Yrd. Doç. Zeynep Alat konuşmasında, "Geçmişten günümüze kanal sayısının artışına bağlı olarak yerli diziler de arttı. Neredeyse herkesin popüler bir yerli dizisi var. Diziler hayatımızın bir parçası oldu. Dizileri ihraç eder olduk. Sizce, globalleşme varken insanlar neden yerli dizilere yönelme ihtiyacı hissediyor?" diye sordu
"DİZİ, GERÇEKLİĞİ YANSITTIĞI İÇİN CAZİPTİR"
Sosyolog Yasemin Yüce Tar, "Dizi izlemek, akşamın en eğlenceli işi. Dizi eğlence sektörünün bir malzemesi, dizi bir kurmaca. Hikayeyi anlatış şekli, dizilerle olan ilişkimizin temel belirleyicisidir. Bu durum dizilerle toplumsal gerçeklik arasındaki ilişkiye farklı yerden bakmamızı zorunlu kılıyor. Boş zamanlarımız modern algılayıştaki gibi hobilerle dolu değil. Kadınlar çalışma hayatına, istihdama daha az katılıyor, diziler de kadınların hayatına daha fazla giriyor. Dizi, gerçekliği ve sizi yansıttığı için caziptir. Dizilerdeki kendi hikayemize benzer hikayeler ilgimizi çeker. Dizilerin kadınlık rolleri ve hallerine etkisi nelerdir sorusunu yanıtlamamız gerekiyor. Globalleşme, batıyı daha da büyütürken az gelişmiş ülkeleri, 3. dünya ülkelerini de yerelleştirmiştir, içe döndürmüştür" şeklinde konuştu.
KADINA ŞİDDET GÜNDEN GÜNE ARTIYOR
Medyada çizilen kadın imajlarını analiz eden Yasemin Yüce Tar, "Biz kadın ve erkek olarak doğmuyoruz, cinsiyet rollerini sosyalleşmemiz içerisinde öğreniyoruz. Öğretilmenin daha fazlası kitle iletişim araçlarıyla yapılıyor. İstatistiklere göre, son 4 yılda kadına uygulanan şiddetin yüzde 2.000 arttığı gözlemleniyor. Kadın sorununun diziler üzerinden nasıl yaratıldığı ve içselleştirildiği önemli bir konudur. Bizim itirazımız dizilerin uydurulmuş olmasına değil, iyi ve kötü kadın tiplerinin keskin çizgilerle bize öğretiliyor olmasınadır" dedi.
"DİZİ KAR AMAÇLI BİR SEKTÖR"
Nurten Yoğunali Kurt, dizilerin medyayla ilişkisine değindiği konuşmasında ise, "Dizi kar amaçlı bir sektör. Ben kadının bu sektördeki duruşuna değinmek istiyorum. Medya, kadınlık durumlarını kurgulamakta, eşitsizlik konumu üreterek bedenleri sömürülen kadınları arzu nesnesi olarak sergilemektedir. Siyah ve beyazın gösterildiği medya ve popüler kültürde asla griye yer verilmiyor. Kitle kültürü, gerçek yaşama dair sorunları unutturur, kısa süreli keyif ve memnuniyete oturtulmuştur. Bu durum, kadının rutin ev işleri arasında nefes almasını, dizilerdeki karakterlerle özdeşleşmesini sağlar. Nesneleştirilmiş kadının başrolde olduğu diziler kadınlara hitap eder şekilde sunuluyor" dedi.