Hz. Muhammed 571 yılında doğdu ve 617 yılında peygamber oldu. Hz. Muhammed İslam’ı yaymaya başladığı zaman Mekkeliler tarafından karşı çıkıldı. Çünkü İslamiyet putperestliğe karşıydı ancak Mekke putperestliğin merkeziydi. Bunun sonucunda Mekke’ye yapılan ziyaretler azalacak ve bu ziyaretlerden elde edilen kazanç artık olmayacaktı. Mekkeliler kabilecilik ruhuyla hareket etmektedirler ve ekonomik ve siyasi kayba uğrama korkusu yaşamaktadırlar.
İslamiyet’in yayılışında Hz. Muhammedin Kureyş kabilesinin üyesi olmasının da etkisi vardır. Kureyş kabilesi Mekke halkını oluşturan en büyük kabiledir ve diğer kabileler arasında saygınlığı vardır. Ancak Hz. Muhammed’in İslamiyet’i yaymasını hoş karşılamamıştır çünkü ekonomik kaygılar gütmüşlerdir.
Medineliler İslamiyet’i yayması için Hz. Muhammedi Medine’ye çağırmışlardır ve onun adına savaşacaklarına yemin etmişlerdir. Bunda ticaretle uğraşan Mekkelilerin, tarımla uğraşan Medinelileri hor görüp Medine üzerinde baskı oluşturmasının büyük bir etkisi vardır.
Siyasal ve ekonomik güçlerini kaybetmekten korkan Kureyş ileri gelenlerinin tepkileri ve baskıları artınca, Hz. Muhammed Medinelilerin çağrısı üzerine beraberindeki Müslümanlarla birlikte 622 yılında Medine'ye göç etmiştir. Medine’de henüz Müslüman olmayanlar ve Yahudiler de yaşıyordu. Her grubun menfaatleri birbiriyle çatışıyordu. Hz. Muhammed bir bildiri yayınladı ve Müslüman olsun veya olmasın herkesin eşit haklara sahip olacağını, dış kuvvetlere karşı birlikte hareket edeceklerini ve daima dost olduklarını söyledi. İslamiyet’in yayılmasındaki en büyük etkilerden bir diğeri ise köleliğin ve köle ticaretinin ortadan kalkacak olmasıdır. İslamiyet’te kölelik yoktur. Kervanların güveliği sağlanmış ve yağmalar yapılmamıştır.
İslamiyet’ten önce Arap toplumunun baskıcı olan, kadınları yok sayan, köle ticareti ve yağmalarla geçinilen ve uygarlığın olmadığı bir yaşam tarzı vardı. İslamiyet’te köle ticaretleri kaldırılmıştır. Kadın bir yük olarak görülmek yerine değer kazanmış, üvey anne ile evlenme, iki kız kardeş ile evlenme, eş değiştirme gibi evlilik çeşitleri yasaklanmıştır. Halkın kadınlar için olumsuz davranışları, aşırılıklarını yasaklamış kontrol altına almaya çalışmıştır. Kız çocuk doğduğunda yüz kızartıcı bir şeymiş gibi diri diri gömülerek öldürme düşüncesi yoktur. İslamiyet’te yağmalar yapılmamış kervanların güvenliği sağlanmış ve güvenli bir ticaret yapılması sağlanmıştır. Bedeviler ticaret uygarlığını kurma aşamasında oldukları için İslamiyet’i kabul etmiştir ve İslamiyet uygarlığı getirmiştir. İslamiyet Arap toplumu arasında bu koşullar ile yayılmıştır.
Hudeybi’ye barışının Mekkeliler tarafından tek taraflı bozulması üzerine Müslümanlar Mekke’yi çatışmasız olarak ele geçirmiştir ve ekonomik sıkıntıların olması nedeniyle yönetim kolayca Müslümanlara geçmiştir. Mekke’nin alınmasıyla İslamiyet büyük bir hızla yayılmaya devam etmiş ve Müslümanların ekonomik gücü artmıştır.
Hz. Muhammed Kabe önünde okuduğu Veda Hutbesi’nde “bütün Müslümanların kardeş olduğunu, birbirlerine kötülük yapmamalarını ve kadınlara iyi davranmalarını” söylemiştir ve kısa bir süre sonra ölmüştür. Hz. Muhammed Arap Yarımadasında siyasi birliğin oluşumunu sağlamıştır.
Hz. Muhammed öldükten sonra Hz. Ebubekir halife ilan edilmiştir. Çıkartılan isyanlarla ve yalancı peygamberlerle savaşmıştır. Belki de İslamiyet’in dağılmasına neden olacak sorunları ortadan kaldırmıştır. Bu dönemde Filistin ele geçirilmiş ve Suriye’nin kapısı Müslümanlara açılarak İslamiyet ilk defa Arabistan dışına çıkmıştır.
Hz. Ebubekir’den sonra Hz. Ömer halife ilan edilmiştir. Bu dönem fetihlerin en kapsamlı olduğu dönemdir. Suriye, Irak, İran ve Mısır üzerine seferler yapılmıştır. Bizans ordusuna karşı en büyük zafer kazanılmıştır. Kudüs alınarak Suriye İslam ülkeleri arasında katıldı. Daha sonra Sasani devletiyle savaşıldı ve Sasaniler yıkıldı. Irak ve İran İslam ülkelerine katıldı ve Türklerle komşu oldular. Horosan, Kafkaslar ve Libya’ya kadar sınırlar genişletilerek devlet İmparatorluk olmuştur ve devlet örgütlenmesi yapılmıştır.