YEDAŞ'I BİRAZ DEĞERLENDİRMEYE NE DERSİNİZ
Eli kalem tutan ve gördüğü haksızlığa tahammül edemeyen bir çok insan mektup yazıyor veya bazı belgeleri zarfa koyup gönderiyor, bu zarfları incelemekten ve gelen bilgilerin doğruluğunu araştırmaktan zaman bulup, başka iş yapamaz hale geldim. Hatta bazen köşe yazısı yazmaya dahi zaman bulamıyorum. Geçenlerde adliyeye gittiğimde bir adliye mensubu çok enteresan bir şey söyledi, yazılarımdan rahatsız olup şikayet edenlerin bir kısmı yazı yazmadığım zaman da sıkıntı çekip, ilgili makamlara neden yazı yazmadığım konusunda şikayetçi oluyorlarmış. Sorarım size Dünyada bu dediğimin bir örneğe rast geleniniz varsa söylesin de bilelim. Bu durum beni ziyadesi ile memnun ettiğini söylersem abartmış olmam, zira bu şehirde siyasetle, bürokrasiyle uğraşan veya tolumsal hassasiyeti olan herkes köşe yazımızı okumadan güne başlamaz. Bazıları gazete alıp, masasının üzerine koymaktan çekinir, onlar da internetten okurlar, merak etmesinler IP lerinden kim olduklarını biliyoruz ama deşifre etmeyeceğiz.
Bazen aklıma ne geliyor biliyor musunuz Taraf gazetesi gibi bizde internet gazeteciliğini abone esasına bağlayıp ücret alsak eminim çok büyük gelirimiz olur ancak şimdilik onu uygulamayı düşünmüyorum, belli bir süre sonra olabilir. Gazetecilik çok pahalı bir meslek olduğundan ayağımızı yoranımıza göre uzatmak zorundayız aksi takdirde yıllardır bu işi yapıp aradan çıkanlar gibi oluruz. Yaptığımız işi o kadar önemsiyoruz ki gecenin bir yarısında dahi yatağımızdan kalkıp bazı olaylara müdahale etmek zorunda kalıyoruz. Hatta gazete kurulduğunda nice geceler sabahlara kadar uyumamıştık. Mevlaya hamdü senalar olsun ki bizleri muvaffak kıldı, ne kadar hamd etsek azdır.
Yaptığımız işi icra ederken kimselere karşı peşin fikirli değiliz doğru iş yapanlar düşmanımız dahi olsalar yaptıkları güzellikleri kamuoyu ile paylaşmaktan onur duyarız, bunu her fırsatta dile getirme nedenim eleştirdiğimiz kişi veya kurumlarla en ufak bir proplemimiz olmadığını sadece ortadaki yanlışların düzeltilmesi için bu yazıları yazdığımızın bilinmesidir. Sizin anlayacağınız amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Yazdığımız yazılarla ilgili bizleri bizzat arayıp, bilgilendiren veya yazıda hatalı kısımlar olduğunu delilleri ile ispat edenler olduğunda onları da yayınlamaktan onur duyarız.
Bu kadar izahattan sonra gelelim konumuza malumunuz geçtiğimiz haftalarda YEDAŞ'ın özelleştirilmesinin ardından ortaya çıkan bazı sorunları ele almıştık, YEDAŞ yetkililer bizi bilgilendirmek yerine aboneliklerini ve reklam sözleşmelerini iptal ederek terbiye etme!.. cihetine gitmişler, biz de korkudan derhal bir U dönüşü yaparak onların istedikleri gibi haber yapmaya başladık!... Onları bu becerilerinden ötürü tebrik ediyorum, bizi çok iyi tanımışlar!...Bu arkadaşlarımız şimdi yazacaklarımı iyi okumalarını tavsiye ediyorum.
YEDAŞ'ın özelleşmesinden sonra yapılan en önemli yenilik ve atılım tahsilat gişelerinin artırılması yönünde olmuş, Bankalara ve aracı kuruluşlara komisyon ödememek için veznelerin sayısı artırılmış, vatandaş kuyruk beklemeden parasını yatırmanın rahatlığını yaşamakta, buraya kadar güzel ancak YEDAŞ özelleşmeden önce ne kadar elektrik kesintisi oluyordu ve bu kesintiler ne kadar zamanda tamir ediliyordu derseniz bu arkadaşlarımız bu konuda da çok güzel çalışmalar yapmışlar!.. daha önce ayda bir kesilen elektrikler şimdi haftada bir kesilmeye başlamış, daha önce bir saatte onarılan arızalar şimdi 12 saatte onarılmakta. Sizin anlayacağınız burada da bir artış söz konusu demek ki arkadaşlar çalışıyorlar!...
Peki trafo artışı, kablo yenilenmesi, alt yapı yatırımı, enerji kaybının önlenmesi ve sokak lambaları konusunda ne yapılmış derseniz arkadaşlarımız henüz pek bir şey yapamamışlar çünkü işçiler sendikalı!... olduklarından az çalıştıklarından ürertim yapamıyorlarmış!... İyi güzel de bu işçilerin sendikalı olanlarına sendikadan ayrılmaları için noterden istifa belgesi imzalattırıp, ondan sonra iş akitlerini fesh ettiğiniz ve ihbar tazminatlarını ödemediğiniz doğru mu? Şayet doğru ise Somali'ye para göndermek yerine bu insanların ihbar tazminatlarını ödemeniz daha doğru bir davranış biçimi olmazmıydı? Daha enteresan bir iddia var o da ödeme tarihlerinin 40 günden 25 güne çekildiği ve emeklilerin maaş günlerine denk gelmediğinden faturaları gecikme zamlı ödemek zorunda kalarak ödedikleri söylenmekte, bu doğru ise Allah insanın cezasını verir haberleri ola. Bunların dışında daha da enteresan iddialar var ancak bana ayrılan yer bitti, bir başka yazıda kaldığımız yerden devam etmek üzere kalın sağlıcakla
Not : İl Milli Eğitim Müdüremize ve İlkadım İlçe Mili Eğitim Müdürümüze eğitim ile ilgili ilettiğimiz sorunlara gösterdikleri hassasiyetten ve ürettikleri çözümden dolayı teşekkür ediyorum.