Bu seçimin tadı tuzu yok .Heyecanı da yok.Caddelerde, sokaklarda avaz avaz bağırtılan, çevreye gürültü kirliliği yayan müzikli parti araçları vatandaşın ilgisini çekmiyor.
Seçim koordinasyon merkezlerinin tefrişi teferrüşü yerinde,içerde oturan çay içen yorgun partililerden başka canlılık yok..
Siyaset meydanları da ha keza öyle.Liderlerin birbirine sataşması,salvolarından başka dişe dokunur,vatandaşı cezbedecek bir müjde,derdine çare ,öneri,proje yok.
Seçim bildirgelerinin içeriği hiç mi hiç tartışılmıyor.
Ta ki Kaset skandalı patlayana kadar..Önce CHP 'de yaşandı.Parti yönetimi ve teşkilatlar bir operasyonla yenilendi..Nerdeyse kimliği değiştirildi..
Sıra MHP'ye geldiği anlaşılıyor..Önce iki,daha sonra iki olmak üzere dört üst düzey Parti yöneticisinin kirli ilişkileri ortaya çıktı.Öncekiler hemen istifa ile görevlerinden ve adaylıktan çekildiler.Ama ikinci dalgadan biri var ki sanki tikimin kahyası mı var?! dercesine taşıdığı misyonu hiçe sayıp,Anayasa'nın 134.maddesine sığınması ,hesabı ailesine verecek olmasına dair rajon kesmesi,maşeri vicdanı yaralamıştır.
Sn. Devlet Bahçeli'nin ilki olaya ilişkin kesin tavrına rağmen,ikincisinin pusuda bekleyip,nefsi pisliklerini umursamaz tavrı altındaki gerçek niyeti anlamak zor!.
Siyasetin böyle bel altı argümanlarla kirletilmesi ,yapanların kendilerini özel hayat kılıfıyla mağduriyete soyunmaları insanı dehşete düşürüyor.
Sahte bal bilirdik.Sahte para da..Sahte din adamı,sahte doktor bilirdik,ama sahte siyasetçi,sahte milliyetçi/muhafazakarı,Parti nüfuzundan geçinenleri yeni yeni tanıyoruz Demek ki bozulmanın ,çürümenin,ihanetin boyutlara nerelere ulaşmış!...
Mansur Yavaş'ın o meşhur raporunda, MHP'si için CHPlileşiyor ! tespiti ; acaba internete düşen kasetleri ima etmiş olabilir mi?
Benim bu olaya ilişkin merakımı celbeden iki husus var.
Birincisi,Partinin Teşkilatlanmasından sorumlu ve görevli birinin;Ülkenin bu seçimle yol ayrımına geldiği,bölünme ve ayrışmanın giderek keskinleştiği,Partinin üzerinde yoğun operasyonlar yapılacağı bilinmesine ve uyarılmasına karşın ,İktidarın MHP'yi baraja altında kalması konusundaki yoğun faaliyetleri bilinmesine rağmen, nasıl olur da etkili ve yetkili ,hemde ülkücü ve muhafazakar kişilerin böylesi nefsi bir zafiyete düşerler.
Bir başka nokta kendilerini Genel Merkeze ,Balgat zirvesine taşıyan taşra teşkilatlarının hiç mi kusuru/kabahati yok..Şimdi vicdan muhasebesi yapıyorlar mı?
İkincisi,Yerel siyasetle ilgilidir.Hatırlayınız.Samsun'da ,MHP'de Prof .Osman Çakır ve İbrahim Özyer isimleri üzerinde çeşitli spekülasyonlar yapılmıştı.Samsun'dan aday yapılmamaları konusunda gazetelere yansıyan haberler yapılmıştı.Bu konuda eski bir parti yöneticisi dostumun bana naklettiği duyumu hatırlayınca; bugünkü gelişmelerin,hayır mı şer mi olduğunu sizler karar veriniz.
Hani Samsun'u ,MHP'yi çok düşünenler,çok sevenler,kafa kağıdında doğumu Samsun yazınca sınıf atladığını sanan ,hemşericilik,kabilecilik illetine/cezbesine tutulanlar var ya işte bu çok bilmişler güruhu ,bu iki MHP'li ismin adaylıkları üzerinde -güya parti menfaatini gözetme, Samsun'un daha fazla hizmet alması adına adaylıklarına karşı çıkıyorlarmış!!!
Partinin Genel Başkanlığına kadar yükselmesi,Devlet tecrübesi olması,akademik liyakat sahibi olması,hiç önemli değildir.Onlara göre vatandaşın elini sıkmıyor,yüzüne bakmıyormuş!..Yanak okşamıyor!,Eli cebine gitmiyor(muş)!..O sebepten Samsun'da MHP'nin oyları artmıyor(muş)!!.Bir milletvekilini bile zor çıkarırmışız!!
Eski il başkanı ve MYK yedek üyesi İbrahim Özyer de Trabzon kökenli imiş(!)Bütün partilerin seçilecek sırası ayni kökendenmiş..Onun için sivri akıllı ,çözüm üreten partililer bir yerde oturup, bir öneri üzerinde mutabakata varmışlar!...
Madem ki Sn.Genel Başkanımız ,Samsun'a birinci sıra kontenjanı koyacak,bu Osman Çakır olmamalı,O'nu bir başka kente ,mesela İstanbul'a ,Ankara'ya kaydırmalıdır.Yerine, yine bir Genel Başkan yardımcısı Bülent Didinmez'i Samsun birinci sıra adayı yapmalıdır Zatı Muhterem -Samsunlu olmasa da MHP Teşkilatının başı sayılır,camiamız kendisini hazmeder,kabullenir.Böylelikle Samsun kamuoyunun ağzı kapanır.Dedikodular önlenmiş olur. Samsun'da MHP'nin oyları artıkça artar..Bir değil ,iki /üç hatta dört vekil çıkarırız.
Şimdi anlaşılıyor ki tezgah bu!.Bu tezgaha kafa yoran , sağda solda kulis yapanlara sormak hakkımız değil mi?
Bu skandalı Samsun'a yaşattığınız zaman , Milletin yüzüne nasıl bakacaktınız ?Tercih etmediğiniz Vekilinizin huzuruna hangi yüzle çıkacaktınız?Vatandaştan nasıl oy isteyecektiniz?
Edep yahu! Demenin tam sırası!..Tabii ,insan nefsinin kölesi,birinin yandaşı /candaşı olunca Yok daha neler! diyecek söz bile bulamaz!..
Taşra siyasetçileri, MHP'nin 40 yıllık tertemiz mazisine layık olacak fikri ve ahlaki faaliyetlerde bulunacakları yerde ,görevleri Halvetten sorumlu Sümbül Ağalığa soyunmaları değil ,12 Haziran'da değil iktidarı görmek,o Partinin kapısından içeri girmeleri bile hayal olacak!.