlış reçeteliyoruz" diye konuştu.

"Koruyucu olarak antibiyotik kullanılmaz"

Tıp eğitimleri süresince bu durumu hekim adaylarına anlattıklarını vurgulayan Köksal, "Öğrencilerimiz meslektaşlarımız olduktan sonra onlara (neden antibiyotik veriyorsunuz) diye soruyoruz. Onların da şöyle bir savunması oluyor, (ya bakteriyel enfeksiyon gelişirse). Böyle bir şey yok. Biz geliştikleri zaman tedavi edelim. Asla ve asla üst solunum yolu enfeksiyonlarının korunmasında veya bakteriyel enfeksiyon gelişmesin diye antibiyotik verme durumu söz konusu olamaz. Bakteriyel bir enfeksiyon gelişmişse bunun tedavisi antibiyotikle yapılır. Koruyucu olarak antibiyotik kullanılmaz" dedi.

Gereksiz antibiyotik kullanımının birçok yönden zararı olduğunu dile getiren Köksal, "Önce vücudumuzun koruyucu florasını bozmamamız, bunu korumamız lazım. Bunun yolu da çok antibiyotik kullanmakla değil, enfeksiyondan korunma yöntemleriyle olur. Antibiyotikleri çok kullandığımız zaman dirençli mikroorganizmalar gelişir ya da vücudumuzun başka yerindeki mikroorganizmalar yerini değiştirerek oraya yerleşirler ya da direnç geliştirirler. Bu çok tehlikeli bir durum" diye konuştu.

"Antibiyotiklerin getirdiği ciddi maliyet de var"

Gelişmiş birçok ülkede antibiyotik kullanımının çok daha sıkı kontrol altında olduğunu belirten Prof. Dr. Köksal, şunları söyledi:

"Bizde de antibiyotiklerin reçete edilmesine Sağlık Bakanlığı bir takım kısıtlamalar getirdi. Bunun amacı, antibiyotik kullanımını doğru yöne çekmek ve direnci azaltmaktır. Bu işin bilimsel boyutu. Bir de antibiyotiklerin getirdiği ciddi maliyet vardır. Bugün Finlandiya'da, Hollanda'da solunum yolu enfeksiyonlarında kesinlikle ve kesinlikle antibiyotik reçete edilmemektedir. Ancak bunlar bakteriyel olduğu kesinlikle ispatlanırsa o zaman hastalara antibiyotik verilmektedir."

Vatandaşların kendi kendine ilaç almasının da beraberinde getirdiği ciddi sorunlar olduğuna dikkati çeken Köksal, "Bazen gelişigüzel antibiyotik kullanılmasının sonucunda hastane ile ilişkisi olmamasına rağmen kişilerin idrarlarında hastane mikroplarının ürediğini görüyoruz. Bunları maalesef ayakta değil, hastanede yatırarak tedavi etmemiz gerekiyor. Bu da gereksiz yere yatak işgaline ve yatakların randımanlı kullanılmaması gibi istenmeyen sonuçlara yol açmakta. Çok daha ciddi enfeksiyonlar geliştiğinde bunları tedavi edecek antibiyotikler bulamıyoruz. Mevcut bütün antibiyotikleri dirençli aktif bakteriler görüyoruz" dedi.

Şeker veya tansiyon ilacı yanlış kullanıldığında bundan o kişinin kendisinin zarar göreceğini belirten Prof. Dr. İftihar Köksal, "Ama antibiyotikleri gelişigüzel kullandığımız zaman bütün doğa zarar görür. Çünkü antibiyotikler, dünyada yaşayan her şeyi etkiler, çünkü dünyamız canlıdır, her yerde mikroorganizmalar vardır. Unutmayalım, o mikroorganizmalar dönüp bizi hasta edebilir" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri