Bugün tek bir konu yazacağız, nedir bu konu derseniz, Büyükşehir Belediyesinin yaptığı yanlış uygulamalardır, Vezir Hazretlerinin Başkan olduğu, benim de Başkan Vekili olduğum 20006 yılında şehrin yoğun trafiğini rahatlatmak amacıyla ilçe minibüslerinin şehre girmesi yasaklanmıştı. Bu uygulama çok sert ve insanları yoran bir uygulamaydı, Vezir Hazretlerine otogardan şehre ring koyulup insanların mağduriyetlerinin giderilmesini önermiştik ancak kabul etmemişti. O gün böyle bir uygulama yapılmış olsaydı bugünkü yanlışa ihtiyaç kalmayacaktı. Bugünkü yanlış nedir derseniz ilçe minibüslerinin şehre sokulup zaten keşmekeş olan şehrin trafiğini daha da sıkıntılı hale getirmek fevkalade yanlış bir uygulamadır. İlçe halkı şehre gelmeli mi evet gelmeli ama bunu şehrin göbeğine toplama merkezi yaparak çözmek asla doğru bir çözüm değil, şehrin doğusundan gelenleri Belediye Evleri veya Tekel kavşağının oralarda indirip ringe bindirirsin meydana kadar gelirler, batısından gelenleri Batıparkta indirirsin oradan ringle şehre gelirler, güneyden gelenleri de otogarda indirirsin oradan şehre ringle gelirler iş çözülür ve biter. Sırf egonuzu tatmin etmek için veya 2006 yılında basına verdiğiniz demeçlerde bu uygulamanın yanlış olduğunu söylediğiniz için ve Vezir Hazretlerini eleştirdiğiniz için dediğinizi yapmak adına şehrin trafiğini perişan etmek asla doğru bir uygulama değildir. Ayrıca Otogar binası Galip Öztürk’e satılırken ilçe minibüslerinin tamamının otogara girmesi yönünde taahhüt verilerek ve bu konuda resmi belgelere işlenerek verildiğini hatırlatmak isterim. Galip Öztürk Büyükşehir Belediyesini mahkemeye verse çok yüklü miktarlarda tazminat alır, ama bugüne kadar böyle bir çalışması olmadı, inşallah da olmaz.
Gelelim şu akıllı mıdır, akılsız mıdır nedir bilmiyorum ama bana göre eskisinden daha kötü olan kavşak ve ışık uygulamalarına. Bazı arkadaşlar trafikte rahatlama olduğundan dem vurmaktalar, ancak her gün Çatalçam’a gidip, gelen birisi olarak şunu açık ve net söylemem gerekir ki asla bir rahatlama göremedim. Bırakın rahatlamayı Cumhuriyet meydanındaki göbek o kadar kötü bir hal aldı ki anlatamam, yukarıdan aşağıya inen araçlar kuyruk oluyor, ışıklar yetişmiyor, Irmak caddesi yönünden gelen araçlar tıkanıp kalıyor, trafik adeta keşmekeş bir hal alıyor. Bu kavşak bir kez küçültüldü ama yine olmadı ya yeniden küçültülmeli veya farklı bir çözüm bulunarak şehrin göbeğindeki trafik keşmekeşi rahatlatılmalı. Kaldı ki havalar sıcak birde yağmur yağdığı zaman şehrin trafiği daha çok sıkıştığında durum ne hale gelecek tahmin bile edemiyorum. Bu konunun acilen çözüme ihtiyacı var Büyükşehir Belediyesi buna mutlaka bir çözüm bulmak zorunda. Diğer kavşaklarda durum nedir derseniz eskisinden farklı olan ve takdir edilecek tek şey yan yollardan ana yola çıkan veya ara sokaklara giden yollarda yapılan düzenleme gayet iyi olmuş ona söylenecek bir şey yok. Ama onun dışında Trafikte en ufak bir çözüm olmadığı kanaatindeyim, bırakın çözümü dediğim gibi Cumhuriyet meydanı çok daha kötü bir duruma geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelelim bir başka yanlışa Başkan Demir Büyükşehir Belediye binasını yıkıp, yerine bina yapılmayacağını, personeli evden çalıştırma yönüne gidileceğini, İlkadım Belediyesinin eski binası ile Ticaret Odasının eski binası ve Liman mahallesinde kiralanan üç binada personelin istihdam edileceğini söylemekte. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Saathane civarında yapılan uygulamalarda güzel çalışmalar olmakla birlikte yıkılan yüksek katlı binaların yerine yapılan iki katlı binalar hiç hoş olmamış. Burada amaç yeşil alan ve yolları rahatlatıp bölgenin nefes almasını sağlamaktı, yapılan uygulamayla sadece yüksek binalar kaldırılmış oldu onun dışında bir çözüm olmadı. Belediye binasının yıkılması bence çok mantıklı bir durum değil, o binanın yıkılmasıyla şehir çok şey kazanacak değil, üç tane bina kiralayıp personeli bölmek ve vatandaşın alacağı hizmeti üç binadan almasını sağlamak hiç doğru bir uygulama değil. İlkadım Belediyesinin iki binası varken millet sıkıntı çekmesin diye tek bina yapılıp mevcut yerine taşınması uygulaması göz önüne alındığında bu uygulamanın hiç de doğru bir uygulama olmayacağı açık ve net ortada.
Belediyecilik ben yaptım oldu mantığı ile yapılan bir kamu görevi değildir, vatandaşla uzlaşarak, istişare ederek, gönlünü alarak yapılması gereken biraz siyasi biraz da resmi bir görevdir. O hepimizin çok kızdığı Vezir Hazretleri daha zaman, zaman vatandaşla istişare edip gönlünü alan uygulamalar yapmıştır, mesela sahilimi istiyorum projesi bunlardan biridir. Gerçi daha sonra hafif raylı güzergahını yanlış yerden getirip sahili de yok etti ama neticede ilk yaptığında çok güzel bir çalışmaydı. Başkan Demir hasta Allah şifalara versin ancak bu hatırlatmalara da değer vererek gereğini yapmasını bekliyoruz, hayat kısa geriden rahmet okutmalıyız, beddua değil diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla...