Sınav sistemini değiştireceğiz

Sınav sistemini değiştireceğiz
Erdoğan, “Öğrencilerimiz üzerinde çok ağır bir yük haline gelen bu sınav sistemini değiştireceğiz. Stresin, gerilimin, adeta at yarışına dönen acımasız rekabetin ortadan kalktığı yeni bir sistemi oluşturacağız” dedi


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Türkiye, her ne kadar yönünü Batı'ya çevirmiş olsa da veya böyle tanıtılıyor olsa da sırtını asla ve asla Doğu'ya, Güney'e dönmeyecektir” dedi. Erdoğan, AK Parti kadroları için de şunları söyledi: ”Biz partimizi kurarken ne dedik? Bir milletvekili üç dönem arka arkaya milletvekili olabilir. Dördüncü dönem ara vermek zorundadır. Ondan sonra tekrar olabilir. Şimdi bazıları diyor ki 'Sayın Başbakan senin şimdi üçüncü dönem, sen şimdi gidersen ne olacak?' Cevabı hazır. Biz fani miyiz? Faniyiz. Her an ölmek bizim için hak mıdır? Haktır. Öldüğümüz anda AK Parti'nin yöneticileri, delegasyonu ne yapacaksa, onu yapacağız. Bunun cevabı bu. Tabular değil ilkeler üzerine geleceği inşa eden bir partiyiz.”

Çok önemli adım attık

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah'ın izniyle, öğrencilerimiz üzerinde çok ağır bir yük haline gelen bu sınav sistemini değiştireceğiz. Stresin, gerilimin, adeta at yarışına dönen acımasız rekabetin ortadan kalktığı, hakça bir yerleştirmenin egemen olacağı yeni bir sistemi inşallah birlikte oluşturacağız. 30 Mart'ta çıkardığımız yeni yasa ile kademeli eğitime geçiş yaptık ve eğitim sisteminin kalitesine yönelik çok önemli bir adım attık. Ustalık döneminde de yine eğitimi ilk sırada muhafaza edeceğiz.”

BDP'li vekili kınadı

Doktor Ersin Arslan'ı rahmetle andığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ”Doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza yönelik saldırıları şiddetle kınıyorum, Tabii, bu arada Van'da vuku bulan, hem de isminin önünde milletvekili sıfatı bulunan bir şahsın, doktora ve başhekime yönelik darp girişimi de en az Gaziantep'teki olay kadar menfurdur, en az o cinayet kadar insanlık dışıdır. BDP'li bu milletvekilinin doktorumuza ve başhekimimize yönelik saldırısını da lanetliyorum, şiddetle kınıyorum. Bunlar, getirildikleri bu makamları hazmedemeyen tipler.
Doğu ve Güneydoğu illerimizde, bu milletvekili ve onun mensup olduğu partinin bazı milletvekilleri tarafından zaman zaman güvenlik güçlerimize yönelik çirkin saldırı... Maalesef bu kez de kendisine bir doktoru, bir başhekimi hedef seçmiştir. Bunlar hiçbir zaman yaşatmanın, çözümün tarafında olmadılar. Yeri geldi, havaalanına karşı çıktılar, duble yollara karşı çıktılar, bölgede görev yapan mühendisi, öğretmeni, güvenlik görevlisini tehdit ettiler.
Hatta bu vasıflı insanları kaçırdılar, yeri geldi öldürdüler. Bölgeye yatırım gelmemesi, bölgenin çehresinin değişmemesi için her yola başvurdular. Vatandaşımız, terör örgütünün de BDP'nin de bölgeye hizmet etmek değil, bölgeyi bir şiddet arenasına çevirip, buradan nemalanmak istediğini görüyor ve biliyor.”

CHP'ye cami eleştirisi

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'den, camilerin ahır yapılması konusu ile ilgili cevap istediğini belirterek, ”Onur, monur, vesaire gibi laflarla cevap istiyor. Bu ifadeyi Diyanet İşleri Başkanımıza kullanacak kadar maalesef sen edepten, adaptan uzaksın. Onu gel benim için kullan. Ben iddia ile söylüyorum, kısa zaman sonra belgelerini de önüne koyacağım. Senin zihniyetin, senin geçmişinde camilerin ahır olarak kullanılması var. Bu konuda hakaret edeceksen gel bana et, senin dilinden ben anlarım. Diyanet İşleri Başkanımızın adabı buna müsaade etmez” dedi.

Erdoğan, ”Terör örgütü silah bırakmadıkça, bu operasyonlar sürecektir. Hakkari'de, Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz. Temel atma törenine oradaki vatandaşı göndermiyorlar” dedi.

Vekil olamazsak

Başbakan Erdoğan,”İktidar, partileri yorar, yıpratır, yozlaştırır, çürütür' dediler. Bizi diğerlerine benzetmek gibi bir gafletin içine girdiler” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: “Geçen seçimlerde, bir öncekini söylüyorum. 160 kadar arkadaşımızı yeniledik, bu seçimde 169 arkadaşımızı yeniledik. Ne oldu? Millet bize daha az mı oy verdi? Milletvekili adayı olmadın diyelim ki Tayyip Erdoğan, diyelim ki Bülent Arınç, bizler böyle evimize çekilip yan gelip, yan mı yatacağız? Hayır, yine partimizin emrindeyiz, partimiz bize ne derse onu yapacağız. 'Git Anadolu'da konferans ver' konferans vereceğiz. 'Git Think tank da çalış' orada çalışacağız. 'Sempozyumlara, panellere katıl' oralara katılacağız. Niye? Biz bu ülkede bir evrimin, devrimin öncüleriyiz bunu yapıyoruz, bunu yapacağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.