YAKIŞMADI
Türkiye'nin yönetim şeklini en iyi ifade eden kişi rahmetli Necmettin ERBAKAN'dır.Ne demişti? ''Türkiye'de demokrasi yoktur,demokratur vardır.'' Demokrasi nedir,demokratur nedir?
Demokrasi : Halkın kendi kendisini idare etmesi demektir.
Demokratur ise , halkın yönlendirilip idareye alet edilmesi demektir. Demokraturun işleyişini genel seçimlerde net olarak görebiliriz. Mahallerinde yapılacak bir seçimde muhtar olamayacak isimler yıllarca milletvekilliği yapmaktadır.
Seçim sistemimiz parti liderlerinin listeye koydukları isimlerin dışında bir tercih hakkı sunmuyor. Doğal olarak tekrar TBMM'ye gitmek isteyenler halkın değil parti liderinin gözüne girme çabasında oluyor. Milletvekillerinin genel başkanlarına gık diyememeleri,cesaretini toplayıp gıkını çıkaranların ise kendisini kapı dışında bulmasının tek sebebi budur.
Samsun'da yapılan Ak Parti kongrelerinde görüyoruz ki,demokratur sistemi,teşkilat yapılanmalarına dahi müdahale etmektedir. Genel merkez ortaya isimler koyuyor. Bu isimleri seçeceksiniz. Başkasını tanımam diyor.
Ak Parti delegesi sandığa gidiyor. Genel merkezin belirlediği isimler için oyunu kullanıyor. Demokratik hakkımı kullandım ve oyumu verdim diyor. Tiyatro güzel. Demokrasi tiyatrosu.
Bafra ve Atakum ilçesinde tiyatronun dışına çıkıldı. İkinci bir liste seçime girdi. İkinci listelerin seçime girmesinden sonra teşkilatta kıyamet koptu. Gizli kapaklı bir kıyamet değil. Açıktan,basın yoluyla.
Birden fazla listenin çıkması parti içi demokrasi olarak algılanabilirdi. Demokrasi kurallarının sonuna kadar işletildiği gerçek bir seçim heyecanını yaşayabilirlerdi. El ele salonlara girerek,kazanan da bizim, kaybeden de diyebilirlerdi. Hiçbiri olmadı. Seçim heyecanı yaşamak yerine kavga etmeyi tercih ettiler.
Milletvekili,Belediye Başkanları ve İl Başkanı arasında gerçekleşen diyaloglar hiç şık olmadı. Ahmet Yeni ve Zihni ŞAHİN'in atışması TV'de yayınlansa +18 logosuna ihtiyaç duyar.
Zihni ŞAHİN ''feriştahı olsa ben susmam.İlçe divan toplantısında el mi yaman bey mi yaman? göreceğiz. Aydın AKKURT'u ben çıkartmadım. Eğer Aydın AKKURT'u ben çıkartmışsam şerefsizim. Ama ben çıkartmadığım halde bunun böyle olduğunu söyleyenler varsa,onlar şerefsiz.''dedi.
Bu cümleleri kuran kişi,sıradan biri değil. Bafra Belediye Başkanı. Kendi sözlerinden yola çıkıyorum. Zihni ŞAHİN kapıları kapatmış. Mutlaka biri şerefsiz olacak. Eğer ikinci bir listeyi desteklemişse kendisi. Yok desteklememişse milletvekili.
Cümlelerinin haddini aştığını düşünüyorum. Şerefsizlik ağır bir ithamdır. Bafra'nın şerefsiz bir başkanı, Samsun'un şerefsiz bir milletvekili olamaz.
Ahmet YENİ,şeref kelimesinin bu kadar ucuz kullanılması rahatsız edici. Başkana yakıştıramadım, diyerek konuyu kapatabilirdi. Ama yangına körükle gitmeyi tercih etti.Feriştah kelimesini öne çıkararak,'' Feriştah'ım Tayyip ERDOĞAN'dır. '' dedi.
Sopayı aba altından göstermedi.Açıkça Zihni ŞAHİN'e meydan okudu.Kibarca buyur şimdi konuş, dedi.
Atakum'da ise Fuat KÖKTAŞ ile İshak TAŞÇI arasında ikinci liste krizi yaşandı. İl Başkanın sözleri ağır. 'Herkes aklını başına alsın.Akıllarını başlarına almazlarsa birileri çıkar o akılları başlarına aldırır. Genel merkez hesap soracak,ben de soracağım. Sen de hesabı vereceksin. İlçe başkanı sandığın başında duracak,il başkanından azar işitecek,sorguya çekilecek.Ak Parti'de hakim olan kardeşliği bozmak kimsenin haddi değil.''
Bir belediye başkanına karşı ,aklını başına aldırırlar,hesap soracağım,haddini bileceksin şeklinde üstelik basın önünde hitap edilmesi çok yakışık almadı.
Fuat KÖKTAŞ'ın sözlerinden ilçe başkanlarının azarlandığını da öğrendik. İlçe başkanlığı pek de havalı bir makam değilmiş.İl Başkanından azar yenilen yermiş.
Demokrasimiz yok.Tamam. Ama en azından daha çok,daha çok,daha çok nezaketimiz olsun