Yazmanın dayanılmaz hafifliği

Yaşar Yeşilyurt

           Yazmak, yazıyor olmak insanın kendisini sürekli yeniden inşa etmesi ve aynı zamanda kendinde olanı harcaması demektir. Bu nedenle her yazı insanı tüketir ama aynı zamanda da tükendikçe yeniden çoğaltır. Yazdıkça tükenir, tükendikçe çoğalırsınız. Garip bir ironi halidir bu yazar için. Onun için yazmak aslında delice bir iştir. Çünkü yazar bu işten zevk alır aynı zamanda. Söylenmemiş sözler yoktur. Her söz yeniden üretilebilir ve yazar ona kendi damgasını vurur. Söz sizin ağzınızdan kaleminizden çıkana kadar sizin esirinizdir, çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz. Dolayısıyla yazarın sorumluğu ağır bir sorumluluktur. Bunun bilincinde olarak söz söylemek öyle zannedildiği gibi kolay bir olay değildir.

           Gecenin bir vakti yazmaya çalışırken, tükendiğimi hissettim bende çareyi bir şiirimi buraya alıntılayarak kendimi bu tükenmişlikten kurtarmaya çalıştım. Ne yapalım adetten olmasa da bir köşede şiir yayınlamak, bir istisna yapabilirim galiba.

Yine kavlattım kabuklarını yaralarımın
Silinmeyecek izleri kaldı bende
Hiç bu kadar ruhum horlanmadı
Bedenimin tasallutundan
Hiç bu kadar içim çekilmedi
Kabuklarımla kaldım
Kapanmaz kapanmayacak bu yaralar
Sen affetsen bile tanrım
Ben yaralı kalacağım
Kimse duymaz beni kimse anlamaz
Kördür sağırdır herkes ama
İniltilerimi en çok ben bilirim
Her defasında daha beter saplanıyorum
Yeryüzüne
Ey muazzez melekler kiramen katibin
Her şeyi yazıyorsunuz satır satır
Bir kez de yeni bir başlangıç yazın
Bir kez de siz tutun beni
Omuzlarımdan göğe yükseleyim
Bir daha hiç düşmeyeyim
  Yaşar Yeşilyurt

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.