Yeni yıl içn ne yaptık ki ?

Bu yılbaşı yalnız kalıp odama çekildim.

30, 35, 40, 45, yılın muhasebesini yaptım yalnız tek başıma.

Ne değişmişti ki beklentilere göre beklemek? Umut bir şey kazandırıyor muydu hiçbir şey yapmadan?

Zaman öylesine mi geçiyordu yoksa kendi akışında?

Her akşamın bir sabahı, her sabah aydınlığının da karanlığı olduğu gibi ne değişiyordu ki?

Hep yaşamak isteriz, yaşamak için bir gayemiz varmış gibi.

Yıllar ırmaktaki su gibi akar gider , bizler akan suyun değişeceğini umut edercesine akan suyun saflığıyla ne yapmıştık ki gelecekten umut bekledik!

Her doğan güneşin karanlığında ne değişmişti ki umut ettik?

Bakalım mı şöyle 30, 40 yıl öncesine kendimize kendimizde olan değişikliğe neyi değiştirmiştik .

Farkında olarak ne yapmıştık ki umutlandık yeni yıldan .

Konuştuğumuz dilimi daha anlaşılır yaptık inandığımız dinimi anlaşılır hale getirmiş tik. Yoksa ki mi üzerinde yaşadığımız toprakları mı doğasıyla güzelliğiyle bir inci gibi imarıyla mimarıyla projelendirip daha yaşanılabilir bir hale mi getirdik?

Yaşadığımız çevreyi mi güzelleştirdik kendimize olan güvenimiz mi artmıştı ki umutlandık .

Neyi değiştirmiştik ki insanlık adına beklentimiz vardı kimin yarasına melhem olmaya çalıştık .

Kime ne gibi faydamız oldu ki kimin gözüne göz olduk, kimin kulağına kulak, kimin diline dil?

Kimin hangi hastalığına şifa olmuştuk ki hangi çaresize çare üretmiştik ki bir sonraki günden umut edelim .

Ne ekersen onu biçersin ata sözü boşa söylenmemiş demek ki geçmiş yıların muhasebesini yapıp gelecek yıllarında umudunu beklentilerini ona göre düzeltelim .

Yoksa ki doğal akış kendi haline akacaksa bizlerde insan olarak birer figüran olacaksak varlığımızın hiçbir kıymeti olmayacak demek değil midir ?

Ne değişmişti ki 30, 40 yıl öncesi birer çocuktuk hiçbir sorumluluğumuz yok bilirdik insanlık adına bu gün doğal süreç içinde büyüdük daha doğrusu büyüdüğümüzü zannettik kendimizi toplum adına sorumlu hissettik fakat ne yazık ki kendi sorumluluğumuzu n bile farkında olmamışız hangi canlının bakımını üstlendik kedimiz köpeğimiz bile yok ki hangi kuşa yemini yedirdik hangi yaşlımızın elini tutup gönlünü kazandık kime çare olmuştuk ki gelecek yılları umutla bekleyelim .

Bir şeyin yeni olması için eski olumsuzlukların kirliliğin son bulması lazım ki yeni olsun yeni yıl.

Yoksa ki matematiksel olarak günler sayısal bir tarih üzerine 365 günden sonra otomatik olarak tekrar birden başlar sıranın bize geleceğini bekler gibi ha bu hastanede şifa bulmak için numara sırası olmadı bankada sıra alıp 300 den 500 den sonra atlayacak sırayı bekleyip yeni baştan 1 den başlayıp sıranın sana gelmesini beklemek gibi .

Bir deyim vardır sizlerin de bildiği gibi geçmiş bir günümüz bu günümüze, bu günümüzde yarınımıza benzemesin derler yaşadığını fark etmen için.

Dün ne yaptık ki bu günümüzün daha yaşanılır olması için daha doğrusu bugünden yarının umutlu olması için ne yapıyoruz ki?


En güzel yarınlar bence bireysel olarak kendimizi ilim bilim teknoloji olarak öz varlığımız ile bütünleştirip bütün olumsuzluklardan arındırıp toplumsal değerlerimize değer katarak önce birlikte yaşadığımız aynı apartmanda aynı köyde aynı kasabada aynı kentte birlikte toplumca yaşamanın bir bedelinin olduğuna inanmak.


İçinde yaşadığımız topluma karşı sorumluluklarımızın olduğu bilincine vardığımızda ve her gün kendimizi yenileyebildiğimizde toplum olarak işte o zaman bende kendi kendime söz verdim 1 dahaki yeni yıla öyle gireceğim.


Tabi ki önce kendimiz inanmamız lazım yarınların aydınlığına en yakın ailelerimizden en yakın komşumuzdan yarından itibaren başlayalım iyiliği güzelliği temizliği duruluğu çevremize karşı sorumluluğumuzu birlikte yaşamın güzelliğine ilimle bilimle üretimle birlikte olursak yaşamak için bir şeyler yapmamızın gayesini anlata bilirsek anlaşılırsa işte o zaman yeni bir gün yeni bir yıl olur derim ben.


Saygılar sevgiler benden hoşgörü ve güzellikler de sizlerden olsun.

Sedat YILMAZ