Yerinde olmak istemeyenle …

Hasan Anayol

Yerinde olmak istemeyenle …eşeğini dövemeyen semerini dövene bir kaç sözüm var…         

 

  Yerinde olmak istemeyenle …eşeğini dövemeyen semerini dövene bir kaç sözüm var…

Kişilerle kişisel konuları oldum olası tartışmam .Benim hesabım fikirlerledir.Bilinen sözdür. “Küçük insanlar kişilerle,büyük insanlar fikirlerle uğraşır”, babından!.

Bu Kenti ,15 yıla yakın yöneten AKP'li Büyük Şehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz'ın halen adli süreci devam eden ve Kentte “birçok insanın konuştuğu ,ağır cezalık davaya “ atıfta bulunarak, Bir Yerel gazetenin köşe yazarı :MHP Genel Başkan Yard.Samsun Milletvekili Prof .Dr. Osman Çakır'a   delilli/ispatlı “ soru önergesi vermediğinin hesabı  sorulmaktadır..

Bir reklam filmi vardı Seden Kızıltuğ'ın.Kocası olduğunu ispat için iki de bir” ispat et bakalım”..kinayesinde bulunurdu..O hesap..Adrese teslim isteniyor..İnsanın aklına şu soru geliyor.Maksat üzüm yemek mi ,bağcı dövmek mi?diye

Hazret ,Adana Büyük Şehir Belediye başkanı MHP'li ya emsal göstererek güya ,suret-i Haktan görünüp (!)çifte standardın hesabını soruyor.Tam da Samsun'a  9 milletvekili ile çıkarma yapılmışken!.

MHP Gen.Başk.Yrd. Osman Çakır'ın “yerinde olmak istemeyen” ile  sütununda ard arda sıraladığı sorularla ağır cezalık davayı “Es geçmesinin ” nedeni soruluyor!..

Aslında yazının girişinde ikrar ve cevabı var.

 Diyor ki ”İktidara mensup,iktidarın nimetlerinden yararlanır.”Açık değil mi?.

“Ey Millet !kimi kimden soruyorsun,kadı hikayesi!!.demeye getiriyor sözü.Ama o,istiyor ki cevabı ,MHP'li vekili versin? Mİ?

Yok, kuyruğuna taktığı diğer sorular önemli!.Orada niyet okumalar,tevatürler var!.Her seçim sürecinde yayılan tuz kokuları var!…

Bir soru önergesini aynı partinin bir başka vekilinin vermiş olması neyi değiştirir ?Kimi neden tatmin etmez. Mevta rahmet bulmuşsa, illa “cübbeli” nin nefesi mi gerekir?.

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu ,hükmünün iki nefis örneği!!!…

Milletvekilliği yerel ve bölgesel değildir . Türkiye genelini kapsayan bir kamu hizmetidir.O zaman,soru önergesini ha Samsun'un vekili Osman Çakır vermiş,ha Kastamonu milletvekili Mehmet Serdaroğlu ,Kıymet-i harbiyesinden  eksiklik olunmaz.

Bir Genel Başkan Yardımcısı'nın ,kendi İli hakkında verilecek önergeden habersiz olması mümkün mü?

Üst düzeyde görevde bulunmamış biri ; prosedür,hiyerarşik yapı,partilerin çalışma ve işleyişleri,Meclis İç Tüzüğü gibi  siyasi kültüre dayalı konuları bilmeyebilir.Meseleye bu açıdan bakmak lazım.

Ankara'da “hiç milli maç oynanmaması” benim de tuhafıma gidiyor.Garip bir durum!.Yeni Anayasa tartışmaları malum!.Bankacılık ve Finans kurumlarının İstanbul'a taşınma gayretleri biliniyor... Cumhuriyet kurumları ve üniter yapımız ”yıkım projesi” ile niyetler ortada!. Öteden beri Devletle ve sistemle kavgalı ve hesabı olan zihniyetin ,Ankara'yı geri plana itme niyeti  olamaz mı? En yetkili ağızların- ikide bir- “Osmanlıcılık” fiyakasıyla , hazır ,İstanbul (Avrupa Kültür Başkenti olmuşken) geçmişi ihya anlamı çıkarılamaz mı?Yoksa yok.Ya varsa?Benim Milli hassasiyetimin kahyası mı var?

Başa dönersek, köşe yazarımız ,Yusuf Ziya Yılmaz'ın durumunu,tecahül'ü arifle,İktidar partisinin millet vekillerine ,bakanlarına ,yöneticilerine ,münhasıran Muhatabına  sormak yerine,MHP'nden sormasını vicdan yapmak olarak algılıyorum.

Dava fezlekesi, 2009 Yerel seçimlerinde B.Şehir Adayı Kemal Vehbi Gül tarafından D.Partinin seçim bürolarında seçmene dağıtıldı.İş dedikodu boyutunu çoktan aştı.Yasal mecrasında gidiyor.Dağıtılan broşürleri vatandaş okudu(!).Bilgi sahibi oldu(!).Sonuç ,benim adım Hurşit,sen söyle sen işit..Yani ,AKP'nin dediği oldu!Durmak yok yola devam!!.

Şimdi yanlış/hatalı  tercihte bulunanların vebalini  “iktidar nimetinden yararlandığını” söylediği kişi hakkında ajitasyon yaparak,MHP'ye yüklenmek haksızlık değil mi?

 Ayrıca ,MHP Genel Başkan Yardımcılığı dahil,partinin İl yönetimindeki 2 kişiyi(MYK üyesi ve İl Başk) de  katarak ,suçlarcasına : olayda “kişisel duygusallık,sempati,ticari kaygı gibi “ niyet okumak insafsızlık değil mi?

Siyasi partilerin taşra teşkilatları , Genel merkezce üretilen politik görüşleri ya da çözümleri kamuoyuna duyurmaları görevleri arasındadır.Taşra teşkilat başkanları iç /dış olaylara ilişkin görüşlerini açıklamakta özgürdür.Teşkilat başkan ve yetkililerinin , Spor kulüpleri ,Kanarya Sevenler Derneği,Cemaat Derneklerinden farklı misyonları vardır.

Son söz olarak, Yusuf Ziya Yılmaz'ın neden görevden alınamadığını yazısında ifade edenlerin sığınacağı bir mazereti olamaz.Çıkıp Samsun halkına açıklama yapma mükellefiyeti doğmuştur.Böylece hem “yerinde olmak istemeyene” de Yusuf Ziya Yılmaz'ın “iktidarın nimetlerinden” nasıl ve ne şekilde yararlandığını belgeleriyle   Sn. Osman Çakır'a sunarlarsa ,”açığa düşmeden,gol yemeden “üç etkili şahsın ”Samsunlu' nun itibarını kurtarmış olacak diye düşünüyorum.Tam zamanı!!

Bu sorular ,MHP ' nin Samsun çıkartmasını gölgelemek,etkisizleştirmek,suni gündemle kafa karıştırmak /sulandırmak değilse,ispat için  tam fırsat !!

Yok,maksat ,bağcı dövmekse ,bırakınız  herkes kendi işini yapsın!….

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.