2009 yılı toplu görüşmelerini hatırlarsınız
Hani, Her şey yolunda diyen hükümetin, memura gelince ambar boş! dediği ve memura vere vere %2,5+%2,5 zam verdiği, işte o görüşmeler
15 günlük görüşme maratonunun ardından uzlaşmazlık metninin imzalanmasıyla son bulan o görüşmeler
Daha sonra da yasa gereği konunun taşındığı ve Uzlaştırma Kurulu"nun bile el insaf diyerek memurların hiç olmazsa %4+ %4 zam taleplerinin kabul edilmesi yönünde karar verdiği, o görüşmeler
Ve yine sonunda, memurların ücret taleplerinin akıbetinin Hükümetin iki dudağı arasında durduğu işte o görüşmeler
***
Hükümet haricinde
Kamuoyunun unutması imkansız!
Medyanın atlaması mümkün değil!
***
Grevli toplu sözleşme hakkı olmayan, bu yüzden de eli kolu bağlı, ağzı bantlı memur, dönüp dolaşıp yine geleceği yerin hükümetin vicdan dairesi olduğunu biliyor!
Bu yüzden;
Okusun diye Mektup gönderiyor
Duysun diye burnunun dibinde Basın açıklamaları yapıyor
Bordro yakıyor
Birkaç saat da olsa iş bırakıyor
Ülkenin dört bir yanında memurların mürekkebinin döküldüğü imza dosyalarını kapısının önüne bırakıyor
Daha net ifadeyle, 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı"nın Bakanlar Kurulu"nca TBMM"ne sevk edileceği tarih olan 17 Ekim"de Hükümetin bu gaddarlığından ve bu yanlış hesabından dönmesi için, yine onun insafına sığınıyor
***
İşin aslı, memurların yaptığı, yatağında alacaklı gibi mışıl mışıl uyuyan Hükümetin penceresine taş atıp uyandırmaya çalışmak!...
***
Bakalım hükümet, penceresine atılan taşların gürültüsüyle uykusundan uyanıp, sözünü hatırlayacak insaflı çıkarak, Yanlış hesabı Bağdat"tan dönecek mi?...
Merakımız uzun sürmeyecek Allah"tan
17 Ekim e şunun şurasında ne kaldı ki