ZORLUKLARA KARŞI DİRENÇ

Sami Kesmen

Hayat sürprizlerle doludur. “Kul kurar kader güler” diye ata sözümüz bu konuyu açıklamak için yetecektir. Her insan geleceği ile ilgili hayaller kurar, planlar yapar, sonra da adım adım bu planlarını uygulamak için çalışmalar yapar.

İnsan yaptığı bütün planların ve çalışmaların  kendisi için olduğunu düşünür, bunun için de yoğun bir gayretle sonuç elde etmek için uğraşır. Halbuki, her insan her yaptığı işin büyük bir bölümünü başkası için yapar. Kazandıklarını elde ederken ve elde ettiklerini harcarken onlardan başkaları istifade eder.

İnsan; çalışır, kazanır, biriktirir ve elde ettiği bu kazanımları harcamadan vefat ederse, geriye kalanları geride kalanlar tasarruf eder.

Çin’de bir iş adamı tasarruflu davranarak bir buçuk milyar dolarlık servet oluşturur ve bu servete sahip olduğu zaman ölür. Dul kalan eşi iş adamının şoförü ile evlenir. Şoför bu durumu izah ederken, “ömrüm boyunca patronuma çalıştığımı zannediyordum, halbuki sonuca bakınca meğer o benim için çalışmış” der.

Acılarla ve sevinçlerle, sıkıntılarla ve güzelliklerle doludur hayat. Kime ne düşeceğini önceden bilemez kimse. Herkes kendi elleriyle yaptığının sonucunu görecektir elbette. Ama karşılaşılan sonuçların hayır mı şer mi olduğunu bilemez hiç kimse.

Mutluluk varlıkta değil, inanmaktadır. Nice varlık sahipleri mutlu olamazken, nice keder ve sıkıntı içinde olanlar mutlu olarak yaşarlar.

Ne kadar büyük sıkıntılar olursa olsun, mutlaka insanı mutlu edecek başka şeyler vardır. İnsan kendisini olumsuzlukların kurbanı yaparak mutsuzluğu tercih etmemelidir.

Zor zamanlarda kişinin yalnız kalması kendi sorunu değil, diğerlerinin zaafıdır.

İnsanlık tarihi boyunca zorda olanlar hep yalnız kalmış, yalnız kalsalar bile, moralini bozmayıp gereğini yapanlar da tekrar ayağa kalkmıştır.  Hayatın fıtratı böyledir. Hz. Eyüp Peygamber'in kıssasının anlatılmasının hikmeti de budur.

İnsan için kendi elleriyle yapıp biriktirdiği manevi kazanımlar önemlidir ve tek vefalı olan dostları da manevi kazanımlarıdır.

Ölünün arkasından malı, evladı ve ameli gider, evladı ve malı geri döner ameli onunla birlikte kabir hayatını paylaşır. Yani, yalnızlıkta insanın tek dostu manevi kazanımlarıdır.

Sıkıntılara direnmek; imanın gücüne bağlıdır. İradeli insanlar gücünü imanlarından alırlar. Sonunun geleceği bilenen bir hayat için, sonsuzlukta yaşıyor gibi tavrı geliştirmek büyük hata olur.

Öleceğine inan ve bunun bilincinde olan insanı hiçbir sıkıntı ve keder yoramaz. Böyle bir insanı dünya kaygıları yönlendiremez. Ölümün yaşmaktan hayırlı olduğuna inan insanlar dünyada huzurlu ve mutlu yaşarlar. Sıkıntı ve kederlere direnmek onlar için hiç sorun değildir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.