Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bugünkü yazımız, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ile ilgili... Biliyorum, bir çoğunuz "sende mi?" diyecek, bazılarınız da "daha yazılamayan bir şeyi kaldı mı?" diye soracak... Hatta "Tek konunuz Yusuf Ziya dimi?" diyen fasulyeler bile çıkacak...
Ama demek ki hala varmış... Ne kadar yazılsa çizilse de başkanımız, etrafındaki yalakaların gürültüsünden, kendini, daha iyi olsun diye uyaran sesleri duyamaz olmuş...
Neyse, biz dönelim bize bu cümleleri söyleten "ufak" bir "dikkatsizliğe"...
Resmi günler, bayramlar, özel anma günleri, belediye gibi kurumların halkla bütünleştiği, onlara mesajlar verdiği, reklam ilanları astığı günlerdir... Böyle günlerin her birinde de o kocaman kocaman bilboard denilen ve şehirin her bir tarafında gözümüze sokar gibi dikilen ilan tahtalarına kutlama afişleri asılır...
Bu afişlerde bir özellik vardır. Genelde kutlamayı yapan kurumlardır. Ve kurum adına kutlama yapılır... Kurumun başında olan kişi kurumu adına konuşur ve "kutları-Z, dileri-Z" gibi çoğul ifadeler kullanır.
Ne var ki bizim Yusuf Ziya Yılmaz'ımız, bu mütevaziliği altı yıl gibi bir sürede aşmış olup "kutları-M, dileri-M" ifadelerine terfi(!) etmiştir...
Kişi olarak Yusuf Ziya Yılmaz'ın belli bir günü şahsı adına kutlama ve "-m" tekil eki kullanma hakkı elbette vardır. Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yusuf Ziya Yılmaz olarak "-m" tekil ifadesi kullanması, "seçilerek başına getirildiğiniz kurumun koltuğuna zamklandınız mı?, koltuk sizin mi?, belediye sizin mi?" ifadeleri ile soru ve hesap sorulmasını beraberinde getirir...
Bu arada, "-m" tekil ifadesinin kullanıldığı yerleri, önüme karşı savunma olarak getirebilecek, türlü "başkan yandaşlarına", daha onlar bunu söylemeden ufak bir hatırlatma yapayım, savunmalarını ona göre yapsınlar:
Bu evrenin tek yaratıcısının Allah olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve Allah kendi gönderdiği kitaplarda da bunu ifade ediyor. Ancak ne tuhaf ki, tek yaratıcı olduğu şüphe götürmez Allah bile, "Yarattı-K, dedi-K" gibi çoğul ifadeler kullanıyor!.. Hatta hatta şeytanı "KİBRİ" yüzünden cennetten kovduğunu söylediği ifadelerde bile "Kovu-l-du" ifadesini kullanıyor, "kovdu-M" demiyor!..
Ama sayın başkana çok yüklenmek istemiyorum. Onu bu hale sanırım çevresindekiler getirmiş... Yani, Samsun'un malı şehirlerarası bir terminale onun adını vererek, onun gıyabında onu "bencil ve megoloman" haline getirmişler... O da mütevaziliğinden olsa gerek, bir ismin ve "-m" tekil takısının nerelere gidebileceğini tahmin edememiş!..
Bu tahminsizlik de bana bildik bir sözü çağrıştırıyor:
"Yapmadığın iyilikle, haketmediğin başarı ile seni öven, yapmadığın kötülükle, haketmediğin başarısızlıkla seni yeren ilk kişi olacaktır!"