ZORLAMALARLA GERÇEKLER SAKLANMIYOR
Hangi işi yaparsak yapalım zaman, zaman nefsimize uyup hata yapabiliriz, zaten bizi yaratan Yüce Rabbimiz hata işleme fıtratı üzerine yarattı, şayet isteseydi hata işlemeyen kullar olarak da yaratırdı. Kuran-ı Kerimde yaratılışımız anlatılırken Rabbimiz Melekleri toplayıp Ben yeryüzünde halifem olacak insanoğlunu yaratacağım dediğinde melekler hep bir ağızdan Ya rabbi yeryüzünde fesat çıkaracak bir topluluk mu yaratacaksın oysa ki biz sadece sana ibadet edip seni tespih ederiz dediklerinde Allahu Teala Benim bildiklerimi siz bilmezsiniz buyurmak suretiyle insanoğlunu yaratmıştır. Demek ki bizi yaratan Rabbimiz günah işleme iradesini de bizlere vermiş ki günah işleyip tövbe edelim, yaptığımız tövbeden sonra bir daha günah işlemememiz halinde Salih kulları zümresine dahil olabilelim. Buradan da anlaşılacağı üzere bir hatayı kasıtlı olmaksızın işleyip samimi tövbe edenler Rabbimizin affına mazhar olacaklardır. Ancak tövbe kapısı açık diye sürekli günah işlemekten zevk alıp, nasıl olsa tövbe kapısı açık düşüncesi ile bir yandan tövbe edip bir yandan da günah işlemeye devam etmek insanı helak eder.
Siyaset çok acımasız bir sanat olduğu kadar yanlışların doğrulardan daha önde olabildiği, güçlünün zayıfı ezdiği, haklının zayıf olması halinde haksız gösterilebildiği bir sanattır. Eskiden beri hayata ve olaylara bakışımı bilenler her zaman haklıdan yana tavır aldığımı çok iyi bilirler. Yönetimlerde bulunduğum dönemlerde de bu hassasiyeti göz önünde bulundurarak olaylara çözüm bulmaya çalıştım. Kafama takılan bir konu olduğunda maneviyatına güvendiğim arkadaşlarımla istişare eder, onların düşünceleri doğrultusunda karar vermeye çalışırdım. Hiç unutmuyorum Tekkeköy bölgesinde bir yolun kapatılmasını talep eden bir fabrika sahibinin talebi bana çok mantıklı gelmemişti, arkadaşlarımı alıp, yolun geçtiği güzergaha getirdim ve kapanacak olan yolun yerine konulacak olan yolun hangi güzergahtan geçeceğini göstermek sureti ile görüşlerine başvurmuştum, arkadaşlar yapılacak imar tadilatını mantıklı ve hak ihlali olmayacak şekilde olduğunu söylediklerini gördükten sonra evrakın geçmesi yönünde fikir beyan etmiştim.
Bu detayı verme nedenim önceki gün Büyükşehir Belediye Meclisinden geçen bir evrakla ilgili yaşanan süreçte ne kadar ciddi bir yanlış yapıldığını ortaya koymaktır.Tekkeköy'de özel bir Demir Çelik işletme şirketinin kurduğu Doğalgaz Çevrim Santrali'nin enerji üretim hatlarının geçeceği güzergah özel mülkiyetteki arazilerden geçmek için arazi sahiplerinin rızası olmaksızın Büyükşehir Belediye Meclisinden karar çıkarmak sureti ile o insanların arazilerini adeta zorla işgal etmek istercesine plan tadilatı yapılması ne insanidir,ne vicdanidir ne de İslamidir. Bizim ecdadımız Cami yapacakları arsayı dahi sahibinin izni olmaksızın kamulaştırmamış iseler Ak Parti iktidarında, Ak Partili bir Belediyenin insanların rızası olmaksızın böyle bir uygulama yapması çok manidar bir uygulamadır.İşin daha da vahim boyutu ilgili şirketin sahiplerinden birisinin Mevlana Hazretlerinin mesnevisini okutan Hocaefendinin oluşudur. Mevlana Hazretleri ne olursan ol gel ama insan kalbini kırma demiyor mu? Demiyor diyor iseniz problem yok, yok diyor ise bu ne perhiz ne lahana turşusu? Dünya malı için insanları üzmeye, kalplerini kırmaya gerek var mı? Diyeceksiniz ki bu olay TEİAŞ üzerinden yürütülüyor, iyi güzel de netice itibarı ile bu santral kimin, kim para kazanacaksa bu işin vebali de onlarındır.
Peki bu uygulamayı yapan Belediye Başkanı neden bu işe onay veriyor derseniz işte o zaman Adnan Bahadır'ın şehirde egemen güçlerle kavgalı olma nedenini anlarsınız. Biz bu insanların haklı taleplerinde geçmişte elimizden gelen her türlü yardımı yaptığımız halde onları asla mutlu edemedik, onların mutluluğu anlık mutluluk olduğundan onların gönül borsalarını çok iyi takip etmek zorundasınız gönülleri neyi isterse anında, derhal ve behemhal yerine getirmeniz halinde problem yok. Yok onların işlerine gelmeyen bir konuya onay verdiğiniz an yandınız demektir.İşte bu nedenle onları mutlu kılmak isteyen bazı idareciler onların her dediğine eyvallah derler, ama biz doğruların yanında olmaktan asla taviz vermediğimizden bizden kötüsü yoktur.
Gelelim günlerdir tartışılan Büyükşehir Başkanının oy oranı konusuna yüzde yetmiş oyu var diyen arkadaşlarıma tavsiyem ORC Firmasının yaptığı son ankete bakmanızdır. ORC Anket Firması Büyükşehir Belediye başkanlarının performansını ölçen anketinde SAMSUn Büyükşehir Belediye Başkanının oyu yüzde 33.2 bu çok isabetli bir oran olduğu kanaatindeyim. Zira son yerel seçimlerde yüzde 47 oy aldığına göre o günden sonra en az yüzde onbeş bir toplumu küstürmüştür. Hafif raylı, Minibüsler, Dolmuşçular, Özel halk Otobüsleri, İmar uygulamaları derken bu rakam daha da yükseleceği kanaatindeyim. Gerçekler zorlamayla inkar edilmeye çalışılsa da bir gün mutlaka ortaya çıkacağından kimsenin en ufak şüphesi olmasın. Kalın sağlıcakla