Geçtiğimiz hafta sonu Federasyon-Türkiye Elektrik Elektronik ve Benzerleri Teknisyenleri-Yönetim kurulu toplantısı için Ankara"daydım. Türkiye" deki meslek grubumuzun mesleki sorunlarını,Tedaş la olan ilişkilerini konuştuk. Neler yapıldı? Neler yapılacak?
Toplantı sonrası dönüş yolculuğu başladı. Otobüslerin, gün içi olduğundan merkeze girmeleri yasak.Çevre yoluna çıkış için yapımı süren ara sokakları, varoşları aşmak gerekiyor.Yanımda oturan 35 yaş civarı bir genç hemen başladı,birazda hakaret kokan sözlerle.- Seçim yanaştı yaa! Ne oldu dedim.-Baksana her tarafta çalışma yapıyorlar.Benim Ankara"yı bilmediğimi düşünmüş olacak.Yoo!dedim.Bu çalışma uzun zamandır var ama yerleşim yerlerini kaldırıp bir şeyler yapmak zor.Ve zaman alıyor. Bazı itirazlarda hukukî süreler var v.s. Yıllar öncesinin Ankara trafiğini biliyorsan,şu anda ne kadar rahatlığını da biliyorsundur, dedim. Alt ve üst geçitler şehrin trafiğini rahatlatmadı mı? Soruma cevabı Evet şu an rahat.
Ne kadardır Ankara" da yaşıyorsun? Ne iş yapıyorsun? Diye sordum. İşini söyleyince niye böyle konuştuğu da anlaşıldı. İşini şöyle anlattı.-Ben bir haber ajansı kanalıyla.....liderini takip ettim gezilerinde. Yine aynı partinin şu andaki liderinin Anadolu gezilerini takip edecekmiş. Malumunuz zat geçenlerde Samsun"a gelen ve yanındaki Samsunlu genç bir bayanla gazetelerde haberi çıkan lider. Anlaşıldı değil mi? Ön yargının nedeni. Hemen siyaset. Hem de karalama üzerine kurulmuş çirkin siyaset. Siyaset kelimesine de yazık oluyor. Yapılan çalışmaların Evet yollar güzel oluyor ama inşaatlarda insanı canından bezdiriyor. Dese kabul edeceğim. Hemen siyaset. Sanki siyaset karalama politikasıymış gibi ne olursa olsun yapılanı kötüleme. Efendim siyaset için yapılıyormuş yollar. Hayret ki hayret! Son birkaç yıldır Ankara"ya giden biri bu yollarda çalışmanın yapıldığını bilir.
Tabi bu şahsın benim ne iş yaptığımı ve hangi sosyal işlerle uğraştığımı bilmiyor. Ve bende söylemedim. Ama ona yapılan şeyleri anlattıkca cevap ta veremedi.
Yolculuk ilerledi geldik Ankara-Samsun karayolunda ki çalışmalara.Başladı yine basitmi basit söylemlerine.Siyaset bizim ülkemizde ne yazık ki bu.Böyle oluncada Türkiye bir adım ileri gidemiyor.Bakın şimdi bahaneye Böyle çalışmamı olur.Vatandaşa bu eziyet niye,beşik gibi sallanıyoruz.Şeytan diyor ,şöyle tersinden bir Osmanlı tokatı yüzüne vurda akıllansın. Otobüs sallanmayacak, yollar bozulmayacak ve ulaşım hızlı olacak......cak ta cak.Arkadaş bu çalışmalar olmadan iş nasıl yapılacak.İkinci bir tali yolmu varki, araçları oraya sevk edip rahatça çalışacaksın.Tabiki bu tip sıkıntılar çekilecek.Başka yolu yok!Şantiyecilik böyle.Evinizde bir tadilat yapıyorsunuz da aylarca sıkıntı çekip bunalıyorsunuz.
İşte yurdum insanı bu.Asla çözüm üretmez sorun üretir.Sorunu çözmek için elini uzatmaz da karalamak için dilini uzatır.Böyle olunca da ne yaptığınız işten zevk alır,ne de gelecek için şevklenir, iş yapma arzunuz olur.Nasılsa yaptığım hiçbir şey beğenilmiyor der, size yılgınlık gelir.
Kalkınmış ileri ülkelerin meclislerine ve yaşayan toplum insanlarına bakın.Beğenisini de söyler, över anlatır.Beğenmediğinide dile getirir, haykırır.Olur mu öyle şey! Beğendiğini söylersen rakibin puan alır değer kazanır.Sakın ha.! Ne olursa olsun karşındakini kötüle (!). Böyle oluca da karşılıklı inançlar kayboluyor.Kendinizi test edemiyorsunuz.Yalakaların ve yağcıların hurra sen çok yaşa söylemleri gerçek fikri ve söylemi olanlara fırsat vermiyor. Çünkü yalakalar ve yağcılar etten duvar halka olmuş, söylemleri gerçek olan fikir sahipleri halkanın dışında kalmış.
Kim doğru, kim yalan anla anlayabilirsen. Koçum ülkenin,yurdum insanın daha çok ama çooook zamana ihtiyacı var.
Her şey gönlünüzce olsun.
SEVGİLERİMLE.