Önceki gün yani Pazartesi,yakın arkadaşım ve dostum olan teyze çocukları;Yavuz BAYRAK ve Ali DOKGÖZ’ün dayısı rahmetli olmuştu.Taflan yalı camide cenaze namazına katıldım.ALLAH rahmet eylesin,geride kalanlarınada sabır versin.Cenazeye katılan,Büyük Şehir Belediye meclisinde beraber çalıştığım;Canik İlçesi Belediye Başkanı Osman GENÇ ve İlkadım İlçesi Belediye Başkanı Erdoğan TOK başkanımlada,bir vesile ile görüşüp,konuşma ve hasret giderme fırsatım oldu.
Birkaç haftadır yazmak istiyordum ama araya başka konular girdi.Cenazeden dönüşte,üniversitenin altından ana yoldan geçerken,yazmak istediklerim tekrar aklıma geldi.
HEKİMLERİN YAPTIĞI EN BÜYÜK HATA, RUHU DÜŞÜNMEDEN YALNIZ BEDENİ TEDAVİYE TEŞEBBÜS ETMELERİDİR. EFLATUN
Hastamız nedeniyle,yolumuz sırasıyla;Gazi Devlet Hastanesi,Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve nihayetinde aciline girişle başlayan,Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki tedavi süreci.
Hastaneler arası gidip gelişlerin sonunda;İlk gittiğimiz Gazi Devlet Hastanesindeki doktorumuzla,hastanın ve hastalığın mütalaasını yapınca,doktorumuz biran önce tıp fakültesine gitmemizi önerdi.Saat 16.30’da girdiğimiz Tıp Fakültesi acilinde,servise çıkış kararını verildiğinde saat 06.00’yı gösteriyordu.Yani on iki saat.İşte anlatacaklarımda tam bu noktadan başlıyor.Böyle vurdum duymaz bir anlayış olamaz.Kimin ne yaptığı belli değil.İlgi alaka yok.Siz istiyorsunuz da yapılıyormuş gibi bir hava var.Hocam; Ateşine baktınız mı,film çekilecek mi,lavman yapılmayacak mı…v.s.Yani dürtükleme metodu.Vatandaş doktor(!),onlar asistan doktor.Güzel değil mi.Kısa bir sürede olsa,kendinizi doktor hissediyorsunuz.Temizlik ve hijyen yok.Oysa bir hastanenin olmazsa olmazı bu değilmidir.Tıp Fakültesi hastanesine gelen hastaların neredeyse tümü,enfeksiyon kapıyor.Hastaların kaldığı ve tedavilerinin yapıldığı alanların,hastaların enfeksiyon kapmasında önemli olduğunu artık bilmeyen yok.Buna rağmen üniversitede durum içler açıcı.Tabii lokal olarak yapılan çok güzel işlerde var,hizmetlerde.Onların haklarını teslim edelim ve yemeyelim.Görevini;İnsani duygu ve iş disiplini anlayışında yapan herkesten ALLAH razı olsun.Elleri dert görmesin.
Üniversitenin yönetiminde;Önceki rektörün gidişi ile bu rektörün gelişi arasında tek fark var,oda üniversite caminin vatandaşın ibadetine açılması.Bu yeter mi düşünmek lazım.Evet,ibadet lazım ama hizmette lazım.Birisi noksansa ötekinin de değeri anlaşılamıyor.Vatandaşın;Ondokuz Mayıs Üniversitesinin yönetimine de,Üniversite Tip Fakültesi Hastanesine de artık güveni kalmamış.Ne yapılabilir? Bunu da üniversitenin yönetimi bilecek,ben değil..!
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE..!