Mesleğindeki başarılı kariyerini Şifa Üniversitesi'nde sürdüren İntepe, bugünlerde farklı bir heyecan yaşıyor.
Bursa'da görev yaptığı dönemde, Türk-İslam eserlerini konu edinen romanı "Dibace"yi yazan, İzmir'e geldikten sonra da İzmir'deki Türk-İslam eserlerini anlatan "İnci" isimli romanı edebiyat dünyasına kazandıran İntepe, şimdi üçüncü romanının yayımlanması için gün sayıyor. Kendisi gibi bir hekim olan, üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen eserleriyle hala birçok alanda bilimadamlarına ışık tutan İbni Sina'ya hayranlığını romana dönüştüren İntepe, kitabını tamamlayarak yayınevine teslim etti. Bu kitabıyla doktorluğunun yanısıra edebiyat dünyasındaki yürüyüşüne de devam ediyor. Aslında edebiyat, İntepe'nin ilk mesleği sayılıyor, çünkü tıp fakültesinden önce eğitim fakültesi Türkçe bölümünden mezun olmuş.
İzmir'e atandıktan sonra tarihi eser bakımından şehri mercek altına aldığını ve bir süre araştırma yaptığını anlatan Nazım İntepe, Baktım, İzmir'de tarihi eser yok, her yer beton. Dedim, yok mu bu İzmir'in tarihi? Hiç Türk-İslam eseri yok mu? O saikle araştırdım, meğer varmış, çokmuş, hattâ daha daha çokmuş da yüzde 70'i, 80'i zamanla yok edilmiş. Günümüze kadar gelen o yüzde 30'u da çok iyi ve işe yarar durumda. Bu araştırmalarımı yine roman tarzında yazdım. İnci isimli romanımın konusunu, İzmir'deki Türk-İslam eserleri oluşturuyor. İnci, öznesi İzmir olan tek roman oldu. dedi.
ÜSTATLARIN ÜSTADI İBNİ SİNA
Yrd. Doç. Dr. İntepe, "Neden İbni Sina?" sorusuna ise şöyle cevap veriyor: İbni Sina, bizim yıldızlarımız dediğimiz Farabi, İbni Rüşd, Razi, Zehravi, Beyruni'nin arasında bir üst kademe daha kazanmış, büyük bir bilim insanıdır. Onun yazdığı kitapları şöyle üst üste koyduğunuzda, 'Bu nasıl bir insan, nasıl bir hayat yaşadı, bu kadar kitabı nasıl yazdı?' diye hayret edersiniz. Ortaya şu çıkıyor, İbni Sina dönemin en ünlü hekimi, aynı zamanda hekim yetiştiren bir profesör. Hayatı boyunca hasta bakmış, hekim yetiştirmiş ve kitap yazmış. Zaten evlenmeye hiç vakti olmamış. O zaman karanlıklarda olan batı dünyası hemen farketmiş İbni Sina'yı, daha vefatından 40 yıl sonra kitapları Latince'ye çevrilmiş. Hekim olarak aynı zamanda meslektaşız, birçok yönüyle beni çok etkilemiştir. İbni Sina gibi bir bilim insanını, gençlerimizin yepyeni bir bakış açısıyla okuması gerektiğine inandım ve yazdım. CİHAN