Enteresan bir toplumda yaşamaktayız. Vefa, İstanbul’da bir semtin adı olmanın dışında bir anlam ifade etmiyor. Dürüstlük, fakirin işi. Adalet, güçsüze uygulanır, güçlüyseniz her şeyin bir yolunu bulursunuz. Hani derler ya fakirseniz zina zenginseniz çapkınlık diye. Üzülerek ifade etmek gerekirse her dönemin adamları her zaman revaçta. Dürüst, ilkeli ve karakterli insanların işi çok zor bu toplumda. Gerek siyasette gerek sosyal hayatta gerekse bürokraside o kadar enteresan işler oluyor ki aklınız şaşar. Biz yazmaya kalksak yazmakla bitmez. Adam bir kurumda il müdürü, bir ilçeye müdür ataması yapılacak, kendisini ortaya koyup düzgün zannettiği adamı ilçe müdürü yapabilmek için mücadele verip adamın atamasını yaptırır. Aradan az bir zaman geçip kendisine karşı muhalefet olanlar bir araya gelince veya karşısında makamını almak için bir güç oluşmaya başlayınca kendisini ortaya koyup atattığı zatu muhterun da anında karşısında olur. Sadece olmakla da kalmaz, elinden gelen her şeyi de el altından yapar. Bu insanları görünce insanlığımdan utanıyorum. İnsan menfaat için bu kadar nasıl küçülür anlamış değilim. Aynı şekilde belediye başkanlarından üç kuruş alamadık diye her Allah’ın günü aleyhlerinde yalan, yanlış haber yapanları görünce de gazetecilik mesleğinden utanıyorum.
Benim bunca düşmanım var ama Allah için kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmış gibi haber yapıp kamuoyunu yanıltmadım. Hiç sevmediğim Vezir Hazretleri ile ilgili yapmadığı tek bir şeyi yapmış gibi yazmadım. Bırakın onu her fırsatta Vezir Hazretlerinin Milli Görüş tabanından gelmemiş olmasına rağmen Milli Görüş geleneğinden gelen belediye başkanlarından akçeli işler konusunda çok daha dürüst olduğunu dile getirdim. Mustafa Demir’le aynı siyasi kültürden gelmiş olmamıza rağmen hiç anlaşamadık ama adam seçildikten sonra yaptığı düzgün işleri yazmaktan da geriye kalmadım. Onu eleştirenlere bakınca toplumu yanlış yönlendiren haberlerin doğrularını yapmanın insanlık adına bir görev olduğunu düşündüğümden doğrular neyse onu yazıyorum. ‘Mustafa Demir’in yanlışları yok mu?’ derseniz elbette ki var. Basın birimine onca adam alması fevkalade yanlış bir şey. O birim olsun sorun yok ama üç kişiyle haberlerini yap geç. Kendi dünya görüşünde olmayan ve hiçbir işe yaramayan bir sürü insanı almış oraya. Hiçbir şey yaptıkları da yok, yazık günah değil mi? Aynı şekilde şehir dışındaki bir şirkete dünyanın parasını ödeyip memnuniyet anketi yaptırması da yanlış uygulamalardan. Bunları eleştirenlere saygı duyarım ama hiç alakası olmayan konularda sırf adamı yıpratmak için yapılan haberlerin doğrusunu yazmanın da bizim işimiz olduğunu unutmasınlar.
Bu şehirde City Mall AVM’nin kaçak olduğunu Denge Gazetesi’nden başka ne haber yapan var ne de köşe yazan var. Buranın ruhsatı da Vezir Hazretleri döneminde verildi. Daha sonra Vahap Çelik binaya kaçak ilaveler yapınca Cukkacıbaşı enteresan bazı şeyler (!) yapıp oraları da ruhsatlandırdı. Ardından Vahap Çelik yeniden ilaveler yapınca bina iskân alamaz hale gelmişti. Mustafa Başkan döneminde iskâna müracaat eden Vahap Çelik önce yaptığı ilavelerle ilgili belediyeyle bir protokol hazırlama cihetine gitti. Biz bu protokolün yasaya aykırı olduğunu yazınca da olmadı ve Büyükşehir Belediyesi iskân vermedi ve olayı adli yargıya taşıdı. Bu durumun kamuoyunun bildiği bir durum olmasına rağmen şimdi birilerinin çıkıp Mustafa Demir’e müfettişlerin City Mall AVM’nin ruhsatı ile ilgili yazı yazdıkları veya sorguladıkları şeklinde haber yapmalarının gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tür haberler artık eski çağın veya eskimiş gazetecilik anlayışının algı operasyonundan başka bir şey değildir. Adamlar zorla Mustafa Demir’i savunduruyorlar ya bize hayret ediyorum. Bunların derdinin doğruları yazmak değil, algı operasyonları yapmak olduğu bu haberlerden çok daha net bir biçimde ortaya çıkmaktadır.
Mustafa Demir’in ellinin üzerinde adam istihdam ederek yayın hayatına geçirdiği internet gazetesi, dergisi, TV’sinin hiç bir işe yaramadığı bu yayınlara veremedikleri cevaplardan da belli. Her ne hikmetse başkanlar koltuğa oturduktan sonra kendilerini toplumun en akıllıları ve olmazsa olmaz insanları kabul edip bu tür hatalarda ısrar ettiklerinden toplumda karşılık bulamamaktalar. Şunu açık ve net belirtmek isterim ki bugün seçim olsa Millet İttifakının adayı kim olursa olsun büyükşehir belediye başkanlığını kazanır ama bunu gel de Mustafa Demir’e anlat. O bakanlıklarda, genel müdürlüklerde, parti genel merkezinde yaptığı ikili ilişkileri ve aldığı sonuçları bu toplumun bildiğini veya sosyal medyadan anlatıldığını zannettiğinden gerçekleri göremiyor. Allah için doğruları söylemek gerekirse adam gerçekten canla başla çalışıyor. Vezir Hazretlerinin bıraktığı enkazı temizlemek için canhıraş bir mücadele veriyor ama havada bulup tavada yemeye alışmış ahlak fukaralarına tüyü başında bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malını peşkeş çekmediğinden her Allah’ın günü yalan yanlış haberler üretiliyor. Herkes işini yapıyor. Onlar kendilerine yakışanı yapıyorlar, biz de bize yakışanı yapmaya devam edeceğiz diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.