YARIM KALAN BİR YAŞAMIN ÖYKÜSÜ

Samsun'un Tekkeköy ilçesinde 8 yaşındaki Damla Karadağ'ın düğünde ateş açılması sonucu ölümüyle ilgili olarak iki kişinin yargılanmasına devam edildi. Duruşma çıkışında Elinde Damla Karadağ'ın kemanıyla adliye önünde açıklama yapan Damla Karadağ'ın annesi Aytül Karadağ, "Adalete güveniyoruz, güvenmek istiyoruz. İstiyorum ki verilecek cezalar caydırıcı olsun. Bugün yanımda kızımın kemanını getirdim. Amacın daha önce de olduğu gibi olayın sadece evrak ve dosyalardan ibaret değil annesinin, ablasının, babasının bal Damla'sının yarım kalan yaşam hakkının söz konusu olduğunu hatırlatmaktır" dedi

Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, yaklaşık 1 yıl önce Dayleyik Mahallesi'nde yakınlarıyla katıldığı düğün töreninde ateş açılması sonucu başına mermi isabet eden Damla Karadağ'ın ölümüne neden olduğu öne sürülen, tabancanın sahibi tutuksuz sanık muhtar Şakir Kılıç (47) ve tabancayı kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan yeğeni Harun Kılıç (19) ile Damla'nın annesi Aytül, babası Arif Karadağ ile tarafların avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, sanık Harun Kılıç'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

"YAŞANAN OLAYLAR KADERİN CİLVESİ DEĞİL DENETİMSİZLİĞİN GÖSTERGESİDİR"

Beş gün önce aynı ilçede düğün töreninde ateş açılması sonucu göğsünden yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 2 çocuk annesi Sevgi Ölmez'in eşi Nadir Ölmez ve Çocuk Hakları Tanıtma, Yaygınlaştırma, Uygulama ve Uygulamaları İzleme Derneği (Gündem Çocuk) üyeleri de duruşmaya katılarak aileye destek verdi. Duruşma çıkışında Karadağ ailesine destek verenler, Damla Karadağ'ın resminin bulunduğu, "Damla'lar ölmesin diye silaha hayır" yazılı pankart açtı.

OLAY DOSYALARDAN İBARET DEĞİL

Elinde Damla Karadağ'ın kemanıyla adliye önünde açıklama yapan Damla Karadağ'ın annesi Aytül Karadağ, adalete güvendiklerini belirterek, şunları kaydetti: "Bugün bal Damla'mızın adalet arayışının dördüncü duruşması nedeniyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Birçok şeyi söylediğimizi düşünüyorum. Ama ne yazık ki ders alması gereken idareciler ve birçok bölge halkı duyarsız kalmaya devam ediyor. Yaşadığımız feci olaydan bir yıl sonra aynı gün 10 Temmuz Dünya Hukuk Günü'nde gencecik bir anne aynı civarda, aynı şekilde hayatını kaybetmiş, iki minik yavru annesiz kalmıştır. Aynı olayda 3 çocuk babası bir kardeşimiz de ağır yaralanmıştır. Bu kaderin bir cilvesi değil denetimsizliğin göstergesidir. Şimdi iş sayın savcı ve hakimlerimize düşüyor. 'Adalete güveniyoruz' güvenmek istiyoruz. İstiyorum ki verilecek cezalar caydırıcı olsun. Bugün yanımda kızımın kemanını getirdim. Amacın daha önce de olduğu gibi olayın sadece evrak ve dosyalardan ibaret değil annesinin, ablasının, babasının bal Damla'sının yarım kalan yaşam hakkının söz konusu olduğunu hatırlatmaktır."