Türkiye yıllardan beri,daha sivil,daha tarafsız,daha çağdaş ve daha demokratik,yani gücünü tamamen halktan alan,vesayet altında olmayan bir Anayasa yapma fırsatını ve zeminini yakalamıştır.Anayasalar mükemmel yapılmadığı ve anayasa mahkemesi üyeleri mükemmel bir şekilde oluşturulamadığı zaman ,ki bugüne kadar böyle geldiği her gün ve herkes tarafından tartışılıyor ve olumsuz semereleri yıllardan beri görülüyor,halk bu durumlarda mağdur oluyor,zarar görüyor, ve hatta baskı görmüş oluyor.Eğer anayasalar belirli bir zümre,sınıf ve zihniyet tarafından sırf kendi çıkarlarına ve siyasi görüşlerine hizmet edecek şekilde hazırlanır ve düzenlenirse buna halk anayasası denmez.Bu bir zümrenin veya ideolojinin anayasası olur. Dolayısıyla demokratik anayasa olmaz.Anayasalar ,mademki ilahi yasalar değildir, (bu anlamda değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler ifadesini anlıya mıyorum) o halde halk için,halk tarafından, halka göre ve çağdaş normlardan da yararlanılarak yapılmalıdır.Öyleyse ölçü,halkın rahatı ,ihtiyaçları ve mutluluğu olmalıdır. Düzenlemeler bu amaçlı olmalıdır.Ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa çağdaş, demokratik, özgürlükçü, insanı ve insan haklarını ön plana alan,egemenliğin sözde değil özde kayıtsız şartsız milletin olduğunu kabul eden bir anayasa özlemini gidermek üzereyiz. Artık vatandaş sloganlarla ,propagandalarla değil,gerçek icraatlarla yönetilmek istiyor.Dolayısıyla bazı sokak afişlerindeki veya bazı yerlere yazılmış sloganlar hala hamaset kokuyor ve hala işin çağdaş boyutu ve realitesi çözülememiş görünüyor.İşte bir yerde gördüm Güçlü ordu güçlü millet.;halbuki bence tersi olmalıdır;millet güçlü olmalı ki ordusu da güçlü olsun.Yine dağlarda Önce vatan gibi yazılar.Oysa önce vatandaş ,önce insan olmalı değil mi?.Çünkü toprağı vatan yapan insandır.Şair Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. diyor.Güçlü vatandaş,güçlü vatan demektir. Eğer insanınızı mutlu,iyi eğitilmiş,geleceğinden emin kılarsanız o yaşadığı yeri cennete çevirir. Ne mutlu bu ülkede mutluyum ,rahatım ,hiçbir sıkıntım,kaygım yok diyene.diyebilmeliyiz. Egemenlik kayıtsız, şartsız milletin dir yazıp millet iradesini cezalandırmak değil,bu güzel cümleyi gerçekten icraata sokmaktır.Artık bu yeni anayasa ile sistem ve rejim tartışmalarına da son vermek suretiyle hükümetler,halkın ekonomik, sosyal, sağlık, eğitim, kültür,hukuk,işsizlik vs. gibi sorunlarına,yanı daha hızlı kalkınmaya sıra getirebileceklerdir. Çünkü hükümetler ve meclis,anayasa kaynaklı engellemelerden ,iptallerden dolayı bir çok ülke sorunlarına el atamıyorlar.Anayasa ve mahkemesi, yasama, yürütme ve yargının nasıl icraat yapacağını düzenleyebilir,ama asla onların görevini üstlenmemelidir.Demokrasilerde, ülke yönetiminde tek yetkili güç halkın seçtiği meclis olmalıdır.Meclis dışındaki güçlerin ve kurumların elinden yetkileri ya tamamen alınmalı veya bunlara bir sınırlama getirilmelidir.Her kurum ve kuruluş amacındaki görevleriyle sınırlı ve yetkili kalmalıdır.
Yeni Anayasa üzerine
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.