Hangi mesleği yaparsak yapalım, hangi dünya görüşüne sahip olursak olalım, hangi cemaate mensup olursak olalım asla doğrudan vaz geçmemeliyiz. Benim yanlışım başkasının doğrusundan doğrudur mantığı çok yanlış ve batıl bir inanış biçimidir. Bu anlayışta olan toplumlarda mutlu olmak bir yana zulüm ve çile mevcuttur. Mutlu azınlıklar mutsuz çoğunluklara galebe çaldıklarını sanarlar ama onlar da mutsuzdurlar ve kimseye belli etmeme çalışırlar. Bugün birkaç yanlış olaydan bahsetmek istiyorum. İlk konumuz son günlerde gündemden düşmeyen Kızılay üzerinden Ensar Vakfına yapılan yardımdır. Bu konuda şunu söylemek isterim; devletten vergi kaçırarak Ensar Vakfına yardım edip yurt binası yapılmak istenmesi fevkalade yanlıştır. Verginizi verirsiniz devlete, devlet de gerekli olan yurdu yapar ve öğrencilerin ihtiyacı bu şekilde karşılanır. Vakfın yapacağı yurtla devletin yapacağı yurt arasında ne fark var da devlete verilecek vergi Kızılay üzerinden vakfa aktarılıp Ensar Vakfının yurt yapacağı söyleniyor? Bu fevkalade yanlış bir icraattır. Kim savunursa savunsun bunun asla doğru olmadığı kanaatindeyim. Ensar Vakfı güzel bir vakıftır, yaptığı hizmetlerin tamamına saygı duyarım ve destek olurum ama bu şekilde desteklenmesini de doğru bulmadığımı açık ve net söylemekten de geri kalmam.
Gelelim ikinci konumuza; son zamanlarda benim de sevdiğim bir İlçe Belediye Başkanının sosyal medya hesaplarında yaptığı bir paylaşım dikkatimi çekti. Paylaşımda, ilçesinde yirmi milyon lira yatırım yapan bir iş adamından bahsetmekte ve iş adamını yere göğe sığdıramamakta. Bahsettiği iş adamını çok iyi tanırım. Eskiden Hollanda’da idi ve burada ne yaptığını onu tanıyan herkes bilirdi. Daha sonra Türkiye’ye dönüş yaptı veya Hollanda sınır dışı yaptı burasını net bilmemekle birlikte orada yaptığı işleri çok iyi biliyorum. Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra bir tarikata girdi, tövbe etti, oldu sofi ve başladı normal ticaret yapmaya. Ancak o dönemde de yaptığı ticaretle ilgili pek çok iddialar vardı ama AK Parti yönetimlerine girince olaylar kapatıldı. Ancak buna rağmen ekonomik sıkıntıya düşüp elinde avucunda ne varsa kaybetti. Hatta babasının yanlış işleri nedeniyle oğlunun da babasından ayrılarak onun yanında kalmak istemediği bilgisi geldi ama ne kadar doğru olduğunu da bilmiyorum.
Şimdi İlçe Belediye Başkanının yaptığı paylaşımlarda bu arkadaşın ‘büyük’ iş adamı olduğunu, ilçesine yirmi milyon liralık yatırım getirdiğini ve bunu da Belediye Başkanının hatırına yaptığını yazınca aklım şaştı. Benim otuz yıldan beri tanıdığım o ‘büyük’ iş adamı dediği kişinin bırakın yirmi milyon liralık yatırım yapma imkânını iki yüz bin liralık dahi yatırım yapma imkânı olmadığını çok iyi biliyorum ama ortada da yapılan işleri görünce acaba bu değirmenin suyu nereden geliyor diye merak edip araştırdım. Araştırmamın sonucunda bizim ‘büyük’ iş adamının tekrar yurt dışı bağlantılarının başladığını ve paraların oluk oluk gelmeye başladığını, yaptığı yatırımı da bu paraları aklamak için yaptığı bilgileri geldi. Hatta bilgi getiren arkadaşlar adamın yaptığı yatırımla ilgili Belediye Başkanının yaptığı paylaşımlardan çok rahatsız olduğunu, olayın duyulup ortaya çıkmasından korktuğunu söylemiş. Böyle bir insanın yaptığı yatırımdan fayda bekleyip toplumla paylaşmak ne kadar doğru sizlerin takdirine sunuyorum.
Gelelim son konumuza; konumuz yine bir Belediye Başkanının icraatlarıyla ilgili. Arkadaşımız 2017 yılında ilçede imar revize planları yapıyor ve Hazineye ait olan 138 dönüm araziyi Belediyedeki görevli arkadaşın yasal olmayan bir biçimde risk alması sonucunda Hazineye ait olan araziyi İlçe Belediyesine tapu kestiriyor. Ardından İlçe Belediyesi bu araziyi satışa çıkarıyor ama teknik eleman olan bir Belediye meclis üyesi olayı idare mahkemesine taşıyacağını söyleyip mahkemeye müracaat edince satıştan vaz geçiliyor. Belediye Başkanı geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde tekrar aday olup seçilince (iddialara göre o arazi nedeniyle aday yapılmış) geçtiğimiz ağustos ayında araziyi sanayi bölgesine çevirip planı Büyükşehir Meclisinden de onaylatıyor ve tekrar araziyi satışa çıkarıyor. Araziyi alacak şirket belli, arazinin piyasa bedeli de belli, bakalım kaça satacaklar takipteyiz. Ama birisi kalkıp yapılan tapunun yasal olmadığı yönünde dava açsa tapu iptal olur. Bu tür yanlış işlere razı gelen de sessiz kalan da yapan da yanlış yolda olduklarını unutmasınlar. Biz şimdilik bu kadarı ile yetiniyoruz. İlerleyen günlerde icraatları takip edip sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla.