Yerel seçimler bitti, belediye meclisleri toplanıp komisyonları oluşturdular. Encümen üyeleri seçildi, bazı ilçe belediyelerinde idari kadrolardaki yenilikler kararname yayınlanmak suretiyle belli oldu. Yeni yapılanmalarda dikkat çeken en önemli detay Vezir Hazretleri Büyükşehir’de tekrar kaldığı yerden ekibiyle işine devam ettiği imajıdır. Nihat Soğuk'un artık herkesin kabul ettiği belediyeciliği meslek haline getirmiş ve geçimini oradan temin eden bir arkadaş olması hasebi ile normal karşılanan bir durum. Seçilen meclis üyeleri içerisinde onun kadar tecrübeli ve işi bilen birisi olmadığından hem meclis başkan birinci vekili seçilmiş hem encümen üyesi seçilmiş hem de farklı komisyonlarda görevler verilmiş, bunu anlamakta güçlük çekmem. Ancak sırf Vezir Hazretlerinin hemşehrisi olduğundan Atakum’dan Özlem Maraş Hanım’ın haklı olarak listeye koymadığı ancak il başkanının ve Vezir Hazretlerinin ısrarları sonucunda yılda bir kez dahi yakınından geçmediği, uzaktan yakından ilgisi olmadığı Havza’dan liste başı yapılan arkadaşın hem grup başkan vekili hem encümen üyesi hem de en önemli komisyonlarda görev verilmesi ırkçılık değil de nedir? Bu kadarı da fazla demezler mi adama?
Buraya kadar olan kısım meclisle ilgili kısım. Önümüzdeki günlerde idari tasarruf noktasında da yeni gelişmeler beklemekteyim. Örneğin aynı Vezir Hazretleri görevden alınan genel sekreter yardımcılarından birinin yerine eski kültür dairesi başkanı Necmi Çamaş’ın verilmesi talimatını çoktaan vermiştir bile. Bu arkadaş o belediyeye ilk alındığında eski vekil Mustafa Çakır’la Merhum Kayıkçıbaşı istemişlerdi. Kayınçom olmaz bu adamı almayın demişti, kendisine rica minnet alınmasını ben sağladım, yetmedi eşini de İlkadım Belediyesinde işe koymuştum. Daha sonraki süreçte yaptığı başarılı (!) çalışmalar sonucunda benim yazlığın aşağısında bir yazlık almış, ardından Allah kendisine yürü ya kulum demiş, dünyalığını tamamlamanın yanında hakkında çeşitli iddialar çıkmıştı. Kendisiyle ilgili üç sayfadan oluşan bir mektup bana gelmiş, mektubun bir kısmını yayınlamış bir kısmını da kendimde saklamıştım. Mustafa başkan olduktan sonra görevden alınınca beş yıl Gar Kafe'de zaman geçirip emekli olmamış, sabırla bu günleri beklemiş, şimdi de Vezir Hazretlerinin devletlü destekleri sayesinde daha üst görev olan genel sekreter yardımcılığına atanırsa şaşırmam. Adamda beceri bakımından yok yok, o yüzden mutlaka görev verilmeli… Bu da yetmez, Vezir Hazretlerinin vaz geçemediği en yakın adamlarından Cukkacıbaşı’nı meclis üyesi yapamadı ama onu da imar inşaata genel müdür yapsınlar, nasılsa oranın denetimi de yok, istediği gibi har vurup savursun.
Halit Doğan’ı severim. İdareciliği, sosyal yönü, uzlaşmacı tavırları siyaset bakımından ideal düzeyde olan bir başkandır. Ancak bu şehrin en önemli sıkıntılarının başında bölgecilik ve ayırımcılık olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda Vezir Hazretlerinin son seçimlerdeki ırkçılık tavrı yüzünden yaptığı yanlış aday tespitlerini de buna eklediğimizde kaybedilen ilçelerde gelinen nokta ortada. Bu nedenle ilk imaj çok önemlidir. Herkesin Halit Başkan’ın nasıl bir yönetim biçimi sergileyeceğini beklediği şu günlerde toplumun genel yapısını göze alarak ve taraf gözetmeksizin birilerinin adamı değil herkesin adamı olacak bir biçimde işe başlarsa sadece kendisi değil bu şehir kazanır. Aksi halde hem kendisinin hem de bu şehrin kaybedeceği muhakkak. Ben tarafsız ve objektif olarak olaylara bakan bir insanım, dünya görüşüm bellidir ama işimle bunu karıştırmam. Seçimlerdeki haberciliğimiz ve köşe yazılarım bunun ispatıdır. Web TV yayınlarımızda Hasan Togar hariç tüm aday arkadaşlarımızla yayın yaptık, herkese eşit davrandık. Hasan Togar’ı da hem çağırdım hem de haber gönderdim ama benim hemşehrilerim olan ağababalarından izin alamadığı için yayınımıza gelemedi. Hatta bu hemşehrim olan ağababaları Mustafa Candal’ı yayına aldım diye çok kızmışlar. Ekmeğim bu ağababalarından geliyordu. Şimdi ekmeğim kesilecek, nasıl geçineceğim...
İlkadım’da da İhsan Başkan atamalar yaptı. Allah var İhsan Başkan’dan daha çok hemşehricilik yapmasını bekliyordum ama direksiyonun en önemli noktasına Mustafa Karaduman’ı koymuş, en önemli müdürlükleri ona bağlamış. Beni adeta ters köşe yaptı dersem abartmış olmam. Yaptığı atamalarda eleştirilmesi gereken birkaç konu var ama bu işi hiç yapmamış, teşkilatçılıktan başka belediyecilik tecrübesi olmamış İhsan Başkan’dan bundan fazlasını beklemek yanlış olur. Kanaatimce ilerleyen zamanlarda yeni atamalar da yapar, şimdilik bu kadar detaylı atama yeterlidir. Meclisten de bir veya iki arkadaşı başkan yardımcısı olarak atar diye düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde bu değişiklikler de olacağı kanaatindeyim. Sanırım matlup hasıl oldu, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.