ZİRVEDEKİ YALNIZLIK

Ahmet Ufuk Erkan

[Bu yazı, Temmuz 2014 tarihinde kaleme alınmış. Yayınlandığından emin değilim. Tayyip Bey’in bir Samsun mitingine denk gelince, yine, yeniden yayınlayayım dedim. Bazı yazılar, belki kendi eskise de yazılanlar çok az değişiyor. Okuyalım birlikte... ]

Hoş geldin tekrar... Senin rüzgârınla kazananlar, yanındadır şu an. Biz, o oy kâğıdında, hiçbir aday görmedik, biz seni gördük... rüzgârınla gelenler yanındadır şu an...

Temmuzun beşi, Samsun’a çıktın; hoşgeldin. Sonra Erzurum, inşallah. Yanın yören, ısrarla diyorum, rüzgârınla oralara gelmiş kişiler. Sen konuştun, onlar sustu. Hatta çok konuşan Ankara belediye başkanın bile, o berbat dönemde konuşmadığı için özür dilemedi mi? Ya bu şehir? Bu şehirden, o paralel denen, bence helezonik yapı hakkında konuşan oldu mu? Gözden geçir bir, sana zahmet.

Konuşamazlar. Çünkü çoluk çocukları onların okullarını bitirdi. Okuldan sonra da onların derneklerinde merneklerindeler. 

Hep dedin; illegal örgüte, yani helezonik yapıya verdiğiniz destekleri çekin diye. Peki, bu şehirdeki vakıf üniversitesine o toprağı kim verdi? Okul servisi nasıl düzenlendi? Elbet bunu bilemem, benimki soru sadece. Kim? Kim bu şehrin mevsim değişen yerine o okulu kursun diye yardım etti. Ve sen dediğin halde, o yardımlı yapı niye orada? 

Yerinde olsam, tüm ülkedeki il başkanlarına, ilçe başkanlarına, üç ayda bir sadece bir kitap bitirme şartı getiririm. Çünkü, hiç kitap okumadığıyla övünen il, ilçe yetkililerin var...

Hoşgeldin tekrâren, kuru kalabalıktaki yalnız adam. Gerçi bu senin, en başından beri yaşadığın yalnızlık; şimdilerde, daha aşikâr oldu, hepsi bu. Belediye başkanıyken, odandan kovduklarına, vefân gereği, yine yer verdin mecliste. Yani ta o zamanlarda da “tek” olmanın yalnızlığındaydın. 

Son Ispartalı hayranları yanı başında... Rüzgârına güvenenler, yanı başında...
Sana ve kalben güvendiğim birkaç kişiden başkasına pek güvenim yok, etrafında olan... 

Ağabey, Turhan Çömez’i hatırla. Yanı başına dek yükseldiydi. Yeni Çömezlere izin verme, gafil olma, lütfen... Partin, bir yanı ve bir yönüyle Truva Atı gibi. Farkındasın zaten, eminim...

Zuhru âhiri bıraktı akıllı adamlar ağabeyim...  Gerçi o kadar ara verdik ki cumalara,alışılmıyor yeniden! Fakat işte bıraktı akıllı adamlar zuhru âhiri, anlarsın sen ne dediğimi. Sayende Necaşi oldu bu sistem. Anlar, anlayacak kafası olanlar.

Zirvedeki yalnız adam, beyefendi, ağabeyimiz... Hoşgeldin. Tarih yazan adam hoşgeldin. Yalnızlığını bitiren, hep yanında olan bizleri unutma. Zirvedeki yalnız adam, tek kalabalığın biziz. Biz, yani tüm ülke, millet...

Hoş geldin...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.