Ülkemizin genelini bilmem ama gittiğimiz şehirlerde ve çevremizi izlediğimizde yozlaşma alabildiğine hız kesmeden ilerliyor. Geçen gün Canik ilçesinde bir camii açılışına gittim. Açılışta konuşma yapan İlçe müftüsü; ''dört yıldır Canik ilçesinde görev yapıyorum Canik ilçemizde 121 cami var hepsini yakinen takip ediyorum ihtiyaçlarını gidermek için elimizden geleni yapıyoruz'' dedi...! Caminin tadilatını yaptıran Başkan Osman Genç konuşmak için mikrofonu eline aldığında İlçe müftüsünün yaptığı sadece makam aracıyla keyif yapmak olduğu ortaya çıktı. Osman Genç; ''İlçemiz sınırları içerisinde 141 cami var, bunların 81 tanesini restore ettik geri kalanlarını da elimizden geldikçe restore edip halkın hizmetine sunacağız'' dedi. Ondan hiç şüphemiz yok Sayın Başkan...
Ancak ilçede 4 yıldır görev yapan altında makam aracı ve lojmanı olan müftü ibadethanelerinin sayısını bile bilmiyor bu kişi dine ne kadar faydalı olabilir? Bu müftü dinle diyanetle ne kadar alakalı olduğunu kendi kurduğu cümlelerle ortaya koymadı mı? Suç tabi ki müftüde değil Devletin tutumunda. Bu kişinin veya kişilerin devlete veya ilgili olduğu kurumunda sağladığı katkıya bir bakmak lazım. Performansı nedir ne değildir ama maalesef referans din olunca istismarı o kadar da kolay zaten. Devletin bürokratlarından randevu istediğinde senin dinle veya siyasetle ilişkine bakıyor yoksa yok sayılıyorsunuz…
Devletin üst düzey bürokratından randevu talebin sakaldan şalvardan veya hokkabaz siyasetçilerden geçiyor. Sen ülkene katma değer sağlayacakmışsın, gençlere ekstrem spor öğretecekmişsin, bürokrat işin o boyutuna bakmıyor. Randevu isteyen kişinin bana ne gibi katma değeri olabilir ona bakıyor bizler Samsun’un gençlerine farklı bir spor dalı olan yamaç paraşütünü öğretmek için kendi imkânlarımızla mücadele ediyoruz. Yılda 80 gencimize yamaç paraşütü eğimi verdiriyoruz kimseden bir kuruş katkı beklemiyoruz. Ancak şehrin yöneticisi olan bürokratlara bu durumu aktarmak bilgilendirmek için randevu istiyoruz randevuya cevap bile verilmiyor...!
Bir de bakıyorsunuz aynı makamda sahtekâr din tüccarı ahbap çavuş mesabesine keyifli keyifli çayını yudumluyor. Ülkemizin gidişatı hiç de umut verici değil manzara içler acısı. Yine bundan bir ay önce bir siyasetçinin yakının cenazesine katıldım. Cenazeye gitmek tabiki insanlık görevimiz ama kendi imkânlarımız dâhilinde olmalı. Cenazeye düğüne devletin imkânlarını kullanarak gönül alınacaksa tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyerek bulunduğu kamu kurumun hizmet araçlarıyla gidersen Allah iki yakanızı bir araya getirmez. O cenazede tam 13 tane kamuda görev yapan hizmet aracı saydım çoğunu da yakinen tanıdım. Tanıdıklarımdan bir kaç tanesi bu konuda oldukça pişkindirler. İmam kökenli olan bu yüzsüz soytarılarla aynı kurumda çalışma fırsatımız oldu. Sorsan imam kökenli ama onların yaptığı yüzsüzlüğü yolsuzluğu inançsız kişiler yapmadı, yapmıyordu, yapmazlar da… Demem o ki bu yozlaşma Ak Partiye çok puan kaybettiriyor. Bu aymazlık bir an önce durdurulmalı. Devletin imkânlarını bu soysuz, bu yolsuz, bu ahlaksız kişilere teslim edilmemeli.