Dünyada neler oluyordu? Gizli dediğimiz herşey ortalığa saçılıyordu.Dünyaca ünlü Wikileaks denen bilgi ulaşım-iletişim üzerine çalışan yazılım şirketi Amerikan kriptolarına ulaşmış.
Kapitalist sistemde dünyanın en iyilerinden olan bu şirket, büyük başarı göstererek eninde sonunda hiçbirşeyin tek taraflı gizli kalamayacağını, ABD'nin ülkeler arası birbiri hakkındaki görüşmeleri hakkındaki raporları tüm dünyaya duyurdu.
Öyleki, fiskos masalarında konuşulanlarda dahil herşey ortaya saçıldı.
Bunları, başta Amerikan halkları olmak üzere tüm dünya halkları ve de Türkiye'deki dağdaki çobanından tutun, dilencisi yoksulu, yolsuzu,dokunulmazları, ahlaki ve siyasi erozyona uğrayanlar, Güneydoğu'daki feodal ağalar, PKK, BDP, dahil Sarı Çizmeli Mehmet Ağalar, kaçakçılar, eroinciler,esrarcılar, marabalar, magandalar, kredi kart borçluları,katiller, iyilik severler daha sayamadığım kapitalist sistemin yarattıkları ve sağır sultanlar bile duydu.
Sık sık söylene geldiği üzere "bilgi çağı"ndaydık, "global dünya"yı yaşıyorduk, "küreselleşme" adına her yol mübah sayılıyordu.Bütün kazanılmış haklar özgürlükler, demokrasi, insan hakları,demokratlık, insan onuru, erdem hepsi serbest piyasa ölçülerinde sergileniyordu.Dünyanın bu haline övgüler düzülüyordu.Peki Wikileaks'ın yayınladığı bu gizli belgeve raporları bizim "hükümet erkanı" acaba nasıl karşıladığına bakarsak önce metanetle karşılar gibi yaptı.Tabii ki gocunacakları birşeyleri yoktu. Şöyle diyordu Sayın Başbakan:"Eteğindeki taşları döksünler bakalım". Fakat Wikileaks'ın eteğindeki kayalarda dökülmeye başlayınca kendini tutamadı.Ne zaman ki İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı olduğu iddiasından söz edilince,"hançeresinin el verdiği ölçüde" yüksek perdeden "feveran" ederek:" İsviçre bankalarında bir tek kuruşunun olmadığını bunu iddia edenlerin alçak olduğunu" söyledi.
Halbuki gelişmiş ve demokratik ülkelerde olmayan bir sesleniş biçimiyle ağır, ağır olduğu kadar da tamamen, tevazudan uzak şekilde konuşmalar sarfetti.
Sövgüyü seven Yeni Vakit Gazetesi'ndeki karikatüre göre bu seslenişten Kılıçdaroğlu çok korkmuştu(!) Fakat aynı gazete ve yandaşları "korku imparatorluğu"nun yaratıldığı şeklindeki ifadeleri kabul etmiyorlardı nedense!
Bu gazeteler Başbakanımız'ın üslubunu ve sözlerini kimseye gerek kalmayacak şekilde herkesten fazla sahiplenmiş gözüküyorlardı. Muhalefetin Wikileaks belgelerine yaklaşımına gelince; Gayet itidalli ve tevazu içerisinde oldukları görülüyor ve olaya demokratik çerçevede yaklaşarak demokratik dünya ülkeleri arasında tam not almışlardır. Ülkemiz adına sevindiricidir.
Sayın Başbakan kişisel karakter ve yapısını devlet adabıyla karıştırmış kırık not almıştır.Bizim fikrimiz sorulacak olursa Sayın Başbakan'ın banka hesaplarını bilemeyiz? Bilmemiz için İsviçre bankalarının en azından "Kozmik Oda" kadar şeffaf olması gerekir; değil mi?
En iyisi biz bu konunun devamını gelecek yazımıza bırakalım. İlgililere şu Türk atasözleriyle seslenelim;
"KİMSENİN ETEĞİ TUTUŞMASIN!"
"KİMSENİN ETEĞİ DE ZİL ÇALMASIN!"
saygılarımla.