Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bıraktık. 365 günlük 2020 yılı içerisinde bir çok olaya şahitlik edildi. Ülkemizde ve dünyada, başta Koranvirüs olmak üzere bir çok küresel sorun yaşandı. Bu sorunların bir kısmı çözüldü, bir kısmı da gelecek yıla sarkmış oldu.
Suriye, Libya, Azerbaycan, Karabağ, Ermenistan gibi ülkelerle olan sorunlar elbette ülkemize de yansıdı. Bir kısmında doğrudan taraf, bir kısmında ittifak, bir kısmının da karşısında olduk. Suriye’de yaşanan olaylar sorun üretirken, Dağlık Karabağ da otuz yıllık sorun çözülmüş oldu.
Koronavirüs nedeniyle bütün dünyada ekonomik göstergelerde düşüşler gözlendi. Bir çok sektör kriz yaşadı. Bazı küresel şirketler iflaslarını ilan etti. Havayolları şirketleri, turizm şirketleri, uluslar arası insan gücüne dayalı hizmet veren şirketler Koronavirüsten en çok etkilenenler arasında yer aldı.
İbadet hayatında değişmeler ve değişiklikler yaşandı. Ramazan ayında camiler kapalı olduğu için belki tarihinde ilk defa ülkenin tamamında teravih namazları evlerde kılındı. Bir süre Cuma namazları da dahil camiler ibadete açılmadı. Ramazan bayram namazı evlerde kılındı veya hiç kılınmadı.
Cenaze namazları, düğünler, asker uğurlamalar, mevlit merasimleri ya yapılmadı, zorunlu yapılanlar da çok sınırlı sayıda insanla gerçekleştirildi. Hasta ziyaretleri telefonlarla sürdürüldü, yardımlaşmalar uzak mesafeden yapıldı. Eş-dost birbirlerini görüntülü telefonlarla görme fırsatı bulabildi.
Dünya dengeleri yeniden oluşmaya başladı. Ülkemiz, kendi ayakları üzerinde durma kararlığını yakaladı. Ülke menfaatleri gerektirdiğinde doğu bloku ülkeleriyle, bazı ülke çıkarları için de batı ülkeleriyle çalışmalar yürütüldü.
Mazlum coğrafya denilen, Ortadoğu, Afrika ve Arap yarımadası ülkeleriyle ilişkilerde ülkemiz belirleyici oldu ve bu ülkelerle ilişkileri en üst seviyelere taşıyarak, tarihinde olduğu gibi o bölgelere yardım ellerini uzattı.
Bir çok alanda değişimler ve değişikliklerin oluştuğu dünyada ve ülkemizde, 2020 yılı böylece bugün sona erdi. Bu akşam yılbaşı ve yarından itibaren zaman itibariyle yeni bir takvime başlanacak. 2021 yılında dünyayı ve ülkemizi, aile ve şahsımızı nelerin beklediğini bilmiyoruz. Belki güzel günler gelecek, belki de 2020 yılı aranacak.
Yılbaşı nasıl değerlendirilecek ? Yapmış olduğumuz özet bilgilendirme aslında yılbaşını değerlendirme adına bir prototip oluşturmaktadır. Her milletin kendi değer yargıları vardır. Bu değer yargıları etrafında da o toplumun yaşam şekli oluşturulur. Dini ve milli değerler; o toplumun değer yargılarının belirlenmesinde en etkili unsurlardır. Yılbaşı değerlendirme şekli de değer yargıları üzerinden gerçekleşmektedir.
Yılbaşını, batı kültürünün değerleriyle şekillendirmek Müslüman kimliğinin yaşam şekline uygun değildir. Üstelik 1 ocak Hz. İsa’nın doğum tarihi de değildir. Batı kültürü 1 ocak tarihini takvim yılı değişimi nedeniyle kutlamakta ve bu kutlamayı da kendi yaşam şekline uygun bir biçimde gerçekleştirmektedir.
Müslümanlar da yılbaşını kutlayacaktır. Ama bu kutlama; eğlenme şekliyle değil muhasebe biçiminde olmalıdır. Geçmiş yılın yaşananlarını ve yaşanmayanlarını, doğrularını ve yanlışlarını ölçmenin zamanı olarak değerlendirilmelidir. Bir çeşit muhasebe ve muhakeme yapılmalıdır.