Ziyaretlerim esnasında İl Başkanı Hazretleri ile
karşılaşma şerefine nail oldum!
Bu hafta şehrimize yeni atanan müdürleri ziyaret programı yapıp,hepsini teker,teker ziyaret etme fırsatım oldu,zira ziyaret etmediklerimle karşılaştığımız mekanlarda sitem etmelerine verecek cevap bulamadığımdan üzerime düşen görevi ifade etmeye çalıştım.Bürokraside uzun süre aynı ilde görev yapan yöneticilerin yer değiştirmeleri gerektiği kanaatindeyim. "Zira belli bir süreden sonra hem bürokrat arkadaşlar,hem de birlikte çalıştığı mesai arkadaşları biri birlerine aşina olup,söz geçirmekte güçlük çekiyorlar,diğer taraftan da şehirde bazı insanlarla ister,istemez dostluk kurduklarından onların adamı gibi gözüküp,haksız yere yıpratılma pozisyonunda kalıyorlar".
Ziyaretimin ilk durağı D.S.İ. 7.Bölge müdürlüğüne atanan Ömer Faruk Yiğitsoy'du. Kendisi daha önce Konya ve Erzurum Bölge müdürlüklerinde bulunmuş, Sivaslı bir arkadaşımız gördüğüm kadarı ile konusuna vakıf işini bilen bir arkadaş, yeni görevinde başarılar diliyorum. İkinci durak yeni atanan İl Emniyet Müdürümüzün makamı idi,hepinizin malumu giden Emniyet Müdürümüzü insan olarak beğenmeme rağmen,idarecilik formasyonunu beğenmediğimi ifade etmekte idim,kendisi de bu yüzden kırılmış olmalı ki buradan ayrılırken vedalaşmaya gelmedi,kendisine bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum,yeni gelen Emniyet Müdürünün ilk intibası müspet geldi bana. Zira donuk değil,canlı bir insan,soğuk değil,sevecen bir insan,insanlara yukarıdan aşağı bakan değil,onlardan birisi imiş gibi bakan bir insan imajı verdi bana, umarım yanılmam.Ziyaretimin son durağı Karayolları 7.Bölge Müdürlüğüne yeni atanan Necati Çakıroğlu Bey'in makamı oldu.Önceki müdürümüz Abdülkadir Bey çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insandı, ama devlet memuriyetinin en önemli zorluklarından birisi de beklemediğiniz bir zamanda gelen tayindir. Abdülkadir Bey'e yeni atandığı yerde başarılar temenni ediyorum. Göreve yeni başlayan arkadaşımız, daha önce Kastamonu'da Bölge Müdür Yardımcılığı görevinde bulunmuş. Ardından İstanbul 1.Bölge Müdür.Yard. görevine atanmış,şimdi de 7.Bölge müdürlüğüne gelmiş bir arkadaşımız.Aktif,faal,sevecen yapısı olan bu arkadaşımızla tam sohbete başlamıştık ki aziz ve muhterem Adem Güney Hazretleri geldi. Müdür Bey içeriye almasında bir mahsur olup olmadığını sorunca, bence bir mahsuru yok dedim.O da buyur etti,zatı muhterem kapıdan girdi,beni görünce sizin görüşmeniz bitsin öyle girerim deyip,içeri girmedi.Dışarıda bekleyen şoförüm geldiğinde, sekreter içeride benim olduğumu söylemesine rağmen, içeri girmek istediğini söylemiş ama girince de vaz geçmiş, niyetinin ne olduğunu da,neden vazgeçtiğini de biliyorum, ama bu teferruata burada girmeme gerek yok.
Gelelim bu Zatı-Muhteremin geçmişte yaptığı İl Başkanlığındaki hünerlerine. Bu arkadaşımızla iki yıla yakın birlikte çalıştım. Bu şehirde onu en iyi tanıyanlardan birisi de benim. Ciğerini bilirim bu arkadaşımızın
R.P. İl Başkanlığına ilk başladığı dönemde beyaz bir Şahin arabası olan bu arkadaşımız, arabasının çalınması sonucu ondan da olmuştu, ancak siyaset yapan birçok insan ekonomik sıkıntıya düşerken bizim muhtereme "Cenabı Hak yürü ya kulum" diyerek yürütmüş ve servetine servet katarak bugün bu şehirde birçok insanın binemediği arabaları binme,oturamadığı evlerde oturma fırsatını yakalamıştır.Yalnız burada üzerinde durulması gereken bazı konular var.57.Refahyol Hükümetinin Enerji Bakanlığı ile Bayındırlık Bakanlığı R.P. de idi.O günkü D.S.İ.nin yaptığı kamulaştırmaların tezyidi-bedel(bedel artırımı) davalarının kimler tarafından alındığına ve Karayollarının yaptığı kamulaştırmaların tezyidi-bedel davalarının ağırlıklı olarak hangi avukatlar tarafından yürütüldüğünü inceleyecek olursak, neyin ne olduğunu,kimin hangi işlerle uğraştığını daha rahat anlama imkanımız olacaktır.Önümüzdeki süreçte bu şehirde çok güzel ve cümbüşlü olayların yaşanacağını unutmayalım.Gerçi bizim muhteremin bize verdiği şehri terk etme süresinin son günlerine gelmek üzereyiz,ama ne idek,kader deyip,boyun bükeceğiz,veya muhtereme gidip biat edeceğiz.O alışmıtır biat ettirmeye, daha önceki İl Başkanlığı döneminde de İl Başkanlığının toplantı odasına " Baş, Başa, Baş da adalete Bağlı" diye yazdırmıştı, ancak hangi adalet olduğu meçhul, Zatı-muhteremin adaleti mi, Devletin adaleti mi, Allah'ın adaleti mi, belli değildi,umarım bu kez farklı bir adalet uygular.Bürokratlara yaptığı ziyaretlere gelince; Hoca Nasreddizn gelin alınca, gelini huzura varıp; "Hocam kime mahremim, kime na mahrem,kime gözükeyim, kime gözükmeyeyim diye sorunca hoca demiş ki;Kızım bana gözükme de kime gözükürsen gözük". Şimdi bizim zatı muhterem herhalde bürokratlara Adnan'a gözükmeyin de kime gözükürseniz gözükün demiştir, o ne derse desin, biz işimize bakarız herkes işini yapar, bizim işimiz topluma doğruları anlatmaktır.