Hangi dünya görüşüne mensup olursak olalım, önce kendimizi sorgulamak zorundayız, Allah Resulü “ Hasibu enfüseküm kable en tühasebu” yani Allah sizi hesaba çekmeden önce kendi nefsinizi hesaba çekiniz buyurmakta. Gerek fert olarak, gerekse toplum olarak yaptığımız işleri hesaba çekmek zorundayız, kısa vadede yalan konuşup günü geçiştirebiliriz ancak hiçbir yalanın menzili yoktur, gerçekler çok kısa zamanda ortaya çıkıyor. Fert olarak bu dediklerimiz yapmak zorundayız da siyaset yapan insanlar bu dediklerimizden muaf mı derseniz elbette değiller, toplum her şeyin doğrusunu bilmek zorundadır, toplum mühendisliği yaparak insanlara gerçekleri anlatmamak fevkalade yanlış bir durum. AK Parti iktidarında birçok kazanımlar ve güzel icraatlar oldu, bizlerde elimizden geldiği kadar destek verdik, ancak son birkaç yıldır hiç de hoş olmayan şeyler yaşanmakta, adamı olan istediği işi yaptırıyor, adamı olmayanlar ise sürüm, sürüm sürünüyor, bununla ilgili o kadar çok örnekler var ki anlatamam. Hani Başkanlık sistemi geldiğinde Bakanlar siyasi bağlantıları olmayan kimseye hesap vermek zorunda olmayan insanlardan oluşacaklardı da her şey güllük gülistanlık olacaktı ya olay denilenin tam tersine oldu, adamı olanlar için her şey güllük gülistanlık, adamı olmayanlar için de herşey sıkıntı.
Bu dediklerim bir yana yaşanan ekonomik sorunlarla ilgili öyle enteresan toplum mühendisliği yapılmakta ki aklınız şaşar, Trump olmasaydı ne olacaktı çok merak ediyorum, Dolardaki dalgalanmadan tutun da sütte, ette, ekmekte ve tüm emtiada yaşanan yüzde ellilik zam oranının sebebi Trump oldu bizde işin içerisinden çıktık. Yapmayın Allah aşkına olur, olur da bu kadar da olmaz ha, insan bir şeyi söylerken önce kendisi inanacak sonra da söyleyecek, dün TÜİK Samsun Bölge Müdürlüğünden Bölge Müdürü imzalı gelen bir istatistik var, İstatistik Samsun ilinde 2017 yılının Ağustos ayında satılan konutlarla, 2018 yılında yapılan satışların kıyaslaması var. 2017 yılının Ağustos ayında ipotekli satışlar 672 iken, 2018 yılının Ağustos ayında 217 ye düşmüş, yani yüzde 67.7 oranında konut satışları düşmüş durumda. Neden düştüğünü sorarsanız daha önce de dediğim gibi sanal ekonominin gereği olan Kredi kullanarak yapılan satışların kredi Faizlerinin aşırı yükselmesi nedeniyle %70 oranında düşmüş olmasıdır.
Önceki gün inşaat yapan birkaç arkadaşla görüşeyim durumlarından haberdar olayım dedim, arkadaşlar öyle dertli ki keşke aramasaydım diyecek noktaya geldim. Yüklü miktarda konut yapıp da Banka kredisi kullanmayan hiç kimse yok, Banka kredilerini ödemek için de satış yapıp kredi borçlarını ödeyecek bu insanlar. Daha önceleri 1.20 lerde olan kredi faiz oranları 3, 4 rakamlatına hatta %50 lere varan oranlarda uygulamaları olan Bankaların olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım. Hal böyle olunca da bu arkadaşlarımız yeni kredi almakta ciddi anlamda sıkıntılar yaşıyorlar, ellerindeki daireleri de satamayınca tıkanma noktasına gelmiş durumdalar. Bu ülke açısından fevkalade zor bir durum, sanayicisinden, Tüccarına, esnafından memuruna Bankadan kredi kullanmayan insan miktarı toplumun % 10’u desem abartmış olmam. Şu sokaklarda altlarında lüks araçlarla gezen insanların kredi çekmeden araç alanlarının sayısı yok denecek kadar az, bu kredileri ödemek öyle kolay değil, şimdi Bankalar da kredi vermek istemiyorlar, zira krediyi tahsil etme noktasında çekecekleri sıkıntıyı bildiklerinden Bankalar kredi vermemek için her türlü zorluğu çıkarmaktalar.
Peki krediyi alamayan Müteahhit dairesini maliyetinin altında satıp Bankaya olan borcunu ödemeye kalksa satabilecek mi hayır satamayacak çünkü Daireyi alacak müşteri de kredi kullanarak alacaktı o da aynı durumda. Demirin fiyatı olmuş 4200 lira, daha önce bunun yarısı iken şimdi iki katına çıkmış, işçiliğinden, malzemesine her şey %50’nin üzerinde zamlanmış, daire fiyatında ise düşüş var, niye çünkü Bankalar kredi vermiyorlar ki satış olsun. Sizin anlayacağınız ekonominin can simidi olan İnşaat sektörü büyük bir krizle baş, başa Allah'a şükürler olsun ki geçtiğimiz yıl inşaatımızı bitirdik, satış da yapmadan binamızı beklettik, şayet satsaydık yerine yenisini yapma imkanımız olmayacaktı. Ancak konu bizim rahatlığımız veya sıkıntımız değil toplumun rahatlığı ve sıkıntısıdır, Allah hiç kimseyi gördüğünden geri bırakmasın, düşmanımın dahi ekonomik sıkıntı çekmesini istemem. Bu gerçekleri toplum yaşarken çıkıp her şey güllük gülistanlık, tamamen manipülasyon yapılıyor demek benim işim olamaz. Bugün yaşadığımız kriz 2002 krizinden daha büyük, bu konularla ilgili samsunhaberler.tv ’ye yaptığım konuşmayı izlemenizi tavsiye ederek sözlerime son veriyorum.
Kalın sağlıcakla.