Yaşasın 1 Mayıs

Tüm dünyada ve ülkemizde işçi sınıfı ve emekçiler birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs"ı kutlamaya hazırlanırken, hakkını arayan işçiler her zaman olduğu gibi haksızlığa uğramakta, ekonomik krizle birlikte birçok işyerinden işçiler işten atılmakta ve ekonomik kriz her zaman olduğu gibi yine çalışanları vurmaktadır. Başbakan Erdoğan “kriz bizi teğet geçti, geçecek” derken, işyerleri birbiri ardına kapanmakta, küçük esnaf ve işletmeler borç batağına batarak, zor günler yaşamakta, işsizlik ve yoksulluk hızla artmaktadır. Borç yüzünden intiharlar çoğalmakta ve Türkiye işten çıkartmalarda ve işsizlikte dünya rekorları kırmaktadır.

Şimdi işçi sınıfının, işten atılanların, işsizlerin, yoksulların ve ezilenlerin daha fazla birlik, mücadele ve dayanışmaya ihtiyacı var.

Samsun"da da çeşitli işyerlerinde çalışan işçiler ve özellikle taşeron işçileri birer birer işten atılmaktadır. Daha dün gazetemiz Denge"de “hakkını aradı işsiz kaldı” başlıklı haberde Aksöz  Elektrik LTD. ŞTİ" de çalışan 1 işçinin işten atıldığını öğrendik. Birkaç hafta önce ise 19 Mayıs Üniversitesi hastanesinde (OMÜ)  Taşeron firmalar aracılığıyla hiçbir sosyal hakka ve iş güvencesine sahip olmadan, zor koşullarda ve karın tokluğuna çalışmak zorunda bırakılan işçiler, sendikalı olma haklarını kullandıkları, sağlıkta taşeronlaştırmaya karşı çıktıkları ve “sağlıkta taşeron ölüm demektir” dedikleri  için işten çıkartılarak işsizliğin ve yoksulluğun acımasız kollarına terk edilmişlerdir.

Göğsünde insan yüreği taşıyan, vicdan sahibi hiç kimse, işçilerin sokağa atılmasını kabul edemez. İşsizliğin söndürdüğü ocakları ve kararttığı yaşamların acısını yaşamayan bilemez. Onun için işten atılmalar derhal durdurulmalı ve işten atılan işçiler işe geri alınmalıdır.

Çalışanlara iş güvencesi sağlanmalı, işten atılmalar bir tehdit olmaktan çıkartılmalı ve tüm çalışanlara örgütlenme ve sendikalı olma hakkı tanınmalıdır.

Çalışanların tüm sosyal hakları tanınmalı ve insan onuruna yakışır sağlıklı bir iş ortamı yaratılmalıdır. Herkese iş, güvenli bir gelecek ve insanca yaşama koşulları sağlanmalıdır.

 Kim bilir? Belki de yarın sokağa ve işsizliğin acımasız kollarına atılma sırası sizde olabilir. İşten atılmalara, işsizliğe, baskı ve sömürüye karşı hepimizin içini yakan şu kahrolası suskunluğumuza artık bir son verelim. Yarın çok geç olmadan ve sıra bize gelmeden işten atılan ve insanca bir yaşam için ekmek kavgası veren işçilerin yanında yer alalım.

Özelleştirmenin mağduru olan, 4-C"ye karşı iş, ekmek, özgürlük ve onur kavgası veren ve sürdürdükleri bu mücadele ile ülkemizde hak aramanın ve direnişin simgesi olan ve hala “ölmek var, dönmek yok” diyerek mücadeleye devam eden  Tekel işçilerinin yanında yer alalım.

Sadece 1 Mayıs"ta değil, her gün insan yaşamının ve geleceğinin yok edildiği savaşlara ve halkların birbirine düşman edilmesine karşı “barışı, tüm dünya işçilerinin birliğini ve ezilen halklarının kardeşliğini” savunalım.

Ekonomik kriz bahanesiyle işten atılanlar, işsizler ve yoksullar olarak hep birlikte sesimizi yükselterek “krizin faturasını emekçiler değil, kapitalistler ödesin”  diye haykıralım.

Kürt sorununun çözümü için, her gün yaşanan şiddete, ölümlere ve gözyaşına artık yeter! ve DUR! diyelim. Ölümler üzerinden kışkırtılan kin, nefret ve düşmanlık duygularına karşı, yaşamı, yaşamın güzelliğini, sevgiyi, dostluğu, barışı, kardeşliği ve özgür bir yaşamı savunalım.

Politik, kültürel, etnik, dinsel, cinsiyetçi her türlü ayrımcılığa karşı çıkan, ülkemizin çok kimlikli ve çok kültürlü yapısını bir zenginlik ve imkân olarak görenler;

  Kapitalizmin aşırı kar hırsı nedeniyle doğamızı acımasızca tahrip etmesine ve tüm insanlığın ortak mirası olan dünyamıza egemen olmaya kalkışmasına ve hala ısrarla Karadeniz kıyılarında kurulmaya çalışılan mobil, termik vb. santrallerin doğamızı, havamızı, yaşam alanlarımızı ve su kaynaklarımızı kirletmesine ve hayatımızı karartmasına karşı olanlar;

  Erkekler ve kadınlar arasındaki eşitsiz ilişkiler ortadan kaldırılmadığı müddetçe adaletli, barışçı, şiddetten ve sömürüden uzak bir toplumun yaratılmasının olanaklı olmadığına inananlar,

  Herkes için eşit ve ulaşılabilir olan ücretsiz eğitim ve sağlık hizmetlerinden yana olanlar;

“…gündüzlerinde sömürülmeyen ve gecelerinde aç yatılmayan…” özgür, eşit ve demokratik bir ülkede yaşamak isteyenler hep birlikte 1 Mayıs"ta alanlardaydık.

   Bu 1 mayıs Samsun"daki en kitlesel ve en coşkulu 1 mayıs olarak kutlandı. İşçi sınıfının ve ezilenlerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs günü, işten atılmaların, işsizliğin, yoksulluğun, baskı ve sömürünün kaynağını oluşturan vahşi kapitalizme karşı, işçi sınıfının ve ezilenlerin kurtuluşu için Cumhuriyet meydanında  buluştuk, sloganlarımızı haykırdık ve hep birlikte el ele ve omuz omuza tüm coşkumuzla halaya durduk. Ve 1 Mayıs 1977 katliamından sonra, işçilere yasaklanan Taksim meydanı işçilerin Taksim meydanı ısrarı ve verilen mücadeleler sonucu nihayet 33 yıl sonra işçilere açıldı. Ne güzel…yaşasın 1 mayıs