Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı üretim merkezlerinden Kuzey Ege'de kış aylarında bol yağış alınması ve soğukluğun yeterli olması sayesinde bereketli bir sezon bekleniyor.
Balıkesir'de, 13 milyon civarında zeytin ağacının bulunduğu Edremit Körfezi'ndeki ilçelerde geçen yıl eylülde başlayan hasat sezonu şubat ayının ilk haftasında tamamlandı.
Üreticiler gübreleme işlemi öncesi bugünlerde ağaçların budanması ve bakımıyla ilgileniyor.
"Meyve ağaçlarının düşük sıcaklık değerleri altında geçirmeleri gereken süre" olarak tanımlanan "soğuklama" ihtiyacı, zeytinde yıllık yaklaşık 1000 saat olarak biliniyor.
Körfez bölgesinde bol yağışlı geçen son aylarda soğuklama ihtiyacının fazlasıyla giderildiği, dolayısıyla zeytin veriminin iyi olacağı tahmin ediliyor.
"Kar yağışı çok ince şekilde toprağın içine geçer"
Edremit Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yılmaz Diker, AA muhabirine, kış yağışlarının ve iklim şartlarının iyi bir sezon için beklentiyi yükselttiğini söyledi.
Kış yağmurlarının yanı sıra Kazdağları eteklerinde kar yağışının da zeytin ağaçları açısından olumlu gerçekleştiğini belirten Diker, "Yağmurlar tabii ki toprağın su ihtiyacını karşılar ama bizim için önemli olan kar yağışlarıdır. Çünkü kar yağışı çok ince şekilde toprağın içine geçerek toprağın yapısında kalır ve bu şekilde küresel ısınmadan dolayı yaşamış olduğumuz kuraklıkları zeytin ağacı fazla hissetmez." dedi.
Diker, zeytin ağacının en önemli özelliklerinden birinin, soğuk havaya ihtiyaç duyması olduğunu ifade etti.
Soğuklama olarak bilinen, hava sıcaklığının 4 derecenin altında gerçekleşmesinin zeytinde rekolteye olumlu yansıyacağını dile getiren Diker, şunları kaydetti:
"Soğuk havanın, takriben mevsim şartları içinde 1000 saat olması gerekir. Bu sene 1000 saatin üzerinde bir soğuklama yaşadık. Bunun da zeytin ağacının çiçeklerinin oluşmasında, oluşan çiçeğin bağlanmasında olumlu yönde etki yapacağını düşünüyorum. O yüzden sezona iyi başladık. İnşallah bundan sonraki şartlar da hasadın hazırlanmasına, mahsulün görünmesine de faydalı bir şekilde gider. Zeytincilik üstü açık, çatısı olmayan bir fabrikaya benzer. Bugünkü şartlar çok iyi gider ama yarınki şartların ne olacağı belli olmaz. O yüzden biz yine de üretici olarak elimizden gelen bakım, kültürel tedbirlerini yapmak zorundayız. Bunlar öncelikte toprak işleme, gübreleme, budama, ilaçlama. Şu anda çiftçimiz sahada çalışarak bunları yerine getiriyor."
Diker, şu ana kadar mevsimsel olarak yaşanan her türlü tabiat şartının zeytin ağacının gelişmesine artı değer kazandırdığını söyledi.