Bir gün,bir an, bir olay yada hayatına giren bir insan seni sen olmaktan kurtarır.Sürekli.Aynı kalmazsın.Sürekli.Hep aynı insan olmazsın.Hayatının dönüm noktalarından içeri sızar başka başka sen'ler.Ve sonunda Voltran gibi oluşursun geçtiğin evrelerden. O yüzden önce, kızdığın herşeye sonra teşekkür edersin.Artık bunuda biliyorum dersin.Sadece o ışıklı yoldan geçerken acıtır yerdeki çakıl taşları. Nefret edersin canını yakmasından, nefret edersin senle ilgili olmamasından, senden öncede var olmasından ve senden sonrada böyle olacak olmasından.Nefret edersin .Bilmekten.Arka plana attığın ve kulağına küpe olsun diye taktığın sözlerin gerçekliğinden.Ama aslında sen, en çokda kendini kandırmış olmaktan nefret edersin. O yüzden sonra, derin bir oh çekersin.Kurtuldum diye sevinirsin, hala sorularını sakladığın kafandaki tozlu tavan aralarından.Hayatına gerçek güzellikleri katabildiğin zamanlarda.Hayatının, hiçbir şeye değişmeyeceğini düşündüğün anlarını yaşadığında.Şükredersin.Kaybetmekten korktuğun şeylerin çoğaldıkçada çekmecenin gözünde, pişmanlıkların artmaya başlar omuzlarında. Alışveriş sonrası taşımaya çalıştığın poşetler gibi taşırsın hatalarını her gittiğin yere.O yüzden önünü göremezsin yine.O yüzden düşersin her seferinde.O yüzden her kalktığında biraz daha azaltırsın taşıdığın yükleri.Artık daha dikkatli yürümek için.Hayatta daha az şeye sahip olmak istersin.
Günün Sözü;
''Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık... Rüzgarları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin.!'
Mark Twain
Günün Şarkısı;
4AM-Melanie Fiona