Yıllar öncesi ilgi gören, çeyizlerde olmazsa olmazlardan olan ve el işiyle dikilen yorganlar, artık hazır satılan yorganlar yüzünden ilgi görmüyor. Zaten krizdi, kiraydı, elektrik, su faturasıydı derken ay sonunu zorla getiren yorgancı esnafı, insanların elyaf ürünleri tercih etmesiyle hepten tükenme noktasına geldi
Yorgancılık mesleği birçok el sanatı mesleği gibi son demlerini yaşıyor. Meslek yaşatılmak istense bile yaşatılamaz çünkü mesleği sürdürecek olan eleman arkadan yetişmiyor. Mesleğin mahvının asıl sebebi ise, konfeksiyon işi elyaf ve yorganlar. Ne zaman ki hanımlar, sağlığa zararlı olduğu söylentilerine aldırmadan bu hazır yorganları yüklüğün başköşesine oturttu, ipekli satene 'haseki küpesi' motifi işleyen yorgancılar ana caddelerdeki dükkânların kirasını ödeyemez oldu.
SONUMUZ NE OLACAK
Samsun'da 45 yıldır yorgancılık mesleğiyle uğraşan Nazım Hazır, fabrika ürünü hazır yorganların piyasada rağbet görmesiyle işlerinin önemli ölçüde durduğunu söyledi. El sanatlarına rağbetin gittikçe azaldığının altını çizen Hazır, "Babadan oğla geçen el sanatları yok oluyor. El sanatları artık tarihe karışıyor. Bu durum biz yorgancıları da etkilemektedir. Bizim mesleğimiz de yakın zamanda tarih olabilir. Artık bizim iki günde imal ettiğimiz el emeği göz nuru yorganlarımızı almak yerine vatandaşlar mağazaların sattığı hazır ürünleri tercih ediyor. Tabii hazır satılan ürünlerin dayanıklılığı ve güzelliği bizim ürünlerimiz ile kıyaslanamaz. Bu durumun farkında çok az sayıda müşterimiz var. Samsun'da ve ülkemizin çeşitli yörelerinde bu sıkıntılı dönemi atlatamayan ve kepenk kapatan meslektaşlarımız var. Bakalım sonumuz ne olacak?" diye dert yandı.
YORGAN IŞILTILI VİTRİNLERDE SERGİLENMELİDİR
Günümüzde tek tük de olsa hayatlarını sürdürmeye çalışan yorgancılar mahalle aralarında, kirası düşük dükkanları tercih eder oldular. Yorgancılık mesleğini yaklaşık olarak 25 yıldan bu yana sürdüren ve baba mesleği yorgancılık olan Cemal Yılmaz, Yorgan, işlek caddelerde ışıltılı vitrinlerde sergilenmelidir. Babam, Samsun'da yorgancılık mesleğinin pirlerindendi. Mesleği, eski deyimle zanaatı nefise hâline getiren insanlar arasında parmakla gösterilirdi. Sonrasında biz mesleği devam ettirmeye çalışsak ta babam gibi eski ustaların eline su bile dökemeyiz. Mesleğin şu andaki durumunu varın buradan anlayın" diyerek eski günlere olan özlemini dile getirdi.
ZAMANA DİRENMEYE ÇALIŞIYORUZ
Yunus Mazlum, günümüzde zamana direnmeye çalışan mesleklerden birini; yorgancılığı 30 yıldır yapıyor. "Yorganlar makine dikişi olmadan tamamen elde dikiliyor diyerek söze başlayan Mazlum, "Yorganın tamamlanması neyden yapılacağına göre değişiyor. Bir de yorgan işlenip desenlerle süslenecekse bu süre biraz daha uzuyor. Herhalde bizden sonraki kuşak yorgancılıkla uğraşmayacak. Eskiden yazları çalışmaya çıraklar gelirdi. Son on yıldır çırak olmak için gelen bile olmadı. Eski çıraklar ise şimdi 30'lu yaşlarını süren ustalar oldu. Hazır mefruşat üreticilerinin sanayileşmesi ve seri üretime geçmeleri bizi maddi yönden çok zarara uğrattı. Artık insanlar yorganın dikilmesini beklemeden dükkanlardan satın alıyorlar. Bize yorgan siparişi verenler genellikle düğünler için özel siparişler veriyorlar. Bunların dışında yazları yerli ve yabancı turistler hatıra amacıyla yorgan alıyorlar.
YORGAN ÇEYİZLERİN BAŞTACIYDI
Eskiden genç kızlar yetişirken, yuva kuracağı zaman hemen yorgancıya koşuyordu diyerek söze başlayan 40 yıldan bu yana sektörün içerisinde bulunan Hasan Kural, "Biz fantezi yorgan deriz, genç kızlar hemen onlardan olsun isterdi çeyizinde. Bu ipekli saten olanlar var ya, işte onlar fantezi yorgandır; her genç kızın rüyasıydı bu gibi şeyler. Şimdi koşuyorlar o büyük dükkânlara; artık yorgan da demiyorlar, adı olmuş uyku seti. Aslında onlarla bunlar arasında sıhhat açısından dağlar kadar fark var. Yünlü, pamuklu, giydiğin elbiseden pay biçelim, o mu sağlıklı, yoksa hava almayan, suni, petrolden yapılmış elyaf mı? Ama işte bizim reklam imkânımız yok. Sağlıklı diyoruz dinleyen yok. Adam bizim imal etmemizin üçte birine, 35'e yorgan yapıyor. Bizim yaptığımız iş evladiyelik. Bir günde biten de var, bir hafta oyalandığın da diyerek yapılan işin ne kadar zor olduğunun altını çizdi.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
Hemen hemen tüm sektörlerin ortak sorunu olan yetiştirecek çırak olmaması yorgancılık mesleğinin de en büyük problemi. Uzun yıllardan bu yana meslekte yorgan işleyen Aydın Kör," Yorgancılık sektöründe yaşanan en büyük sorunlardan biri bizim mesleğimizi devam ettirecek eleman olmaması. Biz çalıştığımız dükkanımızda önceden 10 kişi çalışırdık. Şimdi ise bu sayı ikiye düştü. Sadece yazın düğün zamanında iş yapar olduk. Ama artık düğünlerde de pek fazla rağbet görmüyoruz" dedi.