Modern eşkıya başı, emperyalist, sömürgeci ABD, gayri meşru çocuğunu, lanetlenmiş kavim olan Yahudilerin kurduğu gece kondu devleti İsrail’i korumak için yeni oyunlar, yeni planlar, tuzaklar peşinde koşmaktan usanmıyor. Geçmişteki onlarca hile ve oyuna ilaveten şimdi tek taraflı olarak ilan ettiği sözde bir anlaşmayı yüzyılın anlaşması olarak lanse etti.
Oysaki bu anlaşma yüzyılın anlaşması değil olsa olsa yüzyılın karası, yüzyılın utancı, yüzyılın rezaleti olabilir. Irkçı emperyalizmin temsilcisi terörist ABD, okyanus ötesinden Ortadoğu’ya gelip gayri meşru çocuğu İsrail’in ömrünü uzatmak için bin bir türlü oyun ve hile ile Müslümanları yaftalıyor.
Oysaki katil ve kan içici bir vampir olan ABD ve şizofren başkanı turp topraklarımızdan çekilip gitmeden ne huzur ne de barış gelir Ortadoğu’ya. Şu yüzsüze bakın hele, kendi bozuk kafasına göre Kudüs’ün önce yarısını şimdi de tümünü İsrail’e veriyor. Üstelik bu defa bunu rüşvetle yapmak istiyor. ABD daha önce de yine tek taraflı olarak Kudüs’ün yarısını İsrail’e verdiğinde İslam İşbirliği teşkilatı toplanıp bunu kabul etmiş ve büyük bir zafer kazanmış gibi fiyakalı şovlarla, iddialı sözlerle, parlak pozlarla ilan etmişti kamuoyuna. Bakalım, şimdi ne yapacak, ne diyecek, acil koduyla toplanacak mı?
Oysaki zihinleri emperyalist düşüncenin işgalinde olanlar, Kudüs’ü işgalden karatabilirler mi? Zihinlerini emperyalist düşüncenin işgalden kurtaramayanlar, kalplerini dünya sevgisinin işgalinden, hayatlarını lüks ve eğlencenin işgalinden kurtaramayanlar, midelerini haram lokmaların ve kul hakkının işgalinden kurtaramayanlar, ceplerini faiz ve haksız kazanç ile şişirenler, tüketim çılgınlığının etkisi ile sarhoş olanlar, dillerini gıybet, iftira, yalan ve dolandan kurtaramayanlar, Kudüs'ü de işgalden kurtaramazlar.
Kudüs’ü kurtarmak için özgürleşmiş zihin yapısına, düşünen, akleden beyne, birbiriyle çarpışan değil birlikte çarpan kalplere, haram kazançla dolmuş midelere değil iman ile dolu yiğit yüreklere sahip olmak gerekir. Kudüs’ü kurtarmak için sözde medeni, modern dünya olarak lanse edilen aslında emperyalist ve katil devlet olan batı devletleri ile onların patronu olan ABD’ye ve İsrail’e göbekten ve zihinden bağlı olmamak gerekir.
Emperyalist, katil, sömürgeci, vahşi ve kan içici bir vampir olan, hatta çok başlı bir ejderha gibi her tarafa saldırıp duran işgalci ABD için bu bir ilk değil son da olmayacak, çünkü tarihi katliamlarla doludur. Öyle ki iki yüz elli yıllık tarihi, dünya tarihi için tam bir yüz karasıdır. Bunların başında Kızılderili katliamları ve soykırımları gelmektedir. Kızılderililere ayrıca tehcir yasası uygulayarak kendi vatanlarından, topraklarından kovdular. İsrail’i de benzer şekilde haksızlık, işgal, gasp, katliam ve tehcirler sonucu kurmuşlardı.
Kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin hiç önemli değil; İlk Kıblemiz, İkinci Mescidimiz, üçüncü haremimiz olan Mescid-i Aksâ’yı kalbinde barındıran Kudüs İslam’ındır ve kıyamete kadar da İslam’ın olacaktır.