YAKLAŞAN CHP İL KONGRESİNDE OLUP BİTENLER
Sürekli olarak Ak Parti"de yaşanan olumsuzlukları yazmanın hoşuma gittiğini sanmayın, ancak iktidar partisi olan Ak Parti"ye mensup bazı teşkilat görevlileri ve bilhassa İl Başkanı"nın bazı uygulamaları o kadar ilginç ki yazmamak elde değil. Bir de vatandaşımız yaşadığı olumsuzlukları bizim yazdığımızı görünce, her gün yüzlerce bilgi ve evrak geliyor, yazmaya kalksak senelerimizi alır. Ancak biz bunları elemeye tabi tutup, içlerinden önemli bulduklarımızı yazmaya devam edeceğiz. Bu gün yaklaşan il kongresi ile ilgili CHP"de olması muhtemel gelişmeleri ve ilçe başkanlarının aldığı kararı siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum. Dün bir yemekte buluşan ilçe başkanları, öncelikli olarak seçilecek olan il başkanında olması gereken özellikleri ve olmaması gerekenleri tartışıp, belirledikten sonra ilke olarak önümüzdeki seçimlerde, Milletvekili adayı olmayacak il başkanının etrafında toplanma ve destekleme kararı almışlar. Bu alınan karar doğrultusunda, il başkanlığına aday olması beklenen isimleri tek tek ele alacak olur isek, Mehmet Atalay"ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na aday olduktan sonra Milletvekili adaylığını düşünecek isimlerin başında yer alacağı herkes tarafından bilinmektedir. O nedenle İl Başkanlığı"na adaylığının önü kapanmış gibi gözükmektedir. Nazım Alkan"a sıra gelince, zaten geçtiğimiz genel seçimlerde Milletvekili adayı idi, önümüzdeki seçimde de aday olmaması için bir neden yok. Onun da İl Başkan adaylığı biraz zor gözükmektedir. Yılmaz Türkoğlu"na gelince, olmaz diye bir şey yok. Yılmaz Türkoğlu partimin neferiyim diyor, milletvekili adayı olma noktasında çok arzulu olduğu da söylenemez. Ancak delege desteği noktasında daha önce verdiği bir sınav var, şayet delegenin yapısı değişmemiş ise, seçilmesi biraz zor gözüküyor. Mevcut İl Başkanı Aylin Tat"a sıra gelince, Vedat Yılmaz"dan sonra partiyi fevkalade güzel idare ettiği söylenebilir. Gerek toparlayıcılığı, gerekse vizyonuyla, bu işe layık bir hanımefendi. Ancak burada bir sıkıntı var, şöyle ki; Aylin Hanım"ı bu göreve getiren Suat Binici. Suat Binici"ye tavrı olanlar Aylin Hanım"la tanışmasalar dahi ona tepkililer, sadece ve sadece Suat Binici"ye olan kızgınlıkları, Aylin Hanım"a tavır almalarına neden olmuştur. Suat Binici"nin politikayı iyi bildiğinden, bazı manevralarla Aylin Hanım"ın dışında kendi desteklediği ve Haluk Koç ekibinin de karşı çıkmayacağı, eski ADD Başkanı Şükrü Kumbasar"ı aday yapmayı düşündüğü ve kendisine teklif götürdüğü de söylenmekte. Bu arada hem parti tabanının şiddetle karşı çıktığı, hem de kamuoyu tarafından geçmişindeki şaibeleri nedeniyle sevilmeyen, bir ilçe başkanının kontrolünde olduğu söylenen Suat Binici"nin, bu söylentiyi ortadan kaldırabilmek için, ilçe başkanına kendi aleyhinde beyanat verdirdiği, ancak her hafta sonu o ilçe başkanı ile şehir demlediği kafayı demlediği ortaya çıkmış durumda. Beraber olduğu kişinin de Aylin Tat"a karşı olduğu ve bu nedenle Suat Binici"nin de Aylin tat"ın dışında birilerini aradığı gelen muhkem haberler arasında. Doğrusunu arasanız Suat Binici akıllı bir adamdır, o ilçe başkanı yüzünden CHP"nin mahalli seçimlerde, alması gereken oyun yarısını dahi alamadığını bilmesine rağmen, böyle bir hata yapması kendi siyasi geleceğini de ciddi anlamda riske edecektir. Suat Binicinin Deniz Baykal"a olan yakınlığına güvenerek rahat hareket etmesi, seçmenin seçimlerde vereceği oylarda lehine mi olur, yoksa aleyhine mi onu önümüzdeki seçim gösterecektir. Siyasetçiler şunu çok iyi bilsinler ki, seçmen keriz değil, milletimiz artık uyandı, iki kişinin bildiği ve konuştuğu sır değildir. Benim Ak Parti"de görev yaptığım için sadece o partinin arka planını bildiğimi düşünenlerin yanıldığını yakında hepsi görecek. Körle yatanın şaşı kalkacağını kimse unutmasın. Toplumumuz herkesin kiminle düşüp, kalktığını, kimin elinin kimin cebinde olduğunu, hele hele seçilmişlerin ne yaptıklarını o kadar detaylı takip ediyor ki anlatamam. Ummadığım insanlar beni arayıp, bilgi verince hayret ediyorum. Demek ki toplumumuz artık uyandı. Bu uyanıklıktan da son derece memnun oluyorum. Yirminci yüzyılda köylü Memed Ağa dahi, şehirdeki üniversiteli kadar malumat sahibi olabilmişse, bunu uygarlığın nimetlerine borçluyuz. Bu nimetleri bizlere sunan Atalarımızı, Dedelerimizi rahmetle yad ederken, siyasetçilerimizin de akıllarını başlarına almalarını temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla