Yerel seçimler sonuçlandı ve başkanlar mazbatalarını alıp görevlerine başladı. Seçimler bir yarış gibi rakiplerin birbirleri arasında geçer. İşin sonunda en fazla oyu alan galip gelir.
Bu yarış sırasında gerçekten başkan adaylarına destek olan bir grup vardır. Bu grup içindeki insanlar başkan seçimi kazansa da kaybetse de duruşlarından asla ödün vermezler. Bir de goygoycular vardır.
Goygoycular kendi içinde 2 gruba ayrılır. Bunlardan bir grubu şakşakçılar ve yağcılık yapanlardır. Şakşakçı ve yağcılık yapan goygoycular seçilen başkana seçim sürecinde nasıl yağcılık yaptıysa, seçim sonrası da aynı şekilde şakşakçılık yapmaya devam eder.
Gelelim, diğer tehlikeli goygoycular grubuna, bunlar fitne , fesat doludur, etrafı ateşe verip sonra karşıya geçip seyretmekten büyük zevk duyarlar, hep kazanan tarafta olurlar, en büyük özellikleri kışkırtıcı olmalarıdır, bütün hesapları bulundukları ortamdaki insanları birbirine düşürmektir. Bunu yapmalarının nedeni, kendilerine alan açarak, nemalanmaktır. Hedeflerini seçim sürecinde belirlerler, başkan adayı ve en yakınındakileri yanlış bilgiler ile doldurmayla başlarlar.
Özellikle başkan adayını devamlı doldurarak seçim alanında gerginlik çıkarıp insanların birbirine kin ve nefret oluşturmasını sağlarlar. Ne yazık ki bu yaptıklarında etkili olurlar. Çünkü başkan adayı seçimi kazanma mücadelesi verirken, kendine gelen bilgilerin doğruluğunu sağlıklı değerlendirme fırsatı bulamaz. Yani başkan adayları can derdindeyken goygoycular et derdindedir.
Özellikle Atakum, İlkadım ve Tekkeköy seçimlerini gözlemlediğimizde goygoycular yüzünden o kadar çok bilgi kirliliği oluştu ki, insanları birbirlerine karşı öyle doldurdular ki, ancak bu kadar olur. İşin en vahim tarafı da bu goygoyculara prim verenlerin, onların ne yaptığını tahmin etmelerine rağmen, yanlış adım atmalarıdır. Bu süreçler her seçimde yaşanır ve ne yazık ki seçimi kazanan belediye başkanı ve ekibi önceleri bu goygoycuların sözleri ile hareket eder, sonrasında gerçeği görünce ne kadar hata yaptıklarını anlarlar. Ama o zaman iş işten geçmiş olur, çünkü goygoyculara teslim olmuşlardır, artık dönüşü olmayan bir yola girmişlerdir. Dönmek istediklerinde aynı goygoycular bu kez hedefe başkanı ve en yakın ekibini koyacaktır.
Bu duruma düşmemek için akıllı hareket etmek gerekir, seçim bitmiştir, şimdi iş yapma zamanıdır, yeni seçilmiş bir belediye başkanı başarılı olmak istiyorsa, goygoycuların gazı ile ön yargılı davranmamalıdır. Özellikle geçmiş dönem ile yeni dönem arasında değişim yapacak başkanlar buna çok dikkat etmelidir.
Yeni seçilmiş bir başkan şunu dikkat etmelidir, dün birilerinin yanında olup, bugün karşısına geçen biri, yarın aynısını bugün yanında olduğu kişi için yapar. Sırf kendi menfaati için davasını, dostunu satanlardan kimseye fayda gelmez. Yanar döner ile olmaktansa, karşıda dik duruş sergilemiş biri ile olmak daha iyidir.
Unutulmamalıdır ki, bütün makamlar gelip geçicidir, dün kimseye kalmadığı gibi yarında kimseye kalmayacaktır.