Yaklaşan yerel seçimlerde hiçbir şey çantada keklik değil
Dört aydan biraz fazla kalan yerel seçimlerde aday adayı olmak isteyenler için partiler, ağır ağır düğmeye bastı.MHP aday adayı olmak isteyen teşkilat mensuplarına 15 Kasım tarihine kadar istifa etmeleri gerektiği bildirilmiş. Diğer partilerden Ak Parti kongresi, yeni yapılmış veya yeni atanmış teşkilatlarda görev alan kurul üyelerinin istifasının kabul edilmeyeceği yönünde ilke kararı aldığını, yakında bunu teşkilatlara bir yazı ile bildireceğini, genel merkez yetkililerinden öğrenmiş bulunmaktayız. Diğer partilerin durumu ise yakında netlik kazanır kanaatindeyim.
Mahalli seçimlerde durum genel seçimlerden daha farklıdır; zira genel seçimlerde seçmen partiye oy verirken, yerel seçimlerde adaya oy vereceği muhakkaktır. Bunun en bariz örneğini, Türkiye genelinde yüzde bir seviyelerinde seyreden DSP, Ordu ilinde belediye başkanlığını kazanırken, Eskişehir"de Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanırken görmekteyiz. Demek ki vatandaş bilinçli oy kullanmakta, hangi partiye değil, hangi adaya oy verdiği zaman, ne kadar hizmet alacağının hesabını yaparak oyunu kullanmaktadır.
Bilmem hatırlarmısınız, 1999 seçimlerinde ANAP yüzde 13 oy oranına sahip olmasına rağmen, o günkü Büyükşehir Belediye Başkanı merhum Muzaffer Önder yıkılmaz kale olmasına rağmen, ilk yapılan anketlerde Yusuf Ziya Yılmaz"ın oy oranı %7 lerde olmasına rağmen, seçimi ANAP adayı Y.Ziya Yılmaz kazandı. Peki neden Muzaffer Önder seçimi kaybetti diyecek olur iseniz, merhum insan olarak çok iyi bir insan olup, sağcıdan da, solcudan da, Trabzonlu"dan da, Kavaklı"dan da oy alabilecek yapıda bir insan olmasına rağmen, 10 yıllık icraatında hayli yıprandı. İşini yaptığı insanlar tekrar iş isteyip yapamayınca küstüler. Yakın çevresi azaldı. Arkadaş grubunun büyük bölümü küstü. Örneğin ilk dönem yanından ayırmadığı meclis üyesi Zekai Saral, ikinci dönem yanında olmadı. İlkadımdan Belediye Başkan adayı oldu, Muzaffer Bey, yeterli desteği vermedi seçimi ondan kaybettim dedi ve küstü. Üçüncü dönem, karşısında oldu. Bunun gibi bir sürü insan yanında yer almayınca, yeni dostlar aramaya başladı. Buldu ama; teşkilat ve parti tabanı o insanlara tepki gösterdi. Bunu çok iyi okuyup, değerlendiren Y.Ziya Yılmaz, yanına profesyonel bir ekip alarak o günkü şartların en iyisini yaparak seçimi aldı.
Peki, dün merhum Muzaffer Önder için geçerli olan durum bugün Y.Ziya Yılmaz için geçerlimidir diye soracak olur iseniz, fazlası var da azı yok! İlk dönem aday olduğunda yanında olan Kamuran Çortük"ten tutun da, Rasim Kademoğlu"ndan alın, İhsan Bayrak"tan, Mehmet Çakar"dan bilmem kimlere kadar, kim kaldı yanında? Hangi partiden aday olursa olsun, yanında kuracağı ekip ve karşısındaki adayın durumu, meclis üyelerinin kalitesi, alt belediye başkan adayları ile uyumu göz önüne alınarak, bir değerlendirme yapılarak karar vermek gerekir. Bu nedenle de CHP akıllı hareket eder, alt kademe ve Büyükşehir adaylarını çok profesyonel bir şekilde seçerse, seçimi alması sürpriz olmaz.
Önümüzdeki seçimin çok kolay bir seçim olmayacağını herkes bilmeli, oyları çantada keklik görenlerin geçmişteki akıbetini gördük. Bunun en güzel örneklerinden birisi Trabzon"dur, il genel ve milletvekili seçimlerinde birinci olan AK Parti, belediyeyi CHP"ye kaptırmıştır. Demek ki oylar çantada keklik değil, vatandaş da keriz değil. Herkesin aklını başına alma zamanı gelmiştir. Hoşçakalın.