Zafere Giden Yol- 2
Terörle mücadele aklın akıl ile mücadelesi diye adlandırılmıştı. Karşında düzenli bir ordu yok, halkın içinde terör eylemleri yapanlar ile düzenli bir orduyu savaştırıyor sun. Gündüz seninle dost görünen gece karşına düşman olarak çıkıyor. Bunu kendi vatan toprakları içerisinde uzun yıllardır düşük yoğunluklu bir savaş olarak sürdürüyorsun. İstihbarat en büyük silah iken, terör örgütü halkı kullanarak senin hakkında en iyi istihbaratı almakta.
Birlikten araziye çıkacaksınız hareketiniz bir sonra ki köye yada en uçtaki noktaya bilgi olarak ulaşıyor. Arazide yer değiştirsen varlığınız biliniyor, ona göre pozisyon alınıyor. Noktasına kadar giriş yapılacak bölgenin istihbaratı geliyor. Hazırlığını yapıyorsun, gecen arazide geçiyor, sabah olduğunda beklediğin grubun başka bir bölgeden sınırı geçtiğini duyuyorsun.
Son hava saldırıları dikkat işid üzerine yoğunlaştırılarak Kuzey Irak’taki kamplar bombalandı. Diyarbakır’dan havalanan uçağın haberi anında örgüte ulaşıyor, bu haberi vermek zor değil, elinde telefon olan kişi uçak kalkış inişlerinde ki hareketlilikten, silahlı kalkmasından durumun farkına varabiliyor. Bu nedenle hava ikmal desteği sağlanarak Malatya’dan kalkan uçaklar ile terör yuvaları vuruldu daha önceki baskınlarda.
Barış süreci rafa kaldırıldı, şehirlerde hazırlıklarını tamamlayan örgüt ile mücadele başladı. Doğal olarak şehit haberleri artarak gelmeye başladı. Savaş yerleşim yerlerine indiği zaman şartlar değişir. Bir çok sorun ile mücadele etmeniz gerekir ki bunların size dezavantaj sokak savaşı için sizi oraya çekenler için avantaj oluşturur. Senin yerin,kullandığın araç, giyimin bellidir. Karşında ise kalkan olarak kullanılan bir halk ve onların arasında teröristler var.
Eğer yerleşim yerinde sadece teröristler olsa ki bu durumda orayı mutlaka terk ederler ve sizinle böylesi bir ortamda savaşmazlar. O zaman ki yaklaşım tarzınız uçaklarla bölgeyi bombalayarak yumuşattıktan sonra harp unsurları ile müdahale şeklinde olur.
Halk ile iç içe olan bir bölgedeki operasyonda zayiat verme ihtimaliniz yüksektir. Bu tür çatışmalarda sokak sokak ev ,ev temizleyerek yapacak olduğunuz müdahalelerde zafiyetiniz artacaktır.
Bölge genelinde gelişen olaylara bakıldığında küçük gruplar halinde eylem yapıldığı ve canlı bomba türü eylemlere ağırlık verildiğini görmekteyiz. Bunun en belirgin özelliği hava taarruzlarının örgüte ağır kayıplar verdirdiğidir. Canlı bomba eylemleri tükenişin resmidir.
Sabit olan güvenlik bölgelerine kalabalık yapılan saldırılar yok denecek kadar az iken , şehir içinde ki güvenlik noktalarına batı illerinde de eylem yapılması son çırpınışları göstermektedir.
Son çırpınışlardan kasıt terörün biteceği anlamı taşımamaktadır.böylesi bir coğrafyada bir örgüt biterken diğeri sahne almaya başlar.
Bu noktada tüm ülke basının ortak hareket etmesi gerekmektedir. Halkın bilinçlendirilmesi ve ülke birliğinin korunması adına çalışmalara ağırlık verilmelidir. Ülke içinde demokrasi gereği çok seslilik söylemleri, Mozambik, Moğolistan için sorun olmaz, bunun yanında İngiltere içinde bu sorun olmaz, bölge için sorunun ana kaynağı İngiltere olduğundan bizim coğrafyamızda çok seslilik yıkımdır.
Demokrasi kelimesi ülkelerin güvenliğini tehdit etmeye başladığında ikinci plana itilmek zorundadır. Geçmişe bakın, ne zaman ki ülke kendi güvenliği için sertleşmesi gerekirse, dış basın ve içeride ki uzantıları aynı anda ayağa kalkarak demokrasi diye bağırmaya başlar. Dünyanın süper gücü olan Amerika’da polis 2.5 yılda 800 zenci’yi öldürmüştür. Onlar ulusal güvenlik adı altında bunu yaparken, sizin hareketliliğiniz demokrasi kelimesi ile son buluyor.
Zafere giden yolda her şey mubahtır, o zafer yani nihai hedef sokaktaki teröristin değil, onu kullananların kirli ellerin alçak hamlesidir. Bir gün o terör onları da vuracaktır.