Kitabımız Kur’an-ı Kerime göre insan, Yüce Allah’ın kendisini en güzel şekilde yarattığı, şeklini güzel âhenkli ve uyumlu yaptığı, bilgi ile donattığı, akıl düşünce duygu yönünden diğer varlıklardan üstün kıldığı, melekleri kendisine secde etmekle emrettiği, yüklediği emanet ve sorumluluk nedeniyle yeryüzünün halifesi kıldığı, tüm nimetleri de emrine verdiği mübarek bir varlıktır.
Yine dinimiz İslâma göre insan din, akıl, can, mal ve nesil emniyeti bakımından da dokunulmazdır, saygındır. İnsana bu perspektiften bakıldığında insan değerinin farkında olmalı değerine değer katmalı, aksine değerini düşürecek, temiz fıtratını bozacak, ruh ve bedenine zarar verecek dinimizin kendisine yasakladığı zararlı davranış ve alışkanlıklardan uzak kalmalıdır. Zira insanın değerini düşürecek onu kirletecek zararlı alışkanlıkların her türlüsü dinimizce yasaklanmıştır. Ramazan ayı vesilesiyle bilinen zararlı alışkanlıkların yanında bilinen fakat pek fazla dikkate alınmayan zararlı alışkanlıklara dikkat çekmek istiyoruz. Onlar da Nur suresi 11-15. ayetlerinde iftiranın, Hucûrat süresi 12. ayetinde sû-i zan ve gıybetin, Kalem sûresi 11-14 ayetleri ise dedi-kodunun kötülük ve zararlarına dikkat çekilmekte ve bunlardan şiddetle kaçınmamız istenmektedir.
Zararlı alışkanlıklar denildiğinde sadece akla salt sigara, içki, her türlü uyuşturucu ve kumar gibi bildik zararlı alışkanlıklar gelmemeli, evet bunlar zararlı ama bunların yanında bir de insanın onurunu, şahsiyetini, kişiliğini, itibarını zedeleyecek olan yalan, gıybet, iftira, dedi-kodu, israf, sû-i zan, çirkin söz vb. gibi gayri ahlâkî davranışlara da zararlı alışkanlıklar olarak bakılmak durumundadır. Şüphesiz gerek dünya sağlık örgütünce gerekse bizim ilgili birimlerimizce sigara uyuşturucu alköl kullanımı ve kumarın insan, aile ve toplum hayatına verdiği maddi-manevi zararlarla ilgili olarak yıl yıl istatistiki bilgileri tutuluyordur; hatta sosyal medyadan internete girildiğinde dahi bu bilgilere ulaşmak mümkündür. Ancak dikkat çekmeye çalıştığımız diğer kötü alışkanlıkların da insan, aile ve toplum hayatına verdiği zararların istatistîki bilgiler ne kadar tutulabiliyor olduğudur. Ceza İnfaz kurumunda çalışan (MRB) Manevî Rehberlik Birim görevlisi olarak diyebiliriz ki, bir kısım tutuklu ve hükümlülerin zaman zaman bahsettikleri hayat hikayeleri dikkate alındığında içki, kumar, uyuşturucu v.b. gibi toplumca bilinen zararlı alışkanlıkların yanında bir o kadar da zararları maalesef pek de dikkate alınmayan hatta küçümsenen yalan ded-i kodu, gıybet, iftira, çirkin söz v.b. gibi ahlâki zafiyetlerden kaynaklanan zararlı alışkanlıkların olduğu görülmekte ve iyice tahlil edildiğinde ceza evlerine düşmelerin arka planında bahse konu ahlaki zafiyetlerin de dahli olduğu anlaşılmaktadır.
Ramazan ayında yerine getirmeye çalıştığımız oruç ibadetimizin, kulluk görevimizin yanında şüphesiz pek çok hikmetleri de vardır. Onlardan biri de oruç sayesinde nefislerimizle yapacağımız mücadele ve irade eğitimidir. İşte elini ve dilini zararlı alışkanlıklara bulaştırmış olan insanımızın bu alışkanlıklardan kurtulmaları için Ramazan ayı adeta bir can simidi gibi imdadımıza kavuşmuş bulunmaktadır . Nitekim oruç ayetine baktığımızda ayetin sonu, “…umulurki, sakınır, korunursunuz…” (Bakar,183) şeklinde bitmektedir. Dinimizde sakınmak korunmak denilince daha çok günahlardan sakınmak, haramlardan korunmak anlaşılır. Nitekim Peygamber efendimiz de şu iki (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde “ Kim yalan söylemeyi yalanla iş yapmayı bırakmazsa Allah onun yemesini içmesini bırakmasına değer vermez.” Buhari savm,8 “ Oruç tutan öyle insanlar var ki ellerine açlık ve susuzluktan başka bir şey geçmez” (İbn-i Mace, sıyam 21) buyurmakla orucun bu tarafına dikkat çekildiğini görmekteyiz.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; yalan, gıybet, sû-i zan, dedi-kodu iftira, israf, çirkin ve kötü söz vb. gibi insan onur ve şahsiyetini zedeleyen zararlı alışkanlıklarla; sigara, içki, madde bağımlılığı, kumar vb gibi dine akla cana mala ve nesle zarar veren alışkanlıklardan fert, aile ve toplum düzeyinde insanlarımızı özellikle gençlerimizi korumak için aile, okul, cami, kamu kurum ve sivil toplum kuruluşları olarak el ele vermeliyiz. Ramazan ayının bizler için her türlü zararlı alışkanlıklardan uzak kalmasına vesile olması dileğiyle okuyucularımıza hayırlı ramazanlar diliyorum.