Zenginlik ve fakirlik

Ayşe Özdemir

Zekâtını fakirlere veren ve alın teri ile helalinden kazanan kimsenin villa, köşk yaptırması haram değildir, helal ve makbuldür. Asıl uygun olmayan, helal olmayan, tembel oturmak, çalışmayıp, fakir kalmak, yahut kazandıklarını haram şeylere verip, basit meskende kalmaktır. Böyle tembellerin ve malını haramlara israf edenlerin yüzünden, çalışkanları suçlamak doğru değildir. Zekâtını verenlerin köşkte oturmaları, şık giyinmeleri, fennin bulduğu bütün kolaylıklardan faydalanmaları helaldir. Allahü teâlâ, (Verdiğim nimetleri, kullanmalarını severim) ve (Çalışana veririm) buyuruyor. Çalışıp kazanmak ibadettir. Zenginlik günah değildir. Allahü teâlâ şükreden zenginleri sever. Zengin olduğu için, kendini beğenmek, kendini başkalarından üstün görmek haramdır.

Aşere-i mübeşşere’den [Cennete gidecekleri ismen müjdelenen on kişiden] Hazret-i Zübeyr bin Avvam tüccar idi. Medine’de, Basra’da, Kufe’de ve Mısır’da mülkleri, geniş arazisi ve bin hizmetçisi vardı. Fakat bütün gelirini fakirlere dağıtırdı. Yine o on kişiden Hazret-i Abdurrahman bin Avf, vefatında iki milyon altın miras bırakmıştı. Cennetle müjdelenenlerden Hazret-i Talha da zengindi. Şık giyinir, süslü gezerdi. Yüzüğünde kıymetli yakut taşı vardı. Yine Cennetliklerden Hazret-i Osman da zengin tüccardı. Tebük gazasında on bin altın ve mal yüklü bin deve verip Resulullah efendimizin duasını aldı. Zenginlik nimettir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ahir zamanda müminler için zenginlik saadettir.) [İ. Rafii]

Hazret-i İbrahim, Hazret-i Davud ve Hazret-i Süleyman çok zengin idi. Eshab-ı kiramın fakirlerinden çoğu, zenginler bizim gibi ibadet ettikten başka, malları ile hayırlı işler yaparak çok sevap kazanıyorlar diyerek, agniya-yı şakirine [şükreden zenginlere] imrenirlerdi.
Sadece zenginliğin değil, fakirliğin de, hatta her işin iyi ve kötü yönü olur. Mesela evlilik, bazıları için dünya ve ahiret saadetine sebep olurken, bazılarının da felaketine sebep olur. Zenginlik-fakirlik de böyledir. Onun için Peygamber efendimiz, (Ya Rabbi, azdıran fakirlik ve azdıran zenginlikten sana sığınırım) buyurmuştur. Demek ki, mal iyi kullanılırsa iyi, kötü kullanılırsa kötü olur. Fakirliğe sabredilmesi kolay olmayıp Allah’a isyana sürükleyeceği için hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Fakirlik, iki cihanda da, yüzkarasıdır.) [R. Nasıhin]
(Fakirlik, dünya ve ahiret yoksulluğudur.) [Deylemi]
(Fakirlik küfre sebep olur.) [Beyheki]
(Ya Rabbi, fakirlikten sana sığınırım.) [Nesai]
Fakirliği öven hadis-i şerifler:
(Fakirlik, dünyada mümine hediyedir.) [Taberani]
(Fakir, Allahü teâlânın dostudur.) [Deylemi]
(Cennet sultanları fakirlerdir.) [İbni Mace]
(Cennettekilerin çoğu fakirlerdir. Hor görülen fakirler Cennetliktir.) [Buhari]
(Ya Rabbi, müslüman fakirlerinin hürmetine zafere kavuşmayı nasip et.) [Taberani]
(Fakirlerin dua ve namazları ile bu ümmete yardım edilir.) [Nesai]
(Fakirlerinizin gönlünü alarak bana yaklaşın.) [Tirmizi]
(Fakirleri hor görmeyin. Onların hürmetine yardım görüyor ve rızıklanıyorsunuz.) [Buhari]
(Ya Âişe, bana kavuşmak için, fakir yaşa!) [Tirmizi]
(Fakirleri sevin, onları seveni, Allahü teâlâ sever.) [Deylemi]
(Allahü teâlânın takdirine razı olan fakirden üstünü yoktur.) [İ.Gazali]
(Ya Rabbi, fakir yaşayıp, fakir olarak ölmeyi ve fakirlerle haşrolmayı nasip eyle!) [Buhari]
(Yoksulları doyurun! Çünkü kıyamette onların üstünlüğü olacak, "Dünyada iken, bir hatadan dolayı nasıl birbirinize özür dilediyseniz, şimdi de fakirlerden özür dileyin!" denilecektir.) [Ebu Nuaym]

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.