Günlerden beri herkesin nefesini tutarak beklediği 61. Hükümet nihayet dün Başbakan tarafından açıklandı, bugün de Bakanlar Kurulu var. Hükümette çok fazla bir değişiklik olmadı, beklentiler de öyleydi zaten. En çok şaşırdığım İdris Naim Şahin'in İçişleri Bakanı olması oldu, zira İdris Naim Şahin'i uzun yıllardır tanırım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Genel Sekreter olarak çalıştığı günden beri tanıdığım bir insan. İnsan olarak çok iyi bir insan ancak kendisini ikna etmek çok kolay olduğu kanaatindeyim. Bu kanaate nereden vardın derseniz Büyükşehir Belediyesi'nde görev yaptığım dönemde çok yanlış insanlara referans olmuştu. Bu konuda bir hayli sıkıntı çekmemize rağmen kefil olduğu adamı görevden almıştık. Daha sonra bir başka Büyükşehir Belediyesi'nde görev alması için referans oldu ve orada görev almasına vesile oldu. Ancak daha sonra kefil olduğu adam burada yaptığı hataları orada da yapınca oradan da ayrılmak zorunda kaldı.
Yeni hükümete şehrimizden bir bakan girdi, bir bakan çıktı, burada artı eksi hesabı yapacak olur isek şehir olarak bu işten karlı çıktığımız söylenemez, nedenine gelince daha önce şehrimizde bir Bakanlık, bir de Grup Başkan Vekilliği vardı, şimdi ise sadece Bakanlık var. Daha önceki Bakanlığı bütçesi yetersiz, bağlı kuruluşları az diye beğenmiyorduk. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na Türkiye'deki tüm belediyelerin ekonomik alt yapısını oluşturan İller Bankası, Bayındırlık İl Müdürlüğü ve Tapu kadastro Müdürlüğü bağlı idi. Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'na ise sadece Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bağlı, diyeceksiniz ki bütçesi var, doğrudur bütçesi vardır ancak zaten Başbakan'ın şehrimize yapılacak statla ilgili seçim öncesi verdiği vaat ortada, onun dışında yatırım konusunda yapılabilecek pek bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Biz arkadaşlarla takıldığımız konu Bakan yardımcılığına kimin atanacağı, sevgili kayınçom Kamyon şoförü mü?, Umreden yeni gelmiş olan ve tüm günahlarından arınmış olan erkenden doğan müşavir kardeşimiz mi? Yoksa eski Vekilimiz Fatih Öztürk Bey mi? Bu konunun Bakanlıktan daha önemli ve daha sıkıntılı bir boyut kazandığını görünce gece geç saatlere kadar telefon trafiği yapmak zorunda kaldım. Nihayet gecenin geç saatlerinde bir ara formülü bulduk. Peki nedir bu formül derseniz altı ay kayınçom, altı ay da erkenden doğan müşavir kardeşimiz bu görevi yaparsa sanırım matlup hasılolur!.... Buraya kadar olanı işin gırgırı. Gelelim işin ciddi boyutuna, doğrusunu ararsanız bu işi en güzel yapabilecek ehliyetli bir kişi olduğunu düşündüğüm Fatih Öztürk Bey'in bu işe layık olduğunu düşünüyorum, zira daha önce Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Genel Müdürlükte üst düzey görevler ve milletvekilliği yapmış birisi olduğundan bu işi çok güzel yapacağı kanaatindeyim.
Dünkü yazımda da belirttiğim gibi biz hancı onlar yolcu bu şehre kimin katkısı olursa düşmanımız dahi olsa destek veririz, zararı olursa en yakın dostumuz da olsa karşısında bizleri bulur. Daha önce İl Özel İdaresi ile ilgili yaptığımız haberle ilgili gerekli duruşu gösteren başta Sayın Valimize ve İl Genel Sekreterine teşekkür ederim, amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Aslan Karanfil'in daha önceki yanlış uygulamalarına nasıl tepki gösterdiysek, şimdi yaptığı güzel uygulamaların da arkasında durmaktan onur duyarız. Biz kimsenin ezeli düşmanı değiliz ancak yanlış yapan kim, hangi makamda olursa olsun her zaman dimdik karşısında duracağımızdan da kimsenin endişesi olmasın.
Önümüzdeki günlerde şehrimizde yapılması gereken en önemli iki çalışma var, bunlardan birisi İmam Hatip Lisesi'nin ihtiyacı olan dersliklerle ilgili İlim Yayma ve Eğitim Vakfı'nın mülkiyetinde bulunan binaların İntifa Hakkı ve imar durumu İmam Hatip Lisesi kız öğrencilerine tahsisli olmasına rağmen kira talebinde bulunan vakıf yönetiminin bu talebinden vazgeçerek okulu İmam Hatip Lisesi'ne tahsis etmesidir. Bir ikinci konu bu binanın veya binaların tahsisinden sonra Canik bölgesinde yapılması planlanan Türkiye'nin en büyük İmam Hatip Lisesi özelliğini taşıyacak olan okula destek olup, bu binanın en kısa zamanda faaliyete geçmesini temin etmektir (Binalar yapıldıktan sonra veririz A. Cemal Ayhan'a ondan sonra kira talep eder!...) Bu iki konu bana göre Bakanlıktan da, Başkanlıktan da, makam mevkiden de önemlidir. Asıl makam ve mevki Rabbimizin yanındaki makamlar olduğuna göre bu iki konuda hep beraber el, ele gönül gönüle çözüm bulmak umudu ile kalın sağlıcakla.