Kuran-ı Kerim, milletler içerisinde özellikle Yahudiler üzerinde durur. Kuranda beni İsrail ve Yahudi gibi deyimlerle Yahudilerden bahseden yüzlerce ayeti kerime vardır. Nisa süresi 155. ayette Yüce Allah Yahudilerden şöyle söz ediyor: “Sözlerinden dönmeleri, Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve “kalplerimizi kılıflanmıştır” demeleri sebebiyle onlara lanet ettik, türlü belalar verdik. Küfürleri sebebiyle Allah kalpleri üzerine mühür vurmuştur. Pek azı müstesna artık iman etmezler.”
Yine bakara süresinin 96. ayetine göre Yahudiler bu dünya hayatına bütün insanlardan daha düşkündürler. Dünya hayatına olan tutkuları, tevhit inancına sahip olan Müslümanlara düşmanlık beslemelerine sebep olmaktadır. Yahudiler katı kalpli insanlardır. Bakara süresi 74 ve maide süresi 13. ayeti kerimeye göre Yahudilerin kalpleri taş gibi katılaşmıştır. Katı kalplilik onların nesilden nesile aktarılan psikolojik tutumudur. Yahudilerin hakka karşı kibir yapmaları onları iman edenlere karşı azılı düşman haline getirmektedir.
Yüce Allah maide süresi 82. ayetinde Yahudilerin düşmanlıkları hakkında Müslümanları uyararak şöyle buyuruyor: “İnsanların, iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetlisini, (en azılısını) Yahudiler ile Allah’a ortak koşanları bulacaksın. “ Yine Maide Suresi 64. ayetinde yüce Allah onların bozguncu olmaları ve devamlı savaş ateşi yakmaya meyilli olmalarını gündeme getirirken, düşmanlık duygularına büründüklerine işaret etmektedir.
Yahudiler kendilerinden başka kimsenin doğru yolda olamayacağı fikrini fanatik bir şekilde savunmaları bu düşmanlığa katkıda bulunmaktadır. Hz. Peygamberimize kadar Yahudi geleneğinde haksız yere peygamberleri öldürme ve öldürmeye teşebbüs etme alışkanlığı olduğunu görürüz. Tahrif edilmiş kitaplarına yer alan ifadelere dayanarak Yahudiler dünya milletleri arasında kendilerini seçilmiş kavim olarak görmektedirler. Yahudiler inançlarına göre dini bakımdan kendilerinden olmayan kimselere hangi yol ve şartta olursa olsun kötülük yapmak farzdır. Eğer öldürmeye gücü yeterlerse öldürürler.
Yapamazlarsa mallarını kastetmek, hırsızlık yapmak, çeşitli hile, tuzak ve desiseler kurarak ellerinden gelen zararı yapmaya çalışırlar. Din, ahlak ve adalet anlayışları yalnız kendilerine has olan,muharref Tevrat dini müstesna, bütün dinlere ve insani değerlere düşman olan bu millet, insanlığın muzdarip olduğu bütün rejim ve cereyanların da kaşifi olmuştur. İşte tarihte bu tutum ve davranışlarından dolayı Yahudiler 1290da İngiltere’den, 1392 yılında Fransa’dan, 1492de İspanya’dan ve 1497′de Portekiz’den kovulmuşlardır.
Hz. Peygamber (s.a.v.) 624 yılında Medine’de Yahudilerle barış içinde yaşamak için anlaşmalar yaptı. Fakat Yahudiler her fırsatta Müslümanlar arasında fitne ve fesat çıkarak Müslümanları birbirine düşürmeye çalıştılar. Böylece peygamberimiz (s.a.v.) emri ile Medine’den ilk kovulan 700 kişilik beni kaynuka Yahudileri olmuştur. Ayrıca Peygamber efendimiz de Yahudilerin kötülüklerine ve Müslümanlara olan düşmanlıklarına işaretle bir hadisi şerifinde “Bir Yahudi, bir Müslüman’la baş başa kalmaya görsün onu mutlaka öldürmeyi içinden geçirir.” diye buyurmuştur.
Yahudiler birçok peygamberi öldürdükleri gibi peygamber efendimizi de öldürmek istemişlerdir. Ona büyü yapmışlar ve onu zehirlemişlerdir. Kendileri gibi şiddetli düşman olan müşrikleri de defalarca ona karş kışkırtarak harbe kaldırmışlardır. Kıyamete kadar Allah’ın ardı arkası kesilmeyen laneti onların üzerine olsun. Yüce Allah Maide Suresi 51.Ayetinde Müslümanlara,(Yahudilerden dost edinilemeyeceğini beyanla) şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin; onlar yalnız birbirlerinin dostudurlar. İçinizden her kim onlara yardaklık ederse muhakkak onlardan sayılır. Allah ise zulmedenleri doğru yola çıkarmaz.”
Sözlerimi Şura Suresi Ayet 39’da Yüce Allah Müslümanların temel vasıflarını belirten ayet mealiyle bitirmek istiyorum:
“O Müslümanlar ki Onlardan biri bir düşman saldırısına, bir haksızlığa uğradığında aralarında yardımlaşarak üstesinden gelirler.”
Hz Ebubekir’den; Allah Resul’ünün şöyle duydum: İnsanlar bir zalimi görüp de elinden tutarak mani olmazlarsa Allah’ın onlara kendi katından umumi bir azap göndermesi yakındır.
Yüce Allahtan niyazımız,duamız şu anda Filistinde kafir İsrail askerlerine karşı savaşan ,Cihat eden Müslüman Filistınlı kardeşlerimize düşmanlarına karşı zaferler nasıp etsin,her türlü zorlukları kolaylıkla aşmak nasıp etsin. Allah melek ordularıyla kardeşlerimize yardım etsin.
Ümmet olarak bizlerde yaşanan bu menfur olaylardan ibret alarak ortak düşmanlarımıza karşı kendi birlikteliğimizi oluşturmayı en kıssa zamanda hayata geçiririz İnşaEllah.
Allah bizleri her turlu fitneden ve tefrikadan korusun. Müslümanlara birlik ve beraberlik şuuru ihsan etsin. İttihatı İslam nasıp etsin. Yitiğimizi doğru yerde arama şuuru nasıp etsin.
Müslümanlar olarak yitiğimizi doğru yerde aramazsak küffar karşısında bir arpa boyu yol alamayız,sadece konuşup dururuz.
Bu duygu ve düşüncelerle Allah'a emanet olun.