YILPORT SAMSUNSPOR HEDEFİNDEN YILMAZ

Oktay ZERRİN

Yılport Samsunspor zor da olsa ilk yarıda bence küçümsenmeyecek bir başarı grafiği çizmiş ve liderle arasında pek uçurumlar olmamasına gayret etmiş ve ilk yarıyı ilk 3 içersinde bitirmiştir.

Bu Samsunspor; yarınlar için umut veren Samsunspor; Antalya kampında da yeni transferleri ile göze hoş gelen başarılı hazırlık maçları ile de ilersi için ümit vermiştir.

Ancak ne olduysa ligin 2. yarısının ilk maçında oldu ve Diyarbakır' da seyircimizden yoksun bir şekilde karşılaştığınız Amed Sportif'e 3-2 mağlup olduk. Tabi ki tüm Samsunsporlular olarak bu sonuç bize hiç yakışmadı. Hata onca transfere rağmen alınan bu başarısız sonuç hepimizi çok üzdü.

Oysa bizler; daha iyi yani bol gollü bir galibiyet bekliyorduk ama hani derler ya "misafir umduğunu değil bulduğunu yer" sözü gibi umduğumuz galibiyet gollerini değil, bulduğumuz golleri yedik.
Bu kadar, ilk yarıda başarılı bir performans sergileyen, hazırlık maçlarında iyi sonuçlar alıp iyi bir mücadele sergileyen ve yaptığı nokta transferleriyle ses getiren ve spor çevresinde ligin favorisi gösterilen bu takıma ne oldu böyle ? Niçin sapır sapır dökülüyoruz ?
Takımın Antrenörü Taner Taşkın'ı suçluyoruz genelde. Günah keçisi ilan ediyoruz, kovalım gitsin, bu adamdan hayır gelmez diyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz ama değişen bir şey yok.

Şapkadan tavşan mı çıkacak sanıyorsunuz beyler? Bu kadar öfkede  tamam haklı olabilrsiniz. Hocamız takımı tam olarak istenilen düzeye getirememiş olabilir fakathiç mi futbolcularda suç yok?
Paraysa para, deplasmanlara uçakla seyahat, yemekleri, içecekleri, ihtiyaçları ve lüks otellerde konaklama, zamanında ödenen paraları, galibiyet primleri ve diğersportif hizmetleri karşılanıyor. 

O halde sıkıntı nedir? Taner hoca mı çıkıp top oynayacak, gol atacak? Şimdi ben derim ki; hocayı Gümüşhane maçı için evimizdeki ve bir sonraki deplasman maçında son kez bir fırsat verip deneyelim. Yok bu 2 maçı da kazanamazsa o zaman " sepeti koluna, herkes yoluna  " denilmesi uygun ve şart olacaktır fakat her 2 maçtan da galip çıkılması yanında, futbolcuların da şahsiyetli, güzel bir oyun ortaya koymaları da şart.

Taner bey hocamız bir açıklamasında; ben sadece ismail Uyanık' ı dinlerim ve o kovarsa giderim, onun nharicinde kimseyi dinlemem, ciddiye almam demiş. Bu ifadeleri yerel basında çıktı. Ben okuduklarıma göre söylüyorum ki; bu görüşü de maalesef çok yanlış.

Bir kere bir kulüp, taratarlarıyla, yöneticileri ile ve şehrindeki spor basını ile bir bütün olmazsa o takımın başarılı olması için mucizelere ihtiyacı var  demektir. Peki, kulüp ne yapıyor ? Antrenmanları basına ve taraftarlara kapatıp yasaklıyor. Peki oldu mu şimdi bu? 

Daha önceki bazı hocalar da bu yola başvurmuşlardı da sonuç ne oldu ? Şampiyon mu olduk ? Bunlarçok yanlış şeyler. Taraftarı ve yerel basınıyla bir bütün olamayan bir takımın başarısı mümkün değildir.

Kısacası bu takımın başarıyla, yıldızıyla barışık olabilmesi; ancak değerlerine sahip çıkması  ile mümkün olabilir. İyi insan  olmak başka şey, başarılı oabilmek ayrı bir şeydir. Bu saatten itibaren artık tüm bu aksayan konular cidden ve tez eldenele alınıp, Yılport Samsunspor gerçeğinin yeniden inşası şarttır yoksa çok geç kalmış olacağız hedefe ve güzel günlere.

Yılport Samsunspor' a başarılar diliyor ve üstündeki bu ölü toprağını en kısa zamanda atarak, yeniden tümTürkiye' nin ve başta Samsun' un ve tümyurttaki Samsunluların gurur abidesi olacağına olan inanç ve güvenle saygılar sunarım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.