ZİHNİYET FARKI
Bu günlerde gündem yedi haziran seçimleriyle milletin mecliste temsil hakkını terclhleri doğrultusunda vekil tayin etmek .
Millet vekili milletin temsilcisi olabilmek o onurlu şerefli görevi şahsi çıkar ve menfaatları doğrultusunda değil kendilerini seçenler ile birlikte seçildiği ili tensil etmek.
Bazı siyasi düşünceler temsil hakkını ön seçim ile belirler sonra tüm ilin vekilliğine aday olur .
Bazı partilerde genel merkez atamasıyla .
Buda bir zihniyet farkı .
Yedi haziran genel seçimlerine hızla yaklaşırken partiler düşüncelerini ,fikirlerini ,projeleri ile halka anlatırlar.
refah seviyesinin tabana nasıl yayılıp paylaşılabileceğini partiler arasındaki zihniyet farkındaliğını millete anlatmaya çalışırlar ki bu böyle olumuştur dünyanın her yerinde kimi güçlüden yana olur kimi mahsun ve mazlumdan .
seçmen bu farkındalığı gözeterek oyunu kullanır.
Kişi başı on bin dörtyüz dolar olan harcamanın ve aynı bütçenin yüzde elliyedisinin nüfusun yüzde bir buçuğuna yüzde kırk üçününde kademeli olarak tabana doğru yayılmasını benimseyenlerin olabildiği gibi bu gün bu böyle bunun tam terside düşünülebilir bu bir zihniyet farkı .
Dün simit hesabı yapılırdı bu gün ise bir çoğumuzun ulaşamıyacak olduğu parayı çerez gibi görenler varsa büyük bir değişim olmuş demekki .
Kişibaşı onbin dörtyüz dolar olan milli gelirden 970 tl askari ücretin olduğu ülkede .
Emekli maaşlarının yüzde yetmişinin ortalama 1000 tl olduğu yerde devlet bütçesinden kişi başı on bin dörtyüz dolar harcama yapıldığını düşünürsek gelir dağılımının adaletini varın birlikte düşünelim.
bütçenin yüzde elli yedisi nüfusun yüzde bir buçuğuna harcandığı düşünülürse ve bu büyük bir iştahla savunulduğunu görünce zihniyet farklılığı anlamamak mümkün değil .
Kimi siyasi farkındalıklar da tabandan tavana doğru kalkınmayı benimsediği ve savunduğu gibi kimi anlayış ta tavandan tabana doğru yayılmayı benimser .
Seçmen aradaki farkı değerlendirip vekil tayin eder takım tutar gibi partizanca parti destekleyenler olduğu gibi bir başkasının düşünce ve fikrine de acaba deyip kendisini olduğu gibi toplumu da ileriye yönelik değiştirmek için çaba sarf edenler de var .
Örneğin askari ücreti yetersiz görenlerin olduğu gibi fazla bile diyenlerin kabuli gibi örnekler çoğaltılabilir emekli maaşlarının ortalama 1000 tl nin yetersizliği ni düşünenlerin olduğu gibi hayır fazlası olamaz diyenlerin düşünüldüğü gibi .
Gelir seviyesi düşük kiracılara kira yardımı verilebileceği ni düşünenlerin yanında verilemez gibi savunanların arasında geçecebilecek bir temsil .
En azından bu üç kaleme bir bakalım .
Gerçekten bu gün kira yardımı yapılmıyormu?. Yapılıyorsa da kimlere veriliyor .
Kentsell dönüşüm adı altında evini yenilemek isteyenlere 600tl kira yardımı yapılmıyormu?.
Mutait iş yapacak adam evini yenileyecek askari ücretli emekli vergi verecek devlette kira yardımı yapıyor ki verliebiliyormuş bu da bir zihniyet farkı .
Tersten düşünelim adam emekli veya askari ücretli vergisini verecek ,geçinecek ancak kira yardımı alamayacağı gibi ev sahibi olması da hiç bir zaman mümkün olmayacak .buda apayrı bir zihniyet .
Nasıl okursunuz bilemem de bu gün polimik tartışılanlar bu doğrultuda gidiyor .
Emekliye yılda iki ikramiye verilemez diyenlerin olduğu yerde bırakalım hiç olmazsa emeklisi dul ve yetimi bayramlarda bayramını bayram gibi geçirsin diye savunanlarda var.
Banka kredi borçlarının faizlenin yüzde seksenin silinebileceğini ana paranın da gelir durumuna göre taksitlendirilerek ödeme kolaylığı sağlanacağı düşünüldüğü yerde hiç bumları düşünömeyenlerde var.
Seçim ya bu olmaz olmaz diye bir şey yok seçmen yani halk aradaki farkı değerlendirip nasıl görmek isterse seçimini yapar ya partizanca davranır illaki benim partim kazansın diyebileceklerin olduğu gibi proje ve hedeflere bakıldığı kendisine dokunan vaatleri de değerlendirip seçimini yapabileceklerin olduğu gibi .
Anayasada,
T C sosyal hukuk devletidir .yazar ancak ,
Saygılar sevgiler benden gelir dağılımının adaletli paylaşıldığı sağlıklı mutlu yarınlarda siz değerli okuyucularımızın olsun.
SEDAT YILMAZ