SINAV KAYGISINA YENİLMEMEK İÇİN ALTIN ÖNERİLER
Koronavirüs pandemisi hayatının tüm alanlarında olduğu kadar eğitim- öğretim çağındaki milyonları da etkiledi. Her ne kadar uzaktan eğitimle öğrenciler öğretim hayatına ara vermenden devam etse de, normalleşme dönemiyle birlikte sınavların yapılacak olması ‘sınav kaygısı’ kavramını yeniden gündeme getirdi. Sınav kaygısı ile başetme ve sınava hazırlanırken motivasyon artırma teknikleri konusunda açıklamalarda bulunan VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Kliniği'nden Uzm. Dr. Sümeyra Fırat, “Sınav kaygısı, kişinin öğrenmiş olduğu bilgileri sınav sırasında uygun şekilde kullanmasına engel olan ve başarısının düşmesine neden olan yoğun kaygı şeklinde tanımlanır” dedi.
Sınav kaygısı zihinsel becerileri zayıflatır
Sınav kaygısının zihinsel becerilerin zayıflamasına neden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Sümeyra Fırat, “Kişinin ders başarısında belirgin düşüşler oluyorsa, sınavla ilgili konuşulmasından rahatsızlık duyuyorsa, ders çalışmaya başlayamıyor ya da çok çalışmasına rağmen performansı düşüyorsa, odaklanamıyor, dikkat dağınıklığı yaşıyor, karın ağrısı, mide bulantısı, uyku düzensizliği, iştah değişikliği gibi fiziksel şikâyetleri oluyorsa ve genel olarak mutsuz bir ruh hali varsa kaygı yaşadığı düşünülebilir. Kaygı ile ilgili yaşanılan bu belirtiler okuduğunu anlayamamasına, öğrenilenleri düzgün şekilde kullanamamasına, sınavın içeriğine değil kendisine odaklanmasına neden olur” şeklinde konuştu.
Gerçekçi düşüncelere sahip olması, aile ve sosyal çevrenin desteği çok önemli
Sınav kaygısının oluşmasındaki en önemli süreçleri anlatan Uzm. Dr. Fırat, “Kişinin gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olması, sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı sınav kaygısına büyük etki eder. Sınav kaygısı olan kişiler zihinlerinde ‘Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok’, ‘Bu konuları anlamıyorum zekâmla ilgili bir sorun var’, ‘Sınavı kazanamayacağım’, ‘Annemin babamın emekleri boşa gidecek, hayal kırıklığına uğrayacaklar’, ‘Öğretmenlerimin beklentisini karşılayamayacağım’ gibi olumsuz düşünceler barındırırlar. Bu düşünceler kaygılı hissetmelerine ve bilişsel fonksiyonlarının olumsuz etkilenmesine neden olur” ifadelerini kullandı.
Olumsuz düşüncelerden ve olumsuz söylemlerden uzak durulmalı
Sınav kaygısıyla baş etmenin yollarını da açıklayan Uzm. Dr. Sümeyra Fırat, şu önerilerde bulundu: “Kişiler, kendilerine nasıl düşünürlerse, öyle hissedeceklerini ve bu düşüncelerinin doğrultusunda davranış sergileyeceklerini hatırlatmalılar. Sınavla ilgili kendilerine neler söylüyorlar, bunlar kendilerine nasıl hissettiriyor ve bu durumun karşısında ne yapıyorlar? Bu soruların yanıtını nasıl hayata geçirdikleri hakkında kendilerini gözlemlemeliler. Biliyoruz ki, duygularımızı kontrol edemeyiz, ancak düşüncelerimizde ya da davranışlarımızda yaptığımız değişiklikler hissettiklerimizin değişmesini sağlayabilir. Olumsuzluklar yerine daha çözüm odaklı düşüncelere ağırlık vererek kendilerini motive etmeliler. ‘Yeterli zamanım olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim’, ‘Zekâmla ilgili bir sorun olsaydı sınava hazırlanacak düzeye gelemezdim’, ‘Önemli olan gayret göstermem, annem babam öğretmenlerim bunu görüyor” gibi ifadeleri kişi kendine söylediğinde kaygısı azalacaktır. Bunun yanısıra uyku ve beslenmelerine dikkat etmeliler. Çalışmaları için düzgün bir plan yapmaları gerekmektedir ancak bu planlar kesinlikle gerçekçi olmalıdır. Planları içine de kesinlikle kendilerini rahatlatacak aktiviteler yerleştirmeye özen göstermeliler. Sınava girmeden önce sınav süresi kadar maskeli çalışmaya kendilerini alıştırmalılar. Aileler de eleştirel, zorlayıcı ve kıyaslayıcı ifadelerden uzak durmalı, çocuklarını dinlemeye ve anlamaya çalışmalılar.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.