Clinton, önümüzdeki günlerde "Esad rejimine mesaj verecek bir karar tasarısı" çıkarılması için çaba sarf edileceğini söyledi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde dün Suriye konusunda yapılan görüşmeler bir anlaşmaya varılamadan sona erdi. Veto hakkı bulunan Rusya ve Çin, Arap Birliği tarafından hazırlanan ve başta ABD olmak üzere Batılı devletler tarafından desteklenen karar tasarısı konusunda ikna edilemedi.
AZINLIKLARA SESLENDİ
ABD Dışişleri Bakanı Clinton, oturumda yaptığı konuşmada Suriye'deki azınlıklara seslendi. Konsey'e ithafen, "Hepimizin bir seçim şansı var: Bölge ve Suriye halkının yanında durmak veya oradaki şiddetin devam etmesinde suç ortağı olmak" diyen Clinton, "Ortadoğu'da zorluklar göz korkutuyor: Dağılan ekonomi, artan mezhepsel gerginlik, istikrarsızlık
Esad rejimi ve bilhassa Suriye'deki azınlıkların durumuyla ilgili artan endişeler anlaşılabilir. Elbette ki, Esad ve adamları Suriye'de etnik ve dini grupları birbirine kırdırmak için çok çalışıyor ve iç savaş riskini körüklüyor" ifadesini kullandı. Suriyelilerin gelecekte güçlü ve birlik içinde bir millet olmasının, Esad'ın böl ve ele geçir stratejisini engellemesine bağlı olduğunu dile getiren Clinton, Aleviler ve Hıristiyanlar, Sünniler ve Dürzülerle, Araplar Kürtlerle el ele çalışmalı dedi.
Clinton şöyle devam etti: Suriye'nin geleceğinin şekillendirilmesine Suriyeli azınlıklar da katılmak zorunda. Sesleri duyulmalı, hakları korunmalı ve saygı görmeli diyen Clinton, doğrudan azınlıklara seslendiğini ifade ederek şöyle devam etti: Korkularınızdan haberdarız ve isteklerinizi önemsiyoruz. Esad'ın bunları sömürerek krizi büyütmesine izin vermeyin.
"ASKERİ MÜDAHALEYE NİYETİMİZ YOK"
Clinton BM'de gazetecilere yaptığı açıklamada ise uluslararası toplumun Suriye'deki durumdan derin endişe duyduğunun görüldüğünü belirterek, Önümüzdeki günlerde Esad rejimine mesaj verecek bir karar tasarısı üzerinde çaba sarf edilecek dedi. Arap Birliğinin desteklenmesi gerektiğini belirten Clinton, Suriye'de askeri müdahale niyeti yok. Bu sorun barışçıl şekilde çözümlenmeli. Bunun için de ABD olarak Esad'ın geri çekilmesi ve siyasi bir geçiş sürecinin başlaması için (Esad'ın) başkalarına izin vermesi gerektiğine inanıyoruz dedi. Clinton, Rusya'nın tasarıya karşı tutumu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la neden görüşemediklerine ilişkin bir soru üzerine ise de, Sayın Lavrov'la görüşeceğim. Kendisi Avustralya'da ve bazen telefonla bağlanmak zor olabiliyor. Bundan kimse bir sonuç çıkarmasın dedi. Clinton, Konsey'den Arap Birliği'ni destekleyen bir karar çıkarmalıyız. BMGK'nın üyeleri bir tercih yapmak zorunda: Ya Suriye halkının yanında ya da devam eden şiddetin yanında olacağız. Ben çoğunluğun Suriye halkının yanında olduğunu biliyorum dedi.
CAFERİ TÜRKİYE'YE YÜKLENDİ
Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar Caferi, BMGK'nın Suriye konulu toplantısında son sözü alarak bazı açıklamalarda bulundu. Konuşmasında Katar'a yüklenen El Caferi, Katar önce hangi birliğe üye olduğuna karar versin, NATO'ya mı yoksa Arap Birliği'ne mi üye? dedi. Caferi, Türkiye'nin adını vermeden, Suriye'nin daha önce dostu olan bazı ülkelerin Suriye'de petrol rafinelerine saldıran silahlı unsurları barındırdığını ileri sürdü. Caferi, Suriye'deki ekonomik zorluklardan söz ederken de, Türkiye ile ekonomik ortaklığa gittiklerini, ancak bunun kendilerine milyarlarca dolarlık zarar verdiğini de ileri sürdü. Hatalar yapıldığı açık diye konuşan Caferi, Cumhurbaşkanı Beşar Esad krizden çıkmak için bir yol haritası da sundu, ama her şeyi kendi yapamaz, Arap Birliği'nin, Türkiye'nin, kardeş ülkelerin ve Konsey'in yardımına ihtiyacı var dedi.