ZOR

Bayram Ocak

Ülke içinde oluşan herhangi bir gelişmenin ,pkk yayın organı olan televizyon kanalında, nasıl algılanıp yansıtıldığını görmek için bazen yayın akışını izleyerek, Olaylara yaklaşımlarına bakmaya çalışırım . Tartışma programlarında kesinlikle muhalif birini göremezsiniz. Muhalif olmak ajanlıkla eş değer olduğu için bunu kimse göze alamaz. Herkes her istediğinide söyleyemez.

Haberler Kürtçe ve Türkçe olarak verilmekte, kandilden eğer yöneticilerle ropörtaj yapılacaksa bu Türkçe olarak yapılır. O zaman insan kendine sormadan geçemez, anadil diye ayağa kalkan siz değilmiydiniz. Nevruzda terörist başının mesajını Kürtçeye çeviripte okuyan hanım vekilin, Kürtçesini kimsenin anlamaması gayet normaldi. Ağrı'lının konuştuğu Kürtçeyi, Ş.Urfa'lı tam olarak anlayamaz. Bu açığı alıp siz birbirinizi anlamıyorsunuz, hangi Kürtçe ? diye konuyu işleyememekte politik bir eksikliktir. İletişim bozukluğunu giderebilmek içinde mecburen Türkçe konuşulur.

Teröristlerle ilgili sık yapılan programlardan ikisi kısaca şöyle:

Birbirine yakın sarp dağların olduğu bir yerde çekim yapılmakta. Kayanın altında 50 cm mesafede konuşan spiker ile teröristin görüntüsü, dar alanın hiç değişmemesi korku içinde olduklarınının çok net göstergesidir. Terörist eline verilen metni okuyor,Botan ( Şırnak,Siirt, Mardin'in doğusu ve batmanı kapsayan alan ) ilk merminin atıldığı yer, savaşın kalbi, botan ormanlarla kaplı güzel savaş alanı vs. Spiker neler hissettiğini soruyor. Terörist burada ropörtaj yapabilmenin hazzından bahsediyor. Çünkü o mağara yurt içinde bir yerde, mesaj; buralarda tv ekibiylede varız. Dikkatli bakan şunu söyler neden kayanın altındasınız. Neden karşıki dağın tepesini kamera yarım metre ileriye kadar gidipte gösteremiyor.

Bir başka gün yine kayanın altına saklanılmış ropörtaj yapılmakta. Yaralı olan bir kadın terörist ile yanında erkek terörist hayat hikayelerini anlatıyor. Kadın ikinci kez kobraların baskınında yaralandığını söylüyor. Acınacak halde, konuşmaya çalışıyor, bu esnada su istiyor, ellerini kullanamadığı anlaşılıyor. Suyu pet şişede erkek terörist içiriyor ona. Su oldukça bulanık, mesaj gerekli yerlere iletiliyor,ellerini kullanamayan fakat tüfeği yanında olan yaralı terörist, mikroplu suları içip dağlarda sizin için kutsal savaşı sürdürürken,sizler rahat içerisinde evlerinizdesiniz.

Haberler sunulurken;

Terörist başının doğum günü haberi haftalar öncesinden işlenmeye başlamış. Organizasyonlar yapılıyor,hemen hemen o bölgedeki her ilçeden Urfa'ya gidecek olan konvoylardan görüntüler verilmekte. Sonra belli bir mesafede araçlardan inmiş, yol boyu ellerinde bez parçaları ve posterler eşliğinde zafer işareti yaparak, apoya özgürlük diye bağıran gençlerin görüntüsü, bizim kanallarda yer bulmazken. Adı geçen şahsın evinin etrafından pet şişelere toprak koyarak kutsallaştırılma çalışmalar, bizim ulusal basında yayınlayıp, daha geniş kesimlere bu mesaj iletilerek finali yapılıyor.

Ekranda alt yazı sürekli geçmekte, Kürt halk lideri A.Öcalanın avukatlarıyla görüşmesinin temmuz 2011 den beri gemi bozuk ve hava muhalefeti nedeniyle, engellenmesinin 620.günü, ertesi gün 621 oluyor bu yazı. Oysa vekiller ve akrabaları mekik dokumakta İmralı'ya .

Kck yazılı bir açıklama yaparak Yezidilerin bayramını kutlayarak, demokratik kurtuluş sürecine katılmalarını istemiştir. Yezidilere yanımızda olun çağrısı.

Bir tarafta barış süreci için mücadele eden devlet, diğer tarafta halka yapılan sürekli propagandalar. İç ve dış gelişmelere bakıldığında zor bir sürecin geçeceği belli olmakta. Önemli olan imkansızlıklardan kendi tarafımıza olumlu yaklaşımları çevirebilme başarısıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.